Rusya'nın DTÖ üyeliğinden en çok Türkiye kazançlı çıkacak
Rusya dün Dünya Ticaret Örgütü'ne (DTÖ) katıldı. Böylece Rusya ile karşılıklı olarak ticaret engelleri en aza indiriliyor. Rusya kendi pazarını açarken diğer ülke pazarlarına da fazla bir engelle karşılaşmadan girebilecek artık.
Peki Rusya'nın DTÖ'ye girişi kimleri endişelendirdi? Özellikle ABD ve Avrupalı zengin ülkeler, Rusya'nın DTÖ'ye girişini önce destekliyorlardı. Ama 2008 krizinin ardından zengin ülkelerin ekonomileri bunalıma girdi ve hâlâ bu bunalımdan çıkamadılar.
Bu süreçte zengin ülkelerin üretim maliyetleri de yükseldi. Tam bu sırada Rusya'nın DTÖ'ye girişi, dünya ticaretinde rekabet avantajlarını Rusya'nın da dahil olduğu gelişmekte olan ülkelere çevirdiğinden, zengin ülkeler bu işten tedirgin oldular. Çünkü gelişmekte olan ülkeler Çin, Türkiye, Hindistan, Brezilya, Meksika ve diğerleri, zengin ülkelerden daha ucuza ürettikleri malları bundan böyle Rusya'ya satabilecekler.
Peki Rusya'nın DTÖ'ye girmesi ne tür yenilikler getiriyor?
Bir kere ithalat vergileri oranı, tarım ürünlerinde ortalama yüzde 13.2'den yüzde 10.8'e, imalat sanayi ürünlerinde ise ortalama yüzde 9.5'ten yüzde 7.3'e gerileyecek. Örneğin otomobilde ithalat vergisi yüzde 15.5'ten yüzde 12'ye, elektrik makinelerinde yüzde 8.4'ten yüzde 6.2'ye, süt ürünlerinde yüzde 19.8'den yüzde 14.9'a, ağaç ve kağıt ürünlerinde yüzde 13.4'ten yüzde 8 seviyesine düşecek.
Bu arada ithalatta miktar kısıtlaması getiren kota uygulaması da değişecek. Kümes hayvanı ürünlerinde kota yüzde 80'den yüzde 25'e, sığır etinde yüzde 55'ten yüzde 15'e indirilecek.
Yabancı sermaye ortaklıklarında uygulanan sınırlamalara gelince... Rusya, telekomünikasyon sektöründe, yabancı ortağın, yüzde 49'dan fazla hisseye sahip olmasını yasaklıyordu. Bundan böyle bu sınır kaldırılacak. Yabancı yatırımcılar telekomünikasyon şirketlerinde hakim hissedar olabilecekler.
Ayrıca Rusya'da yabancı banka ve sigorta şirketleri serbestçe şube açabilecekler. Özelleştirme uygulamalarından alınan bankalarda yabancı ortak payına sınırlama olmayacak. Diğer banka kurma ve alımlarında ise yabancı ortağın payı yüzde 50 ile sınırlandırılabilecek.
Bir de bundan böyle yabancı sermaye, yüzde 100'ü kendisine ait toptan, perakende ve franchise şirketleri kurabilecek. İşte bütün bu uygulamalar sonucunda Rusya, DTÖ'nün başkanı Pascal Lami'nin deyimiyle "öngörülebilir ve istikrarlı bir ticari ortak" olacak.
Peki Rusya'nın dün DTÖ'ye girmesiyle Türkiye ne kazanacak? Türkiye bölgesinde çok mallı imalat sanayine sahip tek ülke olarak Rusya ile istikrarlı bir ticari yaşama geçecek.
Rusya'nın enerji ve maden üretiminde yoğunlaşan bir ekonomi olduğu dikkate alınırsa, Türkiye pek çok imalat sanayi ürününe öngörülebilir büyük ve yakın bir pazar bulacak. Türkiye'nin öngörülebilir pazarı genişleyecek. Çünkü Rusya'nın milli geliri yaklaşık 1.5 trilyon dolar ve nüfusu 142 milyon, Türkiye'nin milli geliri yaklaşık 800 milyar dolar ve nüfusu 75 milyonu buluyor. Böylece her iki ülke 2.3 trilyon dolarlık bir ekonomik büyüklüğe ve 200 milyonun üzerinde nüfusa üretim yapacaklar. Böylece Türkiye ile Rusya arasındaki dengesiz ticaret dengelenebilecek.
Türkiye, doğalgaz ve enerji hammaddeleri ihtiyacı için Rusya'dan ithalat yapıyor. Bu ithalatın bedeli 2011'de 23.9 milyar dolar tutuyordu, aynı yıl Türkiye'nin Rusya'ya ihracatı ise 5.9 milyar dolar oldu. Rusya'nın DTÖ'ye girmesiyle aradaki farkın hızla azaltılması mümkün hale gelecek ve ikili ticaret çok artacak. Türkiye-Rusya dış ticaret hacminin 2015'te 100 milyar dolar olması bekleniyor.
Kısacası Rusya'nın dün DTÖ'ye girmesiyle Türkiye öngörülebilir ve büyük bir ticari ortağa kavuştu. Böylece Türkiye ekonomisini Rusya ile birlikte daha hızlı büyütebilecek.
Anlayacağınız terörle engellenmeye ve kriz çıkartılmaya çalışılmasına rağmen, işler ekonomide daha iyiye doğru gidecek, Türkiye büyümeye devam edecek.