Kriz sonrası Orta Asya

| Kadir Di̇kbaş

İki gün önce açıklanan 2010 yılı ikinci çeyrek büyümesi de gösterdi ki, Türkiye en hızlı toparlanan ülkelerden biri. 2010 yılında, sadece Avrupa'da değil G-20 ülkeleri arasında da, Çin'le birlikte en hızlı büyüyen ekonomi. İlk çeyrekte yüzde 11,7, ikinci çeyrekte yüzde 10,3'lük büyüme söz konusu. İlk altı ay toplamındaki rakamsa, yüzde 11,0.

Malum, küresel kriz bütün dünyayı sarstığı gibi Avrasya coğrafyasını ve Türk cumhuriyetlerini de etkiledi. Peki ne ölçüde?

Buna geçmeden önce, isterseniz dün 10'uncusu yapılan Türkçe Konuşan Ülkeler Zirvesi'nden bahsedelim kısaca.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev, Kırgızistan Geçici Dönemi Cumhurbaşkanı Roza Otunbayeva ve Türkmenistan Cumhurbaşkanı Gurbanguli Berdimuhammedov, İstanbul Çırağan Sarayı'nda Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün ev sahipliğinde bir araya geldi. Hatırlanacağı gibi, geçen yıl Nahçıvan'da toplanan liderler, bu buluşmaların kurumsallaşması için Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi'nin kurulmasını kararlaştırmıştı. Son zirvede, Konsey sekreteryasının kuruluşu ve atamalara ilişkin düzenlemeler karara bağlandı, eski Moskova Büyükelçisi Halil Akıncı genel sekreter olarak görevlendirildi.

Bu gelişmenin Türk dünyasında yeni bir dönemi başlatması, ülkeler arasındaki işbirliklerine ivme kazandırması bekleniyor. Cumhurbaşkanı Gül'ün ifadesiyle, Konsey'in kurulmasıyla birlikte "Amelde Birlik" şiarını hayata geçirme konusunda tarihi bir adım atılmış oldu.

Zirvelerin ilki, merhum 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın girişimleriyle, 1992'de Ankara'da altı Türk cumhuriyeti devlet başkanının eksiksiz katılımıyla gerçekleştirilmişti. O günden bu yana 18 yıl geçti. 1991'de bağımsızlıklarını ilan eden yeni Türk cumhuriyetleri, bu geçen süre içinde, pek çok sıkıntıyı ve engeli aşarak bugünlere ulaştı. Bazı cumhuriyetler hâlâ birtakım siyasi ve ekonomik sıkıntılarla yüz yüze olsa da, genel itibarıyla çok önemli mesafeler alındı. Zengin yeraltı kaynaklarına sahip olup bunları harekete geçirenler, büyük gelişme kaydetti.

Öyle ki, bazı cumhuriyetlerin küresel krizi bile pek çok ülkeden daha kolay atlattığını ve hızlı bir şekilde toparlandığını söyleyebiliriz. Mesela Kazakistan ve Özbekistan, bu yılın ilk altı ayında sağladığı yüzde 8'lik büyüme ile Bağımsız Devletler Topluluğu'nun (BDT) en hızlı büyüyen ekonomileri oldu. Kırgızistan'da yüzde 5,0, Azerbaycan'da yüzde 3,7'lik büyüme söz konusu. Kriz sürecinde küçülme yaşamayan Türkmenistan'ın 2010 verileri elimizde yok ama muhtemelen oradan da yüksek bir büyüme rakamı çıkacak.

Bölgenin en büyük ekonomisine sahip olan Kazakistan, henüz küresel kriz başlamadan kendi içinde bankacılık kriziyle karşılaşmış olmasına rağmen büyümede "eksi"ye düşmedi. 2008'de yüzde 3,3, 2009'da da yüzde 1,2 gibi daha düşük bir büyüme gördü. Bu yılın ilk altı ayında ise yüksek oranlı büyüme dönemine geri dönüş yaptı.

İç karışıklıklar yaşayan Kırgızistan da, Kumtor altın madenindeki üretim artışı sayesinde küçülme dalgasının dışında kaldı.

Yani, Türk cumhuriyetleri içinde, gerek küresel kriz gerekse iç krizler sebebiyle (yıllık bazda) son dönemde küçülme görülmedi.

Anlaşılan o ki, gelecek yıl bağımsızlığın 20. yılını kutlayacak beş Türk cumhuriyeti, bağımsız geçen bu süre zarfında sağladıkları yüksek büyüme oranları sayesinde, sahip oldukları ekonomik büyüklüğü katbekat artırmış olacaklar. Yer darlığı sebebiyle detayları başka bir yazıya bırakmamız gerekiyor ama şu kadarını söyleyelim: 2011 sonunda, dolar bazında 5 kat büyümüş olanı da göreceğiz, 50 kat büyüyeni de.