AB, Ukrayna’ya 100 Bin Barış Gücü Askeri Göndermeyi Tartışıyor
HABERRUS - Avrupa Birliği, ateşkes veya barış anlaşması durumunda Ukrayna’ya barış gücü göndermeyi değerlendiriyor.
Reuters’ın diplomatik kaynaklara dayandırdığı habere göre, AB ülkeleri arasında Ukrayna’ya 40 bin ila 100 bin askerden oluşabilecek bir barış gücü konuşlandırılması gündemde.
Bu plan, ateşkes veya barış anlaşması sağlanması durumunda devreye alınacak. Tartışmaların, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron liderliğinde sürdürüldüğü ifade ediliyor.
Barış Gücü Kapsamı: AB, Ukrayna’daki istikrarı sağlamak ve güvenliği garanti altına almak için Avrupa barış gücünü kullanmayı planlıyor.
Batılı askeri kaynaklara göre, böyle bir operasyonun başarısı için 100 bin askere ihtiyaç duyulabilir. Alternatif bir değerlendirme, 40 bin askerin yeterli olabileceğini öne sürüyor.
Askeri Katkılar: Fransa, Almanya, Polonya ve İngiltere’nin en büyük katkıyı yapması bekleniyor. AB’nin planları, bu ülkelerden sağlanacak askeri birliklerle şekillenebilir.
Liderlik ve Süreç: Macron, bu fikri ilk kez bahar aylarında gündeme getirdi. 7 Aralık’ta gerçekleşen bir toplantıda, ABD’nin yeni başkanı seçilen Donald Trump da bu seçeneği desteklediğini belirtti. Şu anda İngiltere, Fransa, ABD ve Ukrayna’nın yanı sıra diğer Avrupa ülkeleri de bu tartışmalara dahil.
Rusya’nın Tepkisi
Rusya, bu planlara temkinli yaklaşıyor. Kremlin Sözcüsü Dmitry Peskov, bu tür girişimlerin “barış gücü kapsamında tartışılabileceğini” ifade etti. Ancak, Moskova’nın temel yaklaşımı, ateşkes yerine barışın sağlanması yönünde.
Rusya Dış İstihbarat Servisi (SVR), kasım ayında yaptığı bir açıklamada, NATO’nun Ukrayna’ya 100 bin barış gücü göndermeyi planladığını ve bu girişimin çatışmayı dondurma ve Kiev’i ilerideki bir “intikam” için hazırlama amacı taşıdığını öne sürdü.
Rusya’nın Barış Koşulları
Haziran ayında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova’nın barış görüşmeleri için şartlarını şu şekilde sıralamıştı: 1. Ukrayna birliklerinin Donbass, Zaporojye ve Herson bölgelerinden çekilmesi, 2. Bu bölgeler ve Kırım’ın Rusya’nın bir parçası olarak tanınması, 3. Ukrayna’nın NATO’ya katılmaktan vazgeçmesi ve nükleer silahsız statüsünü onaylaması, 4. Batı yaptırımlarının kaldırılması.
AB’nin Ukrayna’ya barış gücü gönderme planı, bölgedeki gerilimi dindirmek amacı taşıyor gibi görünse de, Moskova’nın bu girişimi nasıl karşılayacağı belirsizliğini koruyor.
NATO’nun ve Batı’nın desteklediği bir barış gücü, Rusya tarafından tehdit olarak algılanabilir ve diplomatik gerilimi artırabilir.
Bu süreçte, taraflar arasında uzlaşmaya dayalı bir çözüm sağlanması kritik önem taşıyor.