Rusya'da Ölümlerin Başlıca Nedeni Kalp ve Damar Hastalıkları

HABERRUS - Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Rusya'daki ölüm nedenlerine ilişkin çarpıcı veriler paylaştı. Örgütün Moskova Ofisi Başkanı Dr. Batır Berdıklıçev, yaptığı açıklamada, ülkedeki ölümlerin büyük çoğunluğunun bulaşıcı olmayan hastalıklardan kaynaklandığını ve önlenebilir risk faktörleriyle mücadele edilmesi gerektiğini vurguladı.

Ölümlerin %80'inden Fazlasından Dört Hastalık Grubu Sorumlu

Dr. Berdıklıçev, Rusya'da gerçekleşen tüm ölümlerin %80'inden fazlasına aşağıdaki dört ana bulaşıcı olmayan hastalık grubunun neden olduğunu belirtti:

  1. Kardiyovasküler Hastalıklar (Kalp ve damar hastalıkları)
  2. Kanser (Zehirli urlar)
  3. Kronik Solunum Yolu Hastalıkları
  4. Diyabet (Şeker hastalığı)

Bu veriler, Rusya'nın halk sağlığı politikalarında önceliğin, bulaşıcı hastalıklardan ziyade bu kronik rahatsızlıkları önlemeye ve yönetmeye kayması gerektiğini ortaya koyuyor.

Değiştirilebilir Risk Faktörleriyle Mücadele Şart

DSÖ yetkilisi, söz konusu ölümcül hastalıkların arkasında yatan ve büyük ölçüde önlenebilir olan risk faktörlerine dikkat çekti. Berdıklıçev, bu faktörleri şu şekilde sıraladı:

  • Tütün kullanımı
  • Alkol kötüye kullanımı
  • Yüksek tansiyon (Hipertansiyon)
  • Yüksek miktarda tuz tüketimi
  • Sağlıksız beslenme alışkanlıkları
  • Hava kirliliği

Bu faktörlerle etkin bir şekilde mücadele edilmesi halinde, erken ölümlerin büyük ölçüde önüne geçilebileceği ifade edildi.

Alınan Önlemler Olumlu Sonuç Verdi, Yaşam Süresi Arttı

Açıklamada ayrıca, Rusya'nın son yıllarda halk sağlığı alanında attığı olumlu adımların meyvelerini vermeye başladığına da değinildi. Dr. Berdıklıçev, tütün kullanımına karşı yasaların sıkılaştırılmasının ve alkol tüketimini azaltmaya yönelik kapsamlı önlemlerin uygulanmasının, ülkedeki ortalama yaşam süresinin artmasına önemli katkı sağladığını vurguladı.

Önleme Odaklanmak Kritik Önem Taşıyor

DSÖ'nün bu açıklaması, Rusya'nın ve benzer demografik yapıya sahip birçok ülkenin karşı karşıya olduğu halk sağlığı sorununa ışık tutuyor. Sağlık sistemlerinin, tedaviden ziyade hastalıkların önlenmesi ve risk faktörlerinin azaltılması üzerine odaklanmasının hayati öneme sahip olduğu bir kez daha anlaşılıyor.

Tütün ve alkol politikalarında yapılan düzenlemelerin olumlu etkisi, diğer alanlarda da (tuz kullanımının azaltılması, sağlıklı beslenmenin teşviki, hava kalitesinin iyileştirilmesi gibi) benzeri stratejiler izlenmesi için umut verici bir örnek oluşturuyor.