Rusya ve Suriye tetikledi, turizm sektöründe endişe büyüyor

Suriye'de yaşanan iç çatışma, Ukrayna'da çıkan savaş ve Rusya'daki devalüasyonun turizmde yol açtığı kriz her geçen gün biraz daha büyüyor. Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) üyesi birlik ve dernekler turizmde yaşanan krize karşı alarma geçti. Krizin aşılması için yapılması gerekenleri açıklayan federasyon, Türkiye'nin 2015'te turizmdeki kaybının 5 milyar dolara ulaşabileceğini öngörüyor. TÜROFED Başkanı Osman Ayık, eğer önlem alınamasa bu kayıpların 2016 ve 2017'de devam edebileceğini söyledi. Bunun sonucunda da 400 bin kişinin daha işsizler ordusuna katılabileceğini vurguladı.

Antalya Konyaaltı'nda bulunan Porto Bello Otel'de gazetecilerle bir araya gelen TÜROFED yönetim kurulu üyeleri yaptıkları bir toplantının kriz öncesi alarm niteliği taşıdığını söyledi. Turizmin son yıllarda gösterdiği yükselişten bahseden TÜROFED başkanı Osman Ayık sektörün 80 milyar doların üzerinde yatırım stoku olduğunu söyledi. Bu sektörün her yıl ülkeye 40 milyar dolar civarında ülkeye döviz kazandırdığını belirtti. Turizmin 1 milyonunun üzerinde insan sağladığı iş imkanıyla istihdamın yüzde 16'sının karşıladığını söyledi. Türkiye'deki net ihracat girdisinin yarısına yakının yine turizmden sağlandığını dile getiren Ayık, turizmin cari açığın yarısını kapatacak bir güçte olduğunu sözlerine ekledi.

Önceki yılın Ağustos döneminden başlamak üzer turizmde çok ciddi sıkıntıların baş gösterdiğine değinen Ayık, "15 yıldır hemen hemen çift haneli rakamlarla büyümeye devam ettik. Ne yazık ki önümüzdeki seneden itibaren bu sektör düşüş trendine girdi. Bu sektörün ve yapının morallerini de bozdu. Bu şu demek değil, sektör tüm bunlara rağmen bunları aşamayacak anlamına gelmez. Mutlaka bunları da aşacak." şeklinde konuştu.

Turizmdeki krizin başlama noktalarını da açıklayan Ayık, Türkiye'nin yakın çevresindeki coğrafyada yaşaşan bir takım olayların bu krizde belirleyici olduğunu dile getirdi. Ülkenin güneyinde sıkıntılar bulunduğuna değinen Ayık, "Kuzey'de Ukrayna ile Rusya arasındaki kriz ve bunu getirdiklerinin Avrupa ve dünya ekonomisini etkilemesi çok karmaşık bir hal aldı." dedi. Bunun yanında siyasi ve ekonomik nedenlerin de içinde yer aldığı bu durumun insanların seyahat anlayışını etkilemiş olabileceğini sözlerine ekledi. Bunu sonucunda Türkiye'nin başta Rusya Federasyonu olmak üzere birçok pazarda ciddi kayıplar yaşadığını hatırlatan Ayık, "Hepimiz istatistikleri takip ediyoruz. Sadece Rusya'da aşağı yukarı yüzde 30 civarında bir kaybımız var. Bugün itibariyle bu rakamlar 300-350 bin civarında olabilir ama sezon sonunda bu rakamın 1 milyona ulaşacağını tahmin ediyoruz." dedi. Avrupa'da Almanya ve orta kısımdaki ülkelerde artış yaşadıklarını ifade eden Ayık, genel olarak Avrupa pazarına bakıldığında birçok ülkede ciddi kayıplar yaşadıklarını kaydetti. Yaşanan tabloya baktıklarında kendilerini sevindiren tek unsurun Almanya'dan gelen ziyaretçinin artmaya devam etmesi olduğunu anlatan Ayık, bunun dışında kalan tüm pazarlarda ciddi kayıplar yaşadıklarını yineledi. Bu kayıpların mutlaka durdurulması gerektiğini vurguladı.

