Putin Noktayı Koydu: Savaşın Durması İçin Ukrayna Cepheden Geri Çekilmeli
HABERRUS - Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna'daki savaşın durdurulması için net bir şart ortaya koydu: Ukrayna Silahlı Kuvvetleri'nin Rusya'nın Anayasal olarak kendine ilhak ettiği bölgelerdeki işgal ettiği pozisyonlardan çekilmesi.
Putin, "Eğer çekilmezlerse, Rus Silahlı Kuvvetleri bunu silah zoruyla başaracaktır" diyerek askeri operasyonların artan bir tempo ile sürdüğünü belirtti.
Cephedeki durumu değerlendiren Putin, Krasnoarmeysk (Pokrovsk) ve Dimitrov (Mirnograf) şehirlerinin tamamen kuşatıldığını, Volçansk'ın ise neredeyse tamamen Rus kontrolüne geçtiğini iddia etti.
ABD ile Diplomasi Trafiği Hızlanıyor: Heyetler Moskova ve Kiev'de
Diplomatik kanallarda önemli bir hareketlilik yaşanıyor. Putin, Amerikan heyetinin gelecek hafta Moskova'ya geleceğini doğruladı. Rusya tarafını Dışişleri Bakanlığı, Yardımcıları Yuri Uşakov ve Vladimir Medinski'nin temsil edeceği görüşmelerde, ABD'den özel temsilci Steve Witkoff'un beklendiği ifade edildi.
Paralel olarak, Ukrayna Devlet Başkanlığı Ofisi Başkanı Andrey Yermak, Ukrayna ile Amerikan heyeti arasındaki görüşmelerin bu hafta sonuna kadar Kiev'de yapılacağını duyurdu. ABD Ordusu Bakanı Daniel Driscoll'un Kiev'e, Witkoff'un ise Moskova'ya gideceği bildiriliyor.
Trump'ın Barış Planı: "Taslak Değil, Tartışma Konuları"
Putin, Donald Trump'ın barış planına ilişkin "Herhangi bir proje taslağı yoktu, tartışılması önerilen bir dizi soru vardı" açıklamasını yaptı. Cenevre'deki Ukrayna-ABD müzakereleri sonrasında kendilerine iletilen 28 maddelik planın dört ana bileşene ayrıldığını ve bunun gelecekteki anlaşmaların temelini oluşturabileceğini söyledi. Ancak Putin, planın "diplomatik bir dile" ihtiyaç duyduğunu, bazı maddelerin mevcut haliyle "komik" göründüğünü de ekledi.
En Sert Talep: Uluslararası Toplumdan Toprak Tanınması
Putin, en dikkat çeken talebini "uluslararası tanınma" konusunda getirdi. Kırım, Donbas ve Novorossiya'nın Rusya'ya ait olduğunun başta ABD olmak üzere uluslararası toplumun ana aktörleri tarafından tanınması gerektiğini vurguladı.
Bu tanımanın nedenini ise, "Bir şeyin Rusya'ya ait olduğu tanınırsa, bir ihlal Rusya'ya saldırı olarak kabul edilir. Aksi takdirde, bu yalnızca 'yasal Ukrayna topraklarının iadesi' gibi görünür" sözleriyle açıkladı. Ukrayna ile şu an yasal olarak müzakere etmenin imkansız olduğunu, çünkü toprak değişiklikleri için anayasal bir referandum gerektiğini ve savaş halinde bunun yapılamayacağını belirtti.
Uzmanlardan Analiz: "Putin Kendini Galip İlan Ediyor"
Fedor Lukyanov (Dış ve Savunma Politikaları Konseyi): "Putin, biraz abartılı söylemek gerekirse, bir galip gibi konuşuyor. Müzakerelerin gündemini ve koşullarını tamamen belirleyebilecek bir pozisyonda olduğunu düşünüyor.
Yeni toprakların uluslararası düzeyde tanınması talebi, bu kadar net ve sert bir şekilde daha önce hiç dile getirilmemişti. Avrupa ise bu süreçte tamamen kaybolmuş durumda; ne tek bir pozisyonu, ne parası, ne de etkisi var."
Konstantin Simonov (Ulusal Enerji Güvenliği Vakfı): "Witkoff planının Moskova ile koordine edildiği açık, ancak Rus tarafı hazırlık sürecindeki rolünü reddediyor. Rusya'nın pozisyonu net: 'Ya anlaşma yaparsınız, ya da Plan B'miz olan askeri yolu sürdürürüz.' Asıl soru, Trump'ın bu anlaşmanın şartlarını, özellikle de İngilizler olmak üzere Avrupalılara nasıl kabul ettireceğidir. Bu, onun 'sözleşme yükümlülüğüdür'."
Abu Dabi Görüşmeleri ve İstihbarat Temasları
Putin, Rus ve Ukraynalı delegelerin Abu Dabi'de bir araya geldiğini doğruladı. Görüşmenin Kiev'in inisiyatifiyle ve iki ülkenin istihbarat şeflerinin katılımıyla gerçekleştiğini belirten Putin, "İki ülkenin istihbarat servisleri en zor zamanlarda bile her zaman temas halinde oldu" ifadesini kullandı.
Yaptırımlar ve Ekonomik Önlemler
Batı'nın dondurulmuş Rus varlıklarına el koyma girişimlerine sert çıkış yapan Putin, bunun "açık bir hırsızlık" ve avro bölgesine olan güveni baltalayacak bir hareket olduğunu söyledi. Hükümetin, böyle bir duruma karşılık vermek için bir dizi karşı önlem paketi hazırladığını açıkladı. Ayrıca, ABD'nin Lukoil ve Rosneft'e yönelik yeni yaptırımlarının kendileri için sürpriz olduğunu, çünkü Alaska zirvesi sonrası Moskova ile Washington arasında bir çatışma yaşanmadığını ifade etti.