Moskova ve Şam, Türkiye’nin kara harekatına yeşil ışık mı yaktı?

'Türkiye'nin olası bir kara harekatında Moskova Kürtlere yardım edemeyeceği konusunda uyardı.’

HABERRUS - Türkiye’nin Suriye’ye düzenlediği hava saldırısı ve olası bir kara harekatı, Rusya’da yakından takip ediliyor.

Rusya’nın saygın gazetelerinden Kommersant bu konuyu uzman görüşleriyle analiz ettiği haberinde Erdoğan’ın Suriye’de Rusya’nın yükümlülüklerini yerine getirmediği suçlamasını ve olası bir kara harekatını değerlendiriyor.

Erdoğan’ın Suriye ve Irak'taki Kürt oluşumlarına yönelik askeri operasyonun hava saldırılarıyla sınırlı kalmayacağını açıkça belirttiği ve aynı zamanda, Ankara'nın adımlarını Suriye’de bulunan Rusya ve ABD ile koordine etmeyeceği sözlerine vurgu yapılan haberde ‘Erdoğan Suriye’de Rusya’nın aldığı pozisyonu aldı’ yorumunda bulundu.

İstiklal saldırısının durumu çok değiştirdiğine vurgu yapılarak, hava harekâtının ardından kara harekâtının gelebileceğini de göz ardı edilmiyor. Uzmanlar bunu da Erdoğan’ın Mayıs ayından bu yana benzer niyetlerini dile getirmesi ve Suriye sınırında 30 km derinliğine uzanan bir tampon bölge oluşturma fikrini sık sık dile getirmesine bağlıyor.

Rusya Dışişleri’nden Erdoğan'a yanıt

Dışişleri Bakan Yardımcısı Mihail Bogdanov, TASS haber ajansına yaptığı açıklamada Erdoğan’ın eleştirilerine yanıt verdi ve ‘Son günlerde yaşananları çözmemiz gerekiyor’ açıklamasında bulundu.

Moskova'nın her zaman "müzakere edilmiş çözümleri" savunduğunu da sözlerine ekledi.

İki ülkenin diplomatları ve askerleri, Salı günü Kazakistan'ın başkentinde geleneksel olarak Rusya, Türkiye ve İran temsilcilerinin ve Suriye hükümeti ve Suriye silahlı muhalefetinden delegasyonların katıldığı "Astana formatında" 19. Suriye konulu Uluslararası Toplantıda tüm tartışmalı konuları doğrudan tartışma fırsatı bulacak.

Bir önceki toplantı Haziran ayında gerçekleşti. Ankara'nın Suriye'nin kuzeyine kara harekatı başlatma niyeti de burada tartışılmış ancak Erdoğan’a yeşil ışık yakılmamıştı.

Ancak İstanbul'daki terör saldırısı durumu önemli ölçüde değiştirdi.

Türk yetkililer, terör saldırısını organize etmekle Kürtleri suçladı ve ABD'nin rolünü ima etti.

Ancak uzmanlara göre Moskova, Erdoğan’ın ruh halindeki değişikliğe ve Ankara'nın Rusya'nın 2019'da yükümlülüklerini yerine getirmediği yönündeki suçlamalarına alışık. Bu tür sözler düzenli olarak duyulmakta ve bu durum tarafların ortak bir dil bulmasına ve gerekirse uzlaşmasına engel olmamaktadır. Ayrıca Moskova'nın, 2018'den bu yana uzayan Suriye'deki yükümlülükleriyle ilgili olarak Ankara'ya karşı mesela İdlib'de ılımlı muhalefetin teröristlerden ayrılması gibi kendi iddia listesi var.

Her halükarda Rusya ve Türkiye'nin temsilcileri Astana'da ciddi ve birçok şeyi konuşmak zorunda kalacak.

Moskova, özellikle bir arabulucu olarak imajı bundan her zaman zarar gördüğü için, Kuzey Suriye'deki durumun tırmanmasından yana değil.

Rusya Kürtleri uyardı

Öte yandan Rus tarafı da her konuda başarılı olamıyor. Bu nedenle Moskova, Kürtleri defalarca Suriye-Türkiye sınırı üzerindeki kontrolü Şam'a devretmeye ve genel olarak Suriye'nin resmi makamlarıyla diyaloğu yoğunlaştırmaya çağırdı, ancak bu çağrılar cevap bulmadı.

Kürt oluşumların bir kısmı Washington'un vesayetini tercih etti.

Böyle bir sonucu öngören Rusya, Suriye'nin kuzeyinde yeni bir Türk operasyonu olması durumunda Kürtlere yardım edemeyeceği konusunda uyardı.

Daha önceki deneyimlere dayanarak, hem Moskova hem de Şam, Türkiye'nin tehditlerinin yalnızca Kürtleri daha uyumlu hale getirdiğini ve bunun herkesin yararına olduğunu biliyor.

Türk basınına yansıyan haberlerde Milli İstihbarat Teşkilatı başkanı Hakan Fidan ile Suriye Ulusal Güvenlik Bürosu başkanı Ali Memlük'ün Türk uçaklarının Suriye hava sahasına girmesi konusunda anlaştığını iddiaları da düşünüldüğünde görüşmede ayrıca PKK'ya yönelik kara operasyonu konusunda işbirliğinin de ele alınmış olma olasılığı çok yüksek.