Barışın Önündeki 5 Engel: Miami'deki Görüşmelerde Çözüm Aranıyor
HABERRUS - ABD, Rusya ve Ukrayna temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda Avrupalı ve bölgesel aktörün katıldığı yoğun diplomatik trafik, Miami'de devam ediyor.
Ancak The Wall Street Journal'ın haberine göre, taraflar birkaç haftadır sürdürdükleri müzakerelerde beş kritik konuda çıkmaza saplanmış durumda.
ABD'nin güncellediği 20 maddelik barış planına rağmen bu temel başlıklar, anlaşma yolundaki en büyük engeller olarak öne çıkıyor.
1. Toprak Sorunu: Donbas'ta Çıkmaz Rusya, Ukrayna'nın Donbas bölgesinden askerlerini çekmesini barışın ön koşulu olarak sunuyor. Ukrayna tarafı ise anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle herhangi bir toprak tavizini kesinlikle reddediyor. ABD'nin, çatışmanın hızla sona ermesi için Kiev'e bu talebi değerlendirmesi yönünde baskı yaptığı belirtiliyor. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, bu hafta yaptığı açıklamada, diyaloğun reddi halinde "tarihi toprakların" askeri yöntemlerle alınacağı tehdidinde bulunarak gerilimi tırmandırdı.
2. Ukrayna'nın NATO Üyeliği Hedefi ABD planı, Ukrayna'nın NATO'ya katılımını içermiyor. Ancak Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelenskiy, ülkesinin gelecekteki NATO üyeliği hedefinden vazgeçmesini şart koşan maddeleri kesin bir dille reddediyor. Zelenskiy, anayasal değişikliklere dış aktörlerin değil, Ukrayna halkının karar vermesi gerektiğini vurguluyor. Rusya ise Ukrayna'nın tarafsız, ittifaksız ve nükleer silahsız bir statüye kavuşmasını barış için temel şart olarak görüyor.
3. Ukrayna Ordusunun Büyüklüğü Anlaşmazlığı Taraflar, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri'nin savaş sonrasındaki büyüklüğü konusunda da anlaşamıyor. ABD'nin ilk aşamada ordu mevcudunun 600 bin kişiyle sınırlandırılması önerisine Kiev ve Avrupalı müttefikler, bu rakamın en az 800 bin olması gerektiği yanıtını veriyor. Zelenskiy, ordunun sayısı ve yapısının egemenlik meselesi olduğunu ısrarla vurguluyor. Moskova'nın daha önce İstanbul'daki görüşmelerde sunduğu taslakta da Ukrayna ordusuna üst sınır getirilmesi maddesi yer alıyor.
4. Rusçanın Statüsü Tartışması Rusya, savaş sonrasında Rusçanın Ukrayna'da medya ve eğitim sistemi içindeki konumunun yeniden güçlendirilmesini talep ediyor. ABD'nin ilk taslağında da Rusçanın resmi dil olarak tanınmasına dair bir madde bulunuyordu. Kiev ise bu talebe şiddetle karşı çıkıyor ve Rusya kaynaklı propaganda ile dezenformasyonla mücadele için dil üzerindeki kısıtlamaların gerekli olduğunu savunuyor. Anketler, Ukrayna halkının büyük çoğunluğunun Rusçanın okullarda öğretilmesine karşı olduğunu gösteriyor.
5. Zaporijya Nükleer Santrali'nin Kontrolü Avrupa'nın en büyük nükleer santrali olan Zaporijya Santrali'nin yönetiminin paylaşılması önerisi de taraflar arasında uzlaşma sağlanamayan konulardan biri. ABD, santralin Ukrayna ile Rusya arasında ortak yönetilmesini önerirken, Kiev bu modelde ciddi güvenlik açıkları olduğunu öne sürerek karşı çıkıyor. Putin, nükleer güvenlik alanında Washington ile işbirliğine açık olduğunu belirtse de, Rusya Dışişleri Bakanlığı dünyada ortak işletilen nükleer santral örneği bulunmadığını hatırlatıyor.
Miami'deki Kritik Görüşmeler ve Arka Plan Miami'deki görüşmelere, Rusya Federasyonu'nun doğrudan yatırım fonu (RDIF) Başkanı Kirill Dmitriev liderliğindeki Rus heyeti ile ABD Başkanı Donald Trump'ın özel temsilcisi Steve Witkoff ve damadı Jared Kushner'ın başkanlık ettiği ABD tarafı katılıyor. Görüşmeler öncesinde Miami'ye; Ukrayna Ulusal Güvenlik ve Savunma Konseyi Sekreteri Rustem Umerov, İngiltere, Almanya ve Fransa'nın ulusal güvenlik danışmanları, Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Katar Başbakanı Muhammed bin Abdurrahman el-Sani de ulaştı. Ancak ABD, Ukrayna ve Rusya arasında üçlü bir zirve planlanmadığını açıkladı.
Berlin'de Sağlanan Kısmi Uzlaşı ve Kalan Sorunlar 14-15 Aralık'ta Berlin'de yapılan hazırlık toplantılarında Washington ile Kiev arasında önemli bir yakınlaşma sağlandı. Ukrayna'nın, NATO üyeliği hedefini anayasasından çıkarmayı kabul etmesi ve buna karşılık ABD ile Avrupa'dan NATO'nun 5. maddesine benzer güvenlik garantileri alması bu uzlaşmanın temelini oluşturdu. ABD'li yetkililer anlaşmanın yaklaşık yüzde 90'ının şekillendiğini belirtse de Zelenskiy, Donbas'taki askeri hatlar ve olası toprak değişimi konularında Washington'la aralarında hâlâ ciddi görüş ayrılıkları olduğunu vurguluyor. The Wall Street Journal, Kiev'in Donbas'ta "askerden arındırılmış bölge" oluşturulması şartını da reddettiğini yazdı.
Finansman ve Güvenlik Mimarisindeki Belirsizlikler Ukrayna ve Avrupa tarafı, barış sonrası dönem için net bir finansman ve güvenlik mimarisinin oluşturulmasını talep ediyor. AB'nin son zirvesinde, Rusya'nın dondurulmuş varlıklarının kullanımı konusunda uzlaşılamadı ve yerine 90 milyar euroluk bir kredi mekanizması üzerinde anlaşıldı. Zelenskiy bu kaynağın önemini vurgulasa da, bazı Avrupalı yetkililer sağlanan finansmanın yetersiz olduğu görüşünde. Ayrıca, Fransa ve İngiltere öncülüğünde, olası bir ateşkes durumunda Ukrayna'da konuşlandırılacak çok uluslu bir güvenlik misyonu üzerinde çalışılıyor. Ancak Moskova, bu tür bir askeri varlığı kabul edilemez bulduğunu defalarca dile getirdi.
Miami'deki istişarelerde ABD'nin ana amacı, Berlin'de ulaşılan ilerlemeyi Rus tarafına aktarmak ve 20 maddelik yeni planın kabulünü sağlamak olarak öne çıkıyor.
Washington, Rusya'nın Ukrayna'ya Batı tarafından verilecek güvenlik garantilerine ve Kiev'in Avrupa Birliği üyeliğine karşı çıkmadığı kanaatinde.
Ancak Donbas'ın statüsü ve Ukrayna birliklerinin bölgeden çekilmesi gibi konularda Moskova'nın net taahhütler vermesi gerektiğinin altını çiziyor.
ABD Başkanı Trump'ın Noel'e kadar bir uzlaşma hedeflemesine rağmen, taraflar arasındaki derin görüş ayrılıkları nedeniyle buna ihtimal verenlerin sayısı oldukça az.
