Putin'den Trump'a: 22 Haziran Sonrası Müzakerelere Hazırız

HABERRUS - Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ABD Başkanı Donald Trump ile yaptığı telefon görüşmesinde Ukrayna ile müzakerelere devam etmeye hazır olduklarını bildirdi.

Kremlin'den yapılan açıklamalara göre, Putin 2 Haziran'da İstanbul'da yapılan görüşmelerde varılan mutabakatların uygulandığını aktararak, "22 Haziran sonrasında Ukrayna ile görüşmelere devam etmeye hazırız" mesajını iletti.

Bu açıklama, üç yıl aradan sonra 16 Mayıs'ta başlayan ve 2 Haziran'da ikinci turu gerçekleşen diplomatik sürecin devam edeceğine işaret ediyor.

Görüşmede dikkat çeken diğer bir başlık, taraflar arasındaki esir değişimleri oldu.

Putin, ağır yaralılar ve 25 yaş altı askerlerin de dahil olduğu değişim sürecinin devam ettiğini belirtti.

Rusya Savunma Bakanlığı'nın 14 Haziran'da yaptığı açıklamaya göre, Ukrayna kontrolündeki bölgelerden yeni bir grup Rus askerinin daha iade edildiği bildirildi. Bu, 9, 10 ve 12 Haziran'da gerçekleşen değişimlerin ardından dördüncü tur olarak kayıtlara geçti. Taraflar, değişim sayılarına ilişkin resmi açıklama yapmaktan kaçınıyor.

Cenaze Törenleri ve İnsani İşbirliği

İstanbul görüşmelerinde varılan bir diğer anlaşma kapsamında, savaşta hayatını kaybedenlerin cenazelerinin iadesi süreci başlatıldı. 11 Haziran'da Ukrayna 1.212, Rusya ise 27 askerin cenazesini teslim aldı. 13-14 Haziran'da Ukrayna tarafından iki partide toplam 2.400 cenazenin daha alındığı öğrenildi. Diplomatik kaynaklar, taraflar arasında yaralı asker değişimlerinin de başladığını ve bu sürecin belirli bir takvime bağlı olmadan devam edeceğini ifade ediyor.

Barış Sürecine İlişkin Beklentiler

İstanbul'daki ilk tur görüşmelerde taraflar, "1000'e 1000" formülüyle esir değişimi ve olası ateşkes koşullarını masaya yatırmıştı. İkinci turda ise ek esir değişimi ve cenaze iadeleri gündeme gelmişti. Uzmanlar, 22 Haziran sonrası planlanan yeni tur görüşmelerin kalıcı bir ateşkese zemin hazırlayıp hazırlamayacağını tartışıyor.

Trump'ın daha önce hem Rusya hem Ukrayna'dan duyduğu hayal kırıklığını dile getirmesi ve ABD'nin süreçten çekilme ihtimaline dair sinyaller vermesi, diplomasi trafiğinin seyrini etkileyebilecek diğer kritik faktörler olarak öne çıkıyor.

Önümüzdeki haftalarda tarafların somut adımlar atıp atmayacağı uluslararası kamuoyunun merakla takip ettiği konular arasında yer alıyor.