Rusya’nın DTÖ üyeliği Türk girişimcilere yeni fırsatlar sunuyor
Rusya’nın 19 yıldır hayalini kurduğu Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) üyeliği hukuksal sürecin de tamamlanmasının ardından 22 Ağustos 2012’den itibaren resmen uygulanmaya başladı. DTÖ küresel ekonominin yüzde 97’sini kapsar hale gelirken, coğrafi açıdan yakınlık, pazar tecrübesi, Küçük ve Orta Ölçekli İşletme (KOBİ) avantajı ile Rusya, Türkiye açısından daha cazip hale geliyor.
Rusya’da iş yapan Türk girişimciler Türkiye Moskova Büyükelçiliği Ticaret Müşavirliği’nin katkıları ile düzenlenen oturumda Rusya’nın DTÖ üyeliğini masaya yatırdı. Türkiye Moskova Büyükelçisi Aydın Sezgin’in kısa bir değerlendirme yaptığı toplantıda,T.C. Ekonomi Bakanlığı Anlaşmalar Genel Müdürlüğü Çok Taraflı İlişkiler Dairesi Başkanı Elçin Edis, Rusya’nın DTÖ üyeliğinin avantaj ve tehditlerini Türk girişimcilerle paylaştı.
Rusya’nın üyelikle birlikte şeffaf ve piyasa ekonomisi kurallarına uygun olarak ekonomik altyapısını düzenlemesinin, küresel ekonomi, Rusya’da iş yapan Türk işadamları ve Rusya-Türkiye ilişkileri açısından önemli olduğuna değinen Büyükelçi Sezgin, “Çin ve Avrupa Birliği ülkeleri dahil olmak üzere herkes için Rusya artık yatırım ve ticaret açısından daha cazip olacak. Gümrük vergileri ortalama yüzde 10’dan yüzde 7,8’e düşüyor. Tarife dışı kota, lisans ve diğer engeller asgari seviyede olacak. Yabancıların bir kısım sektörlere yatırım sınırlamaları da aşamalı olarak kalkıyor.” dedi.
Rusya uzun vadede 177 milyar dolar kazanacak
Küresel ticaret açısından teşvik edici olan yeni düzenlemelerin uygulanmasının zaman alacağını, geçiş sürecinin bir miktar sancılı da olabileceğine işaret eden Sezgin, “Rusya piyasasında daha rekabetçi bir ortam oluşacak. Rusya’da iş yapmayı planlayan KOBİ’lerimizin hızlı hareket etmeleri önemli… Rusya’da ticari ilişkilerde zihniyet değişikliği gündemde. Rusya’da 10 milyar doları bulan doğrudan Türk yatırımı var. DTÖ dışı diğer hukuk kuralları da iyi irdelenmeli. Özellikle gelir düzeyinden fazla etkilenmeyecek sektörlere yatırımı öneriyoruz…” şeklinde konuştu. Büyükelçi Sezgin, Rusya’nın üyelik vesilesi ile Dünya Bankası verilerine göre kısa vadede 50 milyar dolar, uzun vadede 177 milyar dolar kazanç sağlayacağını söyledi.
Rusya’nın koruma duvarları iniyor
Rusya’nın 19 yıllık üyelik sürecinde Türkiye dahil 62 ülke ile müzakerelerde bulunduğunu ve 156. ülke olarak DTÖ’ye girdiğini hatırlatan T.C. Ekonomi Bakanlığı Anlaşmalar Genel Müdürlüğü Çok Taraflı İlişkiler Dairesi Başkanı Edis, ortalama gümrük vergilerinde yüzde 10 seviyesinden yüzde 7,8’e düşüş olacağını belirtti. Buna göre tarım ürünlerinde gümrük vergileri ortalama yüzde 13,2’den yüzde 10,8’e, sanayi ürünlerinde yüzde 9,5’ten yüzde 7,3’e, otomobilde yüzde 15,5’ten yüzde 12’ye ve demir çelikte de yüzde 9,8’den yüzde 6,9’a geriliyor.
