Putin’den gündeme ilişkin çok önemli açıklamalar: Belki operasyon uzun sürecek!

HABERRUS - Rusya İnsan Hakları Konseyi toplantısında konuşan Rusya Devlet Başkanı Putin, Ukrayna krizi başta olmak üzere gündeme dair çok önemli açıklamalarda bulundu.

Özel askeri operasyonun belkide uzun süreceğini belirten Putin, Rusya’nın elindeki tüm araçlarla kendisini koruyacağını vurguladı.

Dünyada Nükleer savaş tehdidinin arttığına vurgu yapan Rus lider, hiçbir halükarda nükleer silah kullanan ilk taraf olmayacaklarını, ikinci taraf da olmayacaklarını söyledi.

Rusya’ya yönelik önyargılı yaklaşımı eleştiren Putin, özel askeri harekat başladıktan hemen sonra BM İnsan Hakları Konseyi, Avrupa Konseyi, diğer sözde insan hakları savunucusu kuruluşların aniden 'gözlerini açtığını' ve kendi utanmaz ideolojik önyargısını sergilemeye, hastalıklı kafalar yerine sağlıklı kesimleri suçlamaya başladıklarını, Rusya’nın kendisine yönelik aleni önyargılı tutum nedeniyle bu kuruluşların bazılarındaki üyeliğini askıya aldığını belirtti.

'Erdoğan'ın Rus kültürüne saldırıları Nazilerin eylemlerine benzetmesine katılıyorum’

RİA Novosti’nin aktardığına göre Batı'nın Rus kültürünü ortadan kaldırma girişimlerini aptallık olarak niteleyen Putin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Rus kültürüne yönelik saldırıları 1930'larda kitapları yakan Nazilerin eylemlerine benzetmesine katıldığını söyledi.

Batılı ülkelerde Rus kültürünü yasaklama girişimlerinin saçmalık olduğunu anlayan aklıselim sahibi kişilerin elbette bulunduğunu kaydeden Putin, "Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan buna dikkat çekti. Nazilerin 1930'larda klasik eserleri meydanlarda yaktığını anımsattı ve Nazilerin bu eylemlerini günümüzde bazı ülkelerde Rus kültürüne karşı yapılanlarla benzetti" ifadelerini kullandı.

Askeri operasyon belkide uzun sürecek

Ukrayna ve Donbass'ta düzenlenen özel askeri harekatın belki uzun bir süreç olduğunu ancak yeni bölgelerin katılımının Rusya için önemli bir sonuç olduğunu kaydeden Putin, Azak Denizi'nin de iç deniz haline geldiğine dikkat çekti.

Ek seferberliğe ihtiyaç yok

Rusya'da gerçekleştirilen kısmi seferberlik kapsamında silah altına alınan 300 bin kişiden 150 bin kişinin birliklerde, onların 77 bininin muharip birliklerde ve cephede olduğunu anlatan Putin, Rusya'dan ek seferberlik yapılacağına dair söylemlerin anlamsız olduğunu, şu anda buna ihtiyaç duyulmadığını vurguladı.

Putin, geriye kalan 150 bin askerin poligonlarda veya eğitim merkezlerinde talimlere devam ettiğine dikkat çekerek onların bir nevi yedek muharip güç olarak tutulduğunu belirtti.

Rusya tüm mevcut araçlarla kendisini korumaya hazır

Batı'daki bazı kesimlerin Rusya'yı var olma hakkı bulunmayan ikinci sınıf bir ülke olarak gördüğünü, Batılı insan hakları kuruluşlarının insan hakları için mücadele etmek değil, Rusya'nın politikalarına nüfuz etmek amacıyla kurulduğunu söyleyen Putin, "Buna karşı tek bir cevabımız olabilir; ulusal çıkarlarımız için tutarlı şekilde mücadele edeceğiz. Kimse başka bir şey beklemesin. Evet, bunu farklı yöntemlerle ve araçlarla yapacağız. En başta elbette barışçıl yollara odaklanacağız. Fakat başka seçenek kalmazsa elimizdeki tüm araçlarla kendimizi savunacağız" uyarısında bulundu.

