Ruslar Ortak Türk Alfabesinden Rahatsız: ‘Yapay Bir Dil Oluşturuluyor’

HABERRUS - Eylül ayında Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) tarafından başlatılan tek alfabe girişimi, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan gibi BDT ülkeleriyle Türkiye’yi ortak bir Latin alfabesine geçirmeyi amaçlıyor.

34 harften oluşan bu alfabe, Türk dünyasında dil birliğini sağlama hedefi taşıyor.

Yüz yıllardır Orta Asya’da hakimiyet kuran ancak Sovyetler Birliğinin yıkılmasıyla bu hakimiyeti sekteye uğrayan Rusya Federasyonu, ‘arka bahçesi’ olarak gördüğü bağımsız Orta Asya ülkelerinin Türkiye ile ve birbirleriyle daha da yakınlaşmasından oldukça rahatsız.

Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) tarafından başlatılan tek alfabe girişiminin duyurulmasıyla birlikte bu konuya ilişkin Rus basınında çok sayıda haber ve analiz yayınlanıyor.

Son olarak Rusya’da yayın yapan RBK kanalı, bu konuda bir haber yayınladı.

Gazeteye konuşan Rus uzmanlar, bu girişimin önemli dilsel ve kültürel zorluklarla karşılaşacağına dikkat çekiyor.

Dilsel Farklılıklar ve Zorluklar

Haberde, INION RAS araştırmacısı Alina Sbitneva, Türk dillerinin ulusal özelliklerinin tek bir alfabe ile tam anlamıyla yansıtılamayacağını vurguluyor. Özellikle Özbekçe, Azerice ve Kazakça gibi dillerin benzersiz ses yapılarının, ortak bir alfabe altında kaybolabileceği uyarısında bulunuyor.

St. Petersburg Devlet Üniversitesi’nden Alexey Obraztsov da Türk dillerinin Oğuz, Kıpçak ve Sibirya gibi farklı gruplara ayrıldığını belirterek, bu dillerin birbirinden önemli ölçüde farklı olduğunu ve bir dilin diğerini anlamasının zor olduğunu ifade ediyor.

Geçiş Çok Maliyeti Olacak ve Zaman Alacak

Uzmanlara göre, yeni bir alfabeye geçiş süreci büyük maliyetler ve uzun bir zaman gerektiriyor.

Obraztsov, Türkiye’nin Latin alfabesine geçişinin 50-60 yıl sürdüğünü hatırlatarak, BDT ülkelerinde de benzer bir sürecin yaşanacağını öngörüyor.

Bu süreçte eğitim sistemlerinin değiştirilmesi, okullarda yeni alfabenin öğretilmesi ve dilsel reformların yapılması gerektiğine dikkat çekiliyor.

Ayrıca bu geçişin, ekonomik olarak da büyük bir yük getireceği vurgulanıyor.

Yapay Bir Dil Mi Oluşturuluyor?

Rus uzman Sbitneva, bu girişimin yalnızca bir alfabe değişikliği olmadığını, bunun arkasında aslında “yeni bir genel Türk dilinin” yaratılmasının bulunduğunu belirtiyor.

Bu yapay dilin, kök salmasının zor olacağını ve ulusal kimlikleri tehlikeye atabileceğini ifade ediyor.

Sbitneva, tek bir Türk alfabesinin bir tür “Türk Esperanto’su” yaratma girişimi olduğunu ve bu yapay yapının kök salmasının zor olacağını dile getiriyor.

Uzmanlar, ortak bir Türk alfabesi girişiminin, bu ülkelerdeki dilsel ve kültürel kimliklerin zayıflatılmasına yol açabileceğini ve monokültürel bir yapıya doğru yönelme riskini taşıdığını belirtiyor.

Türk Dünyasında Dil Birliği Mümkün Mü?

Ortak alfabe girişimi, Türk dünyasında dilsel birliği sağlama hedefi taşısa da, bu süreçte karşılaşılacak zorluklar, sürecin uzun vadede başarıya ulaşmasını zorlaştırıyor.

Dilsel farklılıklar, geçiş sürecinin maliyeti ve ulusal kimliklerin korunması gibi konular, bu girişimin önündeki en büyük engeller olarak görülüyor.