Süreç zaman alacak
Rusya’nın DTÖ üyeliğinin ardından tüm sektörlerde eş zamanlı uluslar arası kurallar uygulanmaya başlamıyor. İmzalanan anlaşmaya göre tavuk sektöründe 8 yıl, otomobilde 7 yıl, sivil uçak 7 yıl gibi geçiş dönemleri belirlenmiş durumda. 700 kadar tarife satırında Rusya’nın DTÖ şartlarını kabul ettiğini ve bunun toplamda yüzde 80’ini oluşturduğuna değinen Edis, tüm ihracat sübvansiyonlarını da zamanla kaldırılacağını ifade etti. Rusya tarım başta olmak üzere 2012’de 9 milyar dolar olan sübvansiyonlarını 2018’e kadar 4,4 milyar dolara kadar çekecek.
Uluslar arası sigorta şirketleri Rusya’da şube açabilecek
Rusya’nın DTÖ üyeliğinin hizmet sektöründe de önemli etkileri olacağını ifade eden Ekonomi Bakanlığı yetkilisi, “Yabancı bankalar Rusya’da şube değil ama, bağlı kuruluş açabilecek. Sigorta şirketleri şube açabilecek. Yüzde 100 yabancı sermaye ile dağıtım şirketleri kurulabilecek. Örneğin demiryolu taşımacılığında yerli ya da yabancı mal için ayrı fiyat uygulanmasından vazgeçilecek. Yabancı şirketler Rusya’da yüzde 100 sermayeli yatırım yapabilecek. İletişim sektöründeki yüzde 40 kısıtlama kalkıyor. İnşaat sektöründe olmayan kısıtlamaların getirilmeyeceği de taahhüt ediliyor.” bilgisini verdi.
Rusya DTÖ üyeliği ile birlikte doğrudan yabancı yatırımlar açısından önemli artılar elde edecek. Mal ve hizmetler açısından daha rekabet edilebilir bir düzen oluşurken, tüketici daha ucuz mal ve hizmet alabilecek. Ekonomik üretim çeşitlenirken, yüzde 0,5 ile yüzde 1 arasında artı büyüme elde edecek.
Mucize beklenmiyor
Rusya’nın DTÖ üyeliğinin ardından mucize beklemenin doğru olmadığını da vurgulayan Edis şu şekilde konuştu: “DTÖ üyesi tüm ülkelerde ekonominin mükemmel olduğunu söylemek zor. Üretim alt yapısı yoksa birden bire yüzde 10-20 büyüme yaşanmaz. Zayıf sektörler, ormancılık ve otomobil gibi rekabet gücü kazanabilmesi için zaman gerekecek. Hatta yüzde 6,6 civarında olan işsizlik bir miktar artabilir. Vergi kaybı da söz konusu. 2013’te 5,6 milyar dolar ve 2014’de de 7,7 milyar dolar eksi gelir öngörülüyor.”
ABD, Avrupa Birliği ve Çin açısından Rusya pazarının önemli avantajlar oluşturacağına değinen Edis, Türkiye’nin Rusya ile DTÖ müzakerelerini 2005’te tamamladığını hatırlattı. Türkiye’nin Rusya’dan aldığı taviz satırlarının Rusya’ya ihracatta yüzde 56’lık bir alana tekabül ettiğini kaydeden yetkili, Türk girişimciler açısından yeni imkanların ortaya çıktığına değindi.
Rusya’nın 4 yıl içinde kamu alımları ile ilgili anlaşmayı da imzalamayı planladığını aktaran Edis, Türkiye’nin de bu anlaşmaya dahil olma çabası olduğunu, aksi durumda Türk şirketlerinin yeni süreçte Rusya’da kamu ihalelerinde eşit rekabet gücüne sahip olamayabilecekleri uyarısında bulundu. Kamu alımları ile ilgili anlaşmaya henüz DTÖ ülkelerinden 40’ı taraf.