“Rusya ve Türkiye’nin Suriye politikaları örtüşüyor”

Türkiye’nin önemli uluslararası ilişkiler uzmanlarından Prof. Dr. Tayyar Arı, Türk-Rus ilişkilerini Cihan Haber Ajansı’na değerlendirdi. Rusya’nın Türkiye için önemli bir ülke olduğunu söyleyen Arı, Türkiye ve Rusya arasında büyük problemler olduğunu söyleyenlerin büyük yanılgı içinde olduklarını açıkladı. Arı, Rusya ve Türkiye’nin Suriye konusunda çok farklı düşünmediğini, sonuçta rejim değişikliği ve bunun için dış askeri müdahale olmaması yönündeki yaklaşımın örtüştüğünü kaydetti. Türk uzmana göre sadece Türkiye sınır olduğu için Suriye’de yaşanan sivil kayıplardan çok fazla etkileniyor.

Uluslararası bir konferans için Rusya’nın St. Petersburg şehrine gelen Prof. Arı, Rus-Türk ilişkilerine yönelik olarak önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye ve Rusya arasındaki ilişkilerin özellikle son 5 yılda büyük gelişme gösterdiğini kaydeden Arı, “Ancak son dönemlerde yaşanan bazı olaylardan dolayı, bazıları ‘Türkiye ile Rusya arasında bir yol ayrımına gelindi mi? İlişkiler bundan sonra acaba rekabet ve çatışma ortamına mı dönecek?’ diye endişeleniyor. Bana göre ortada herhangi bir sorun yok. Zaten ekonomik ilişkiler sürekli ilerliyor. Örneğin, 2008 yılında dış ticaret hacmi37-38 milyara dolara çıkmış. Bunun büyük kısmı enerji ağırlıklı ama, bizimde ihracatımız Rusya’ya yönelik sürekli artıyor. Rusya’da özellikle altyapı yatırımları ve inşaatta Türkiye’nin büyük bir payı var. 2009’larda etkisini gösteren kriz yüzünden, iki ülke arasındaki ticaret 2010 yılında 20 milyar dolara kadar düşmüştü. Ancak 2011 yılı sonunda 30 milyar dolara çıktı yeniden. Günümüzde bu rakamlar hızlı bir gelişme gösteriyor. Önümüzdeki dönemde bu rakamı 100 milyar dolara çıkarma planı var.” dedi.

Putin ve Erdoğan arasında sıkı bir dostluk var

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya lideri Vladimir Putin arasında özel bir ilişki olduğunu vurgulayan Uluslararası ilişkiler uzmanı,“Putin ve Erdoğan arasında büyük bir dostluk ve arkadaşlık ilişkisi var. Ben günümüzde iki ülke dış politikalarının mümkün olduğunca uyumlaştırılması konusunda yoğun bir diplomasi trafiğinin söz konusu olduğunu düşünüyorum. Örneğin 2011 sonlarında, iki ülke ilişkilerinin gerildiği yorumlarının yapıldığını bir sırada Türkiye güney akım projesine destek verdi. Yani bunun anlamı ortada bir sorun yok.” değerlendirmesinde bulundu.

Suriye’de iki tarafta aynı şeyi istiyor

‘Dışardan bakıldığında, Suriye olaylarında, Türkiye ve Rusya arasında bir ihtilaf varmış gibi göründüğünü’ belirten Arı, “Ancak olaylar Türkiye sınırında gerçekleştiği ve olaylardan daha fazla etkilenecek taraf Türkiye olduğu için, ülkemiz daha aktif görünüyor. Rusya bu durumdan daha dolaylı etkileneceği için, iki ülkenin politikalarının yüzde yüz aynı olacak diyemeyiz. Suriye konusuyla Türkiye daha fazla ilgili olabilir, veya Rusya daha az ilgili olabilir. Bunu anlayışla karşılamak lazım. Rusya bu anlayışı zaten gösteriyor. Üslup farklı olabilir ama iki taraf ta aynı şeyi istiyor.” şeklinde konuştu.

Suriye’de rejimin değişmesi gerektiğini vurgulayan Arı, ”Ancak bunun istikrarlı bir değişim olması lazım. İki ülkede dış müdahale istemiyor. Bu noktadan bakıldığında Rusya’nın bazen askeri unsurları da ön plana çıkartarak yaptığı muhalefet, batının olası bir müdahalesini önlemek için kullanılıyor. Bir anlamda Rusya’nın bu politikası Türkiye’nin politikasına yardımcı oluyor. Dolayısıyla nihai aşamada iki ülkenin Suriye konusunda bir kopma yaşayacağını sanmıyorum.” dedi.

Türkiye, Rusya için önemli bir partner

Rusya ile Suriye arasındaki ilişkilerin, Rusya ile Türkiye arasındaki ilişkilerden daha önemli olduğunu sanmadığını düşündüğünü belirten Arı, “Çünkü Türkiye, Rusya için hem Kafkaslarda, hem Karatenizde hem de Orta Asya’nın güvenliğinde önemli bir ortak olarak düşünülüyor. Aynı şey Türkiye içinde geçerli. Bölgesel istikrar açısından ne Türkiye’nin Rusya’yı, ne de Rusya’nın Türkiye’yi karşısına alacağını düşünmüyorum.” tespitinde bulundu.

Arı, “Bundan Sonra Türkiye Rusya ilişkilerinin son gelişmelerden etkilenmeden, bir kazanıma dönüştürerek, işbirliğini geliştirerek 100 milyar dolarlık ticaret hacmine ulaşacaklarını düşünüyorum. Zaman zaman karşılıklı politika farklılıkları gündeme gelebilir. Bu doğal bir şey ancak önemli olan tarafların ortak nokta bulma çabasıdır.” dedi.

1984’te akademik yaşamına başlayan ve şu anda Uludağ Üniversitesi İİBF Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanlığı görevini yürüten Arı’nın Türkiye’de ve yurtdışında okutulan birçok kitabı bulunuyor.