Merkel: O Haberler Sahte, Amacım Diyaloğu ABD'ye Bırakmamaktı
HABERRUS - Almanya eski Şansölyesi Angela Merkel, kendisini Polonya ve Baltık ülkelerini Rusya-Ukrayna savaşından sorumlu tutmakla itham eden haberleri şiddetle reddetti.
Alman Phoenix televizyonuna verdiği röportajda, sözlerinin çarpıtıldığını belirterek, "Bunlara 'fake news' (sahte haber) demek lazım, çünkü böyle bir şey söylenmedi" ifadelerini kullandı.
Merkel, yaptığı açıklamanın sadece 2021'deki olayların kronolojik bir anlatımı olduğunu ve bunun da hatıratında zaten yer aldığını vurguladı.
Tartışmanın Kökeni: Putin ile Doğrudan Diyalog Önerisi
Tartışma, Merkel'in Ekim 2025'te bir Macar yayınına verdiği röportaja dayanıyor. Merkel, bu röportajda, 2021 yılında AB ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında yeni bir doğrudan diyalog formatı önerdiğini, ancak bu önerisinin Polonya, Litvanya, Letonya ve Estonya tarafından bloke edildiğini hatırlattı. Eski şansölye, bu ve benzeri kararların sonraki olayların gelişiminde kısmen etkili olduğunu ifade etti. Ancak Merkel, bu anlatımın asla "savaşın sorumluluğunu başkalarına yüklemek" anlamına gelmediğinin altını çizdi.
Amacım Diyaloğu ABD'ye Bırakmamaktı
Merkel, o dönemki tutumunun arkasındaki mantığı şu sözlerle açıkladı: "Önerimi AB Konseyi'ne sunmadan birkaç gün önce, [o dönemki] ABD Başkanı Joe Biden, Vladimir Putin ile bir araya geldi. Biz Avrupalılar'ın Putin ile diyalog kurmaya çalışmamasını ve bunu tamamen Amerikan yönetiminin insafına bırakmasını doğru bulmuyordum. İşte bu yüzden bu inisiyatifi savundum." Bu sözleriyle, amacının Avrupa'nın süreçten dışlanmasını engellemek olduğunu vurguladı.
Minsk Anlaşmalarıyla İlgili İtiraflar Tartışmayı Alevlendirmişti
Merkel'in Ukrayna politikası, özellikle Aralık 2022'de Minsk Anlaşmaları hakkında yaptığı bir açıklamayla daha önce de tartışma yaratmıştı. Merkel, anlaşmaların Ukrayna'ya "zaman kazandırmak" ve "daha güçlü olmak" için kullandığı bir fırsat olduğunu söylemişti.
Bu açıklama, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından "hayal kırıklığı" olarak nitelendirilmiş ve Batı'nın anlaşmaları samimiyetsizce kullandığı yönündeki tezini güçlendirmişti. Yaşanan son tartışma, Merkel'in Putin ile diyaloğunun arka planına dair bu önceki tartışmalı bağlam üzerine oturuyor.