Rus askerler arasında kitlesel firar yaşanmıyor

Özel harekat bölgesindeki Rus askerlerin kitleler halinde mevzilerden kaçtığına, firar ettiğine, bu tür askerler için kamplar kurulduğuna dair iddiaları yalanlayan Putin, tüm bunların uydurma, yalan haber olduğunu, hiçbir dayanağı bulunmadığını söyledi.

Nükleer silah kullanan ilk taraf olmayacağız

Dünyada nükleer savaş tehdidinin arttığını belirten Putin, Rusya'nın hiçbir halükarda nükleer silah kullanan ilk taraf olmayacağını vurguladı.

Rusya'nın nükleer kuvvetlerinin dünyanın herhangi bir ülkesinden çok daha gelişmiş olduğunu belirten Putin, "Biz aklımızı yitirmedik, nükleer silahların ne olduğunun farkındayız. Bu araçlara sahibiz ve bunlar diğer tüm nükleer ülkelerden daha gelişmiş ve daha modern seviyede. Bugün için bu, açık bir gerçek. Bu silahları tüm dünyaya bir ustura gibi sallama niyetinde değiliz. Nükleer silaha sahip olmak, çatışmaların genişlemesini provoke eden değil, dizginleyen bir faktör" ifadelerini kullandı.

Rusya'nın hiçbir halükarda nükleer silah kullanan ilk taraf olmayacağını ve bunun ikinci kullanan olmayacağı anlamına geldiğini de belirten Putin, zira Rusya topraklarına nükleer saldırısı düzenlenmesi durumunda Rus ordusunun nükleer silah kullanma imkanının son derece kısıtlanacağını anlattı.

Rusya lideri, "Bununla birlikte, savunma araçlarını kullanma stratejimiz var. Buna göre savunma için kitle imha silahlarını, nükleer silahları göz önünde bulunduruyoruz, tüm bunlar sözde misilleme saldırısı için ayarlandı, yani bizi vurduklarında karşılık vereceğiz" diye ekledi.

Eski İngiltere Başbakanının aksine Rusya nükleer silah kullanma olasılığından bahsetmedi

Eski İngiltere Başbakanı Liz Truss'ın aksine Rusya'nın nükleer silah kullanma olasılığından hiçbir zaman bahsetmediğine dikkat çeken Putin şöyle devam etti: "Eski İngiltere Başbakanı, bunu yapmaya hazır olduğunu kamuoyu önünde söyledi. Buna cevaben ben de bazı hususları vurgulamak durumunda kaldım. Kimse Truss'ın sözlerini dikkate almadı ancak bizim söylediklerimizi hemen köpürtüyorlar ve bunları kullanarak tüm dünyayı korkutuyorlar."

Rusya ABD’nin aksine bu tür silahları kimseye vermiyor

ABD'nin Türkiye ve Avrupa'daki bir dizi ülkede yerel askerlerin Amerikan nükleer silahlarını kullanmasına yönelik ilgili eğitimler verdiğinin altını çizen Putin, Rusya'nın böyle bir şeyi henüz hiçbir ülkede gerçekleştirmediğine dikkat çekti.

ABD'nin Avrupa kıtasına çok sayıda taktik nükleer silah konuşlandırdığını söyleyen Putin, "Biz, kendi nükleer silahımızı kimseye vermedik ve vermiyoruz. Ancak doğal olarak, gerektiğinde müttefiklerimizi elimizdeki tüm araçlarla koruyacağız" dedi.

Polonya Ukrayna'nın batısını geri almayı arzuluyor

Polonya hükümetinin Ukrayna konusundaki tutumuna değinen Putin, Polonya’daki aşırı milliyetçi çevrelerin sözde tarihi topraklarını geri almanın hayalini kurduğunu söyledi.

‘Yani Ukrayna'nın İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra İosef Stalin'in kararları sonucunda aldığı batı bölgelerini almanın. Bunu edebiyat eserlerinde, analizlerinde, açıklamalarında bile görüyoruz. Eninde sonunda mesele oraya varacak. Bundan hiç şüphe duymuyorum’ diyen Putin, mevcut koşullarda bugün sınırlar dahilinde Ukrayna'nın toprak bütünlüğünün ve egemenliğinin tek gerçek garantörünün Rusya olabileceğini, zira Ukrayna'nın bu toprakları İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra almasını sağlayanın bizzat Rusya olduğunu ifade etti.