"TURİZM GELİRİNDE ÜRKÜTÜCÜ DÜŞÜŞ"

Sayısal kayıpların beraberin fiyat istikrarsızlığını getirdiğini aktaran Ayık, "Fiyat istikrarsızlığıyla başlayan çok ciddi gelir kayıpları olmaya başladı. İlk altı aylık verilere ve rakamlara baktığımız zaman çok ürkütücü boyutlara ulaşmaya başladı. Bu dönemde Türkiye genelindeki kayıp yüzde 2.5 oldu. Şu anki istatistiklere baktığımızda tüm kıyı bölgelerinde kayıp var. Antalya'da yüzde 10, İzmir, Muğla ve diğer bölgelerde de yüzde 5 ile 10 arasında değişen oranlarda kayıplarımız var. Burada sadece İstanbul artı yapıyor gibi gözüküyor. Ama bizim aldığımız bilgilere ve duyumlara göre İstanbul'da da otel fiyatlarında ve doluluklarda ciddi şekilde düşüşler yaşanıyor. Bunun da nedenleri belli aslında" diye konuştu. Yıl sonunda gelindiğinde kıyı bölgelerin hepsinde hemen hemen kayıp yaşanacağı bilgisini paylaşan Ayık, İstanbul'un ise yılın tamamını artı ile kapatabileceğini söyledi. Türkiye geneli, 0 ile yüzde 1-2 civarında bir artıyla kapatabileceğinin bunun ise ciddi bir kayıp olacağını aktardı. Bu kaybın hem ekonomi hem de turizm açısında önemli olduğunu savundu. Rakamsal boyutlarla ifade edildiğinde bu kaybın, basit ve kaba hesaplamalara 5 milyar dolar civarına ulaşmasının muhtemel olduğunu açıkladı.

Turizmdeki bu tablonun çok karamsar olarak ele alınmaması gerektiğine işaret eden Ayık, "Bu sektör dirençlidir. Çünkü bugüne bu rakamlara eski verileri üretene kadar sektör çok önemli işler yaptı. Bütün olarak bakıldığında bu bu bir başarı hikayesidir." dedi. Ayık, 2014'ün ilk aylarında böyle bir tablonun ortaya çıkabileceğini öngördüklerini belirterek, bununla ilgili sinyalleri değerlendirerek kamuyla görüştüklerini, tedbir önerilerini paylaştıklarını söyledi. Bunun neticesinde bir takım tedbirler alındığını bunların devreye sokulmaya çalışıldığını belirtti. Küresel çapta ve bölgesel olarak yaşanan krizlerin kısa sürede çözülemeyeceğini hatırlatan Ayık, kayıpların sonraki yıllarda da görülebileceğini dile getirdi.

TÜRKİYE İMAJ PROBLEMİNİ ÇÖZMELİ

"Tablo çok karamsar değil. Bunun da üstesinden gelinebilir." diyen Ayık, kamu ve özel sektörün birlikte hareket etme önerisini paylaştı. Sürecin çok iyi planlanarak Türkiye'nin imajla ilgili problemlerini bir an önce çözmesini önerdi. Türkiye'nin dışarıya verdiği fotoğrafın farklı bir şekilde sunulmasının bir zorunluk olduğunu kaydetti. Son seçimlerin Türkiye'nin imajı açısında çok öneli olarak değerlendiren Ayık, "Geriye dönüp baktığımda 7 Haziran öncesi imajla alakalı çok ciddi problemlerimiz vardı. Açık söyleyeyim. Bazı ülkelerde turizmle ilgili problemlerin temel sebeplerinden bir tanesi imajla alakalıydı. Avrupa'da birçok araştırmalara baktığınız zaman zaten Türkiye'nin imajının nereye konulduğu belli. Türkiye'nin birazcık fundamentalist akımlara kapıldığı, Türkiye'deki insanların, belli etnik grupların haklarının olmadığı vesaire bir takım böyle değerlendirmeler var. Birçok araştırma şirketinin yapmış olduğu anketlerdi. Bu fotoğraf 7 Haziran seçimlerinde halkın iradesiyle değişti diye düşünüyorum." şeklinde konuştu.

Seçmenin verdiği mesajların siyasiler tarafından doğru okunup yorumlanması durumunda Türkiye'nin dünya kamuoyuna önemli bir mesaj vereceğini belirtti. Demokrasi anlamında Türkiye'nin birkaç basamak taşınabileceğini kaydetti.

SAVAŞ HİÇ SEVMEDİĞİMİZ BİR KELİME

Türkiye'nin Suriye'ye girmesi söylentisi ve Suriye'de yaşanan iç savaşın turizm üzerindeki etkisi sorusunu cevaplayan Ayık, "Savaş hiç sevmediğimiz bir kelime, bizim sektörümüz savaşla yan yana anılmaz. böyle bir şey olmaz. Hiçbir zaman da konuşmalarımızda bu kelimeyi kullanmayız. Komşularımızda yaşanan bu sıkıntılar sadece bizi değil tüm dünyada turizmle ilgili hareketliliği etkiliyor." dedi. Burada yaşanan olayların bir an önce sonlanmasını umduklarını söyledi. Ayık, aynı düşünceleri Yunanistan'daki krizle ilgili olarak da paylaştı. Krizin bir an önce çözülmesini temenni etti.