Türkiye-Rusya ilişkileri - YORUM
Sayın Başbakan Binali Yıldırım, hükümet programını parlamentoya sunarken, dış politikada atılacak en önemli adım olarak, “Dostlarımızın sayısını arttırmamız ve düşmanlarımızın sayısını azaltmamız” gerektiğini belirtti. Bu kapsama giren önemli konulardan biri Rusya ile ilişkilerimizdir.
Rusya Cumhurbaşkanı Putin mayıs ayı sonlarında Atina’ya yaptığı seyahat sırasında, “Türkiye ile ilişkilerimizi düzeltmek istiyoruz. Ancak şimdiye kadar Türkiye tarafından atılan somut bir adım yok.” demişti. Bu demeçte olumsuz ifadelere yer verilmemiş olmasını, ılımlı bir işaret sayabiliriz. Sayın Cumhurbaşkanımız da Putin’in bu sözlerine cevap verirken geçmişte ilişkilerimizin iyi olduğu döneme atıfta bulunmasını ve bu ilişkileri geliştirme gereğini vurgulamasını birer olumlu işaret olarak görmemiz gerekir.
Dışişleri Bakanımız Sayın Çavuşoğlu, ilişkileri düzeltmek için bir ortak çalışma grubu kurulmasını önermek suretiyle somut bir adım attı. Gerçi, buna cevap veren Rus Dışişleri Bakanı Lavrov ve Kremlin sözcüsü Peskov, “Bizim Türkiye’den beklentilerimiz son derece net” demek suretiyle biraz frene basmış oldu ama tüm bu karşılıklı beyanlar, gerginliği artırıcı yönde olmadığı için konu halen olumlu mecrada ilerliyor demektir.
Olumlu sayılabilecek bir başka gelişme de şu oldu: Geçen yıl aralık ayında boğazdan geçen bir Rus savaş gemisinin güvertesinde omuzunda füze ile adeta poz veren bir asker vardı. O askerin kendi inisiyatifi ile böyle poz vermiş olduğuna inanmak zordur. Geçtiğimiz ay boğazdan geçen başka bir Rus savaş gemisinde ise güvertede merasim kıyafetiyle sıra sıra duran askerler vardı. Türkiye’deki askeri gözlemciler, bunun bir dostluk mesajı şeklinde algılanması gerektiğini söylemişlerdir.
Rusya ile ilişkilerimizin bozuk olması Türk ekonomisine büyük zararlar vermektedir. Dumansız sanayi olarak kabul edilen turizm sektöründe Rus turistlerin sayısındaki büyük düşüş nedeniyle ciddi bir zorluk yaşanmaktadır. Putin Atina’da “Rus turistlerin vize sorunlarının çözümlenmesi durumunda Türkiye ve Mısır yerine Yunanistan’a gidebileceklerini” söylemişti. Rus turisti bir kez Yunanistan’a yönelirse onları oradan söküp tekrar Türkiye’ye ısındırmada zorluk çekebiliriz.
Bu işaretler, yeni hükümetin dış politikada Davutoğlu hükümetinden farklı bir yaklaşım benimseyebileceği yolundaki işaretlerle birlikte değerlendirildiği takdirde, Rusya ile ilişkilerde bir hareketlenme olabileceği ümidi artmaktadır.
Geçen hafta, uluslararası bir toplantı için Tataristan’ın başkenti Kazan’da bulunduğum sırada Rus muhataplarımla görüşürken onlar, Suriye’de düşürülen Rus uçağının paraşütle atlayan pilotunu vuran Alparslan Çelik adlı vatandaşımızı Rusya’ya iade etmenin ortalığı yumuşatmak için bir adım olabileceğini söylediler. Kendilerine Türkiye’nin kendi vatandaşını bir başka ülkeye teslim edemeyeceğini söyledim. Gerçi Alparslan Çelik, “ruhsatsız silah taşıma” gerekçesiyle tutuklandı. Ama artık tutuklu olduğuna göre, Türk makamlarının, şimdiki tutumundan geri adım atmaksızın, yumuşama sürecinde bir ilk adım olsun diye, Çelik’i ika ettiği başka eylemlerden ötürü de yargılayıp yargılamayacaklarını zaman gösterecektir.