Donbass sorununu çözmek için başka şans bırakmadılar

Özel askeri operasyonun sadece Rusya’ya Donbass sorununu barışçıl yollardan çözmek için başka şans bırakılmaması nedeniyle başlatıldığına dikkat çeken Putin, her şeyin olduğu gibi devam ettirmenin o durumda kesinlikle imkansız olduğunu vurguladı.

Bunun Rusya ve Rus karşıtı duyguları harekete geçirmek için bahane olarak kullanıldığını kaydeden Putin, “Tarih bakımından burada şaşırtıcı bir şey yok. Rusya bu tür hikayelerle daha önce de sıklıkla karşı karşıya kalmıştı” diye konuştu.

Ukrayna’daki savaşın 2014’te yapılan darbeden sonra ülkedeki iktidarı ele geçirenler tarafından başlatıldığını hatırlattı.

Rus karşıtlığı politikası, onu sürdürenlerin aleyhine dönecek

Rus karşıtlığının Batı'daki tezahürlerine şaşırmadığını söyleyen Putin, fakat sonuçta bu politikanın onu sürdürenlere zarar vereceğini ifade etti.

Batı'da ‘toplum bilincini etkilemek için çok sert etki önlemlerinin kullanıldığını’ vurgulayan Putin, “Tanrı onları yargılasın, fakat ben sonuçta bunların kendilerinin aleyhine döneceğini düşünüyorum” sözlerini kullandı.

Rusya tarihinde ağır bir sayfa olmasına rağmen Sovyetler Birliği döneminde yapılan siyasi baskıların hiçbir şekilde gizlenmemesi gerektiğinin altını çizen Putin, “Bu tarihimizde çok karmaşık, ağır bir sayfadır. Tarih olduğu gibidir, bu konuda hiçbir şey gizlenmemeli, bunları defalarca söyledim” diye konuştu.

Rusya tarihinden hiçbir olayın Rusya'ya karşı mücadelede bir araç olarak kullanılmasına izin verilmemesi gerektiğini kaydeden Putin, “Tarihimizde olan her şeyi objektif bir şekilde değerlendiriyoruz, buna göre yanıt vermeliyiz, buna siyasi baskının kurbanlarının hatırasının yaşatılması da dahildir” vurgusunu yaptı.

İdam cezasının geri getirilmesine karşı tutumum değişmedi

Daha önce ‘anlamsız ve verimsiz’ olarak nitelendirdiği idam cezasının Rusya’da geri getirilmesine karşı çıkan Rus lider, bu konudaki tutumunda herhangi bir değişiklik olmadığını söyledi.

Donbass sakinlerine yardım

2014’ten bu yana Donbass’ta evlerinden yoksun kalan Donbass sakinlerine yardım için ayrı bir konut restorasyon programın oluşturulması gerektiğine dikkat çeken Putin, “Bunu mutlaka yapacağız ve insanların haklarını, her şeyden önce normal insanların yaşam haklarını, barınma haklarını yeniden kazanmaları için çeşitli kanallardan yardımcı olacağız” ifadelerini kullandı.

Neo-Nazi rejimi ile bu rejimin icraatlarının değerlendirmeye tabi tutulması gerektiğine dikkat çeken Putin, “Aynı şey Ukrayna’nın Donbass’a, Donbass sakinlerine, bugün Rusya’nın yeni toprakları olan topraklara verdiği zararı tazmin etmesi için de geçerli. Ve bu kesinlikle yerinde olur” diye konuştu.

Seçimlerde toplumsal denetimin önemi

Seçimlerde toplumsal denetimin önemine değinen Putin, seçim sürecinin her aşamasında böyle bir denetimin daha fazla şeffaflık getireceğini vurguladı.

Rus lider, “Toplumsal denetim seçim sürecini daha şeffaf hale getirecek, dolayısıyla seçim sonuçlarına vatandaşlarımızın güveni artacak ve bu da seçimlerden geçen her düzeydeki iktidarın otoritesini de arttıracaktır” ifadelerini kullandı. (Sputnik)