AİHM’den binlerce davanın seyrini değiştirecek karar; Türkiye’den savunma istedi
HABERRUS – Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde (AİHM) en çok mahkum edilen ülke Rusya, ikinci sırada Türkiye yer alıyor. Türkiye 2019’da olduğu gibi 2020'de ifade ve düşünce özgürlüğünün en çok ihlal edildiği ülke. Hak mahrumiyeti yaşanan yüzbinlerce insan, Türkiye'deki iç hukuktan sonuç alamayınca hak aramasını AİHM'de arıyor.
AKP hükmetinin çıkardığı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile işinden atılan Yüksel Yalçınkaya’nın başvurusunu değerlendiren AİHM, ‘terör örgütü üyeliği’ suçlamasıyla yargılanan Cemaat mensuplarının davalarında mahkemelerin delil kabul ettiği Bylock, Bankasya, dernek üyeliği, HTS kayıtları, ankesörlü telefon görüşmeleriyle ilgili AKP Hükumetinden savunma istedi.
AİHM, Bylock’un elde ediliş şeklini, kullanıcılık iddialarını çürütmek için başvurucuya gerekli olanakların sağlanıp sağlanmadığını, bu verilerin güvenilirliğini ve yasal saklama süresi geçmiş internet trafik bilgilerinin kullanılmasının hukuki olup olmadığını sordu.
Ayrıca AİHM’in, Cemaat mensuplarını yargılandığı silahlı örgüt üyeliği suçunun maddi ve manevi unsurlarının ulusal mahkemelerce gereği gibi ortaya konulup konulmadığını da incelemeye aldığı belirtildi. AİHM’nin hükumetten cevap beklediği sorular arasında, gerçekleştirildiği tarihte suç oluşturmayan bankaya para yatırma, sendika ve derneklere üyelik gibi eylemlerin cezalandırmaya esas alınmasının kanunsuz ceza olmaz ilkesine uygunluğu da yer alıyor.
Yasal saklanma süresi dolmuş HTS kayıtlarının ve internet trafik verilerinin kullanılması bağlamında da hükumetten açıklama bekleyen AİHM, hükumetten başvurucunun özel hayat ve haberleşmeye saygı hakkının sendika ve dernek üyeliğinin suç kabul edilmesi bağlamında ise örgütlenme özgürlüğünün ihlal edilip edilmediğinin de açığa kavuşturulmasını istiyor
AİHM’in kararı ilkesel ve emsal olacak
Yalçınkaya’nın dosyasını sosyal medya hesabından paylaşan hukukçu Dr. Gökhan Güneş Cemaat mensuplarının yargılandığı davalarının muhtemel seyrini şöyle anlattı: “Savunma yapılması istenen hususlar gözetildiğinde; mevcut başvuruda verilecek karar, yürütülmekte olan ve Strazburg’a taşınacak davaların tamamı etkileyecek nitelikte bir ilke karar olacaktır. Ayrıca, Bylock gibi hassas bir konunun da ele alınacak olması nedeniyle, başvuruyu inceleyecek AİHM dairesinin Büyük Daire lehine davadan çekilmesi ve davanın Büyük Daire tarafından karara bağlanması da sürpriz olmayacaktır. 15 Temmuz sonrası ister sivil ister asker olsun, darbe teşebbüsünden haberi olmayanlar beraat edecek, bu kişiler tüm haklarını ve itibarlarını geri alacak ve verdikleri kararlarla insanların hayatını karartanlar da hukuk önünde hesap vereceklerdir.”