AB, Rusya'nın Donmuş Varlıklarını Kalıcı Olarak El Koyuyor
HABERRUS - Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkeler, Rusya'nın merkez bankasına ait donmuş varlıkların blokesini kalıcı hale getirecek ve Ukrayna'ya verilecek "tazminat kredisi" için yol açacak olağanüstü bir önlemi kabul etmek üzere anlaştı.
Varılan mutabakat, AB'nin Rusya'ya yönelik yaptırımların uzatılması sürecini kökten değiştirecek.
Kurallardaki Köklü Değişiklik: Tek Ülke Vetosu Kalkıyor
Önlem, AB Antlaşması'nın 122. maddesine eklenen "olağanüstü yetkiler" maddesiyle hayata geçiriliyor. Bu değişiklikle, şu anda her altı ayda bir oybirliğiyle onaylanması gereken yaptırım uzatma süreci sona eriyor. Yeni sistemde, kararlar nitelikli çoğunlukla alınacak. Bu, Macaristan veya Slovakya gibi tek tek ülkelerin, Rusya yanlısı tutumları nedeniyle yaptırımların uzatılmasını bloke etmesini imkansız hale getiriyor.
Macaristan ve Slovakya'nın Muhalefeti Süreci Zorluyordu
Bu değişikliğin aciliyet kazanmasının arkasında, özellikle Macaristan ve Slovakya'nın AB'nin Ukrayna politikasına yönelik uzun süredir devam eden açık muhalefeti yatıyordu. Her iki ülke de Kiev'e mali ve askeri destekle Rusya'ya yönelik yaptırımlara karşı çıkıyordu. Şimdiye kadar bu ülkeler yaptırımlara tam veto uygulamamış olsa da, süreç her seferinde uzun pazarlıklara ve gecikmelere neden oluyordu.
Belçika'nın Hukuki Endişeleri
Rus varlıklarının çoğuna ev sahipliği yapan Belçika ise, farklı bir gerekçeyle bu varlıkların Ukrayna için kullanılmasına muhalefet ediyor. Belçika Başbakanı Bart De Wever, AB Komisyonu'nun AB antlaşmalarındaki olağanüstü hal hükümlerini gerekçe göstererek Moskova'nın fonlarını kalıcı olarak dondurma önerisinin yasal dayanağını sorgulamıştı. Brüksel, bu adımın Rusya'dan gelecek misillemelerden öncelikle Belçika ekonomisinin etkileneceği endişesini taşıyor.
"Tazminat Kredisi"nin Yolu Açılıyor
Bu adım, AB'nin donmuş Rus varlıklarının gelirlerini kullanarak Ukrayna'ya yaklaşık 50 milyar avro değerinde bir "tazminat kredisi" sağlama planının önündeki en büyük engeli kaldırıyor. Varlıkların kalıcı olarak bloke edileceği garantisi, bu kredinin güvenli bir şekilde yapılandırılmasının temelini oluşturacak.
Sonuç olarak AB, bu radikal hukuki değişiklikle Rusya'ya karşı ekonomik mücadelesinde yeni bir aşamaya geçiyor.
Kararların oybirliği yerine çoğunlukla alınması, iç muhalefeti bertaraf ederek yaptırımların sürekliliğini garanti altına almayı amaçlıyor. Bu hamle, aynı zamanda Ukrayna'nın uzun vadeli finansman ihtiyacını karşılamak için Rus varlıklarını kullanma stratejisinin de en somut adımı olarak öne çıkıyor.
Ancak bu kararın uygulanmasının da beraberinde getireceği riskler mevcut. AB'nin Rusya'nın merkez bankası rezervlerine el koyması örneği tüm dünya ülkelerine emsal teşkil edecek ve Avrupa Birliğine gelen yabancı yatırımları etkileyecek. Özellikle Çinli yatırımcıların Avrupa Birliği fonları kullanımında daha dikkatli davranması bekleniyor. Bu da ilerleyen yıllarda AB içinde yabancı yatırımın önemli ölçüde azalmasına yol açabilir.
