"Petrol 60 dolara inse de Rusya'da kriz olmaz"
Rusya Maliye bakanı vekili Anton Siluanov açıklamada bulunarak,bir varil petrol fiyatı 60 dolara düşerse bile Rusya’nın bütçe açığı olmayacağını belirtti. Sözlerine göre, Rusya’nın son 3 yıl içinde elde ettiği ekonomik kaynaklar sayesinde küresel ekonomik krizden etkilenme tehlikesi yok.
Rusya’nın 3 yıllık bütçesi, petrol fiyatının 93 ile l00 dolar olması dikkate alınarak tasarlandı. Petrol fiyatı böyle düzeyde olursa Rezerv Fonu tamamlanmaya devam ederek ekonomik büyümeyi sağlayacak. Petrol fiyatlarının düşmesi halinde kaynakların yenibaştan dağıtılmasını öngören plan da yapıldı. Şimdi Rezerv Fonunun tutarı 55 mllyar, Ulusal Refah Fonunun tutarı da 84 milyar dolardır. İşletmelere ve savunmasız insan gruplarına yardım gösterilmesine ilave olarak 6 milyar dolar ayırmak imkanları da var. Eksperler krize karşı koymayı amaçlayan planın perspektifli olduğu ve Rusya’nın bir yıl içinde yeni programları kabul etmeden ve yeni ekonomi araçları kullanmadan yalnızca kendi kaynaklarınaa dayanarak işlerini idare edebileceği kanısındadır.”Grandis Kapital” yatırım şirketi Finansal piyasalar Dairesi müdürü Mihail Kozakov, ileride hammaddelerin fiyatları düşerse güçlükler çekilebilecek,dedi ve şöyle konuştu:Dünya ekonomisinin büyüme temposunun yavaşlaması endişe uyandırıyor. Çünkü bu süreç devam ederse petrol ve metal tüketimi azalacak. Oysa petrol ve metal ihracatı Rus işletmeleri ve Rusya federal bütçesi için başlıca gelir kaynağıdır. Ppetrol ve metal tüketiminin azalacağı tahmnlerinin doğru çıkması ve Çin ile Birleşik Amerika’nın ithalatını azaltmaya başlaması halinde Rusya ekonomisi olumsuz yönde etkilenecek.
Ama Rus ekonomisi petrol fiyatına olduğu gibi yabancı yatırımlara bağlı. Hammaddelerin fiyatları düşmeye devam ederse ekonomideki istikrar yabancı sermaye yatırımları çekme yoluyla sağlanabilecek. “ Nord-Kapital” yatırım grubu Analiz bölümü başkanı Vladimir Rojankovskiy bu konuyu dile getirerek şunları söyledi:
Petrol fiyatları artı yabancı sermaye yatırımları Rus ekonomisinin formülünü oluşturuyor. Son verilere göre, yabancı sermayenin Rusya’dan kaçışı durduruldu. Dünyada Rus şirketlerine olan ilgi korundu. “Unuver” şirketinin Rus “Kalina” şirketini satın alması, bunu doğruluyan bir örnektir. Pepsi şirketi ile Vim –Bil-Dan şirketi arasında kontrat imzalandı. Demek ki,Rusya ekonomisinin yabancı yatırımcılar için çekici olmadığı iddiaları doğru değil. Kaldı ki, büyük ekonomilerden farklı olarak Rusya’nın dış borçları yok. Yabancı yatırımcılar bunun bilincindedir.
Böyle olsa da Rusya’nın dünya ekonomisindeki duruma bağımlılığı oldukça büyük. Avro bölgesinde krizin yaşanması halinde Rusya’ya senmaye akışı azalacak. Avrupa’daki ekonomik zorluklar Birleşik Amerika ve Çin’de istikrarın bozulmasına ve bunun bir sonucu olarak petrol üzerine talebin azalmasına yolaçacak. O halde Rusya’nın ekonomisi kaçınılmaz olarak olumsuz yönde etkilenecek.
Böyle duruma tek bir çare, hammaddeler ithacatına bağımlı bir duruma son vererek,diğer ekonomi sektörlerinin gelişmesine dinamizm kazandırmaktır. Rusya devletbaşkanının danışmanı Arkadiy Dvorkoviç ,bu ekonomi sektörlerindeki büyüme oranının yüksek,en önemlisi de dinamizmin kalıcı olduğunu söyliyor.