Gürcistan'ın ekseni Rusya'ya kayıyor - ANALİZ
Kafkaslar’ın kilit ülkesi Gürcistan’da, bölge geleceğini de yakından ilgilendiren cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılıyor. Ülkeyi 10 yıldır yöneten Saakaşvili anayasa engeli sebebiyle aday olamazken, Gürcistan seçimlerle birlikte başkanlık sisteminden parlamenter demokrasiye geçiyor.
Hem Avrupa hem de Rusya’nın stratejik olarak büyük önem verdiği Gürcistan, bugün dördüncü cumhurbaşkanını seçmek için sandığa gidiyor. 2003’teki Gül Devrimi’nden bu yana cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan Batı destekli Mihail Saakaşvili, anayasadaki iki dönem sınırlandırması sebebiyle yeniden aday olamıyor. 3,5 milyon seçmenin bulunduğu ülkede, bu görev için 23 kişi yarışıyor. Ancak iki isim öne çıkıyor: İktidardaki Gürcistan Rüyası (GR) koalisyonu adayı Giorgi Margvelaşvili; muhalefetteki Birleşik Milli Hareket Partisi adayı David Bakradze. Anketlere göre Margvelaşvili yüzde 40, Bakradze ise yüzde 20 civarında desteğe sahip. Bu iki güçlü aday arasındaki rekabetin sonucu ülke geleceğini ve bölgesel dengeleri etkileyecek. İki aday arasında Rusya ile ilişkiler konusunda büyük fikir ayrılıkları var. Margvelaşvili ve Bakradze, NATO ve AB ile diyalog sürecinin ilerletilmesini aynı tonda savunuyor. Ancak Bakradze Rusya’ya karşı 2008’deki şahin tavrın korunmasından yana. Bu yüzden uzmanlar Ekim 2012’deki genel seçimlerin ardından başlayan eksen kayması tartışmalarının cumhurbaşkanlığı yarışından sonra da devam edeceğini ifade ediyor.
Geçen yıl gerçekleştirilen parlamento seçimlerini kazanan Gürcü Rüyası Koalisyonu lideri Bidzina İvanişvili’nin başbakanlık koltuğuna oturmasıyla Mihail Saakaşvili’nin ülke siyasetindeki etkisi büyük oranda azalmıştı. Saakaşvili’nin Birleşik Ulusal Hareketi’ne bağlı olan siyasetçilerin büyük çoğunluğu gözaltına alınmış ve bir kısmı da yolsuzluk gerekçesiyle hapsedilmişti. Gürcü Rüyası dönemiyle başlayan bu gelişmeler Gürcistan’ın Batı ekseninden koptuğu yönünde tartışmalar başlatmıştı.
Bir yıl boyunca İvanişvili-Saakaşvili çekişmesinin hakim olduğu siyasi gündem cumhurbaşkanlığı seçimlerini de etkiledi. Başbakan İvanişvili, yakın arkadaşı olarak nitelendirdiği Giorgi Margvelaşvili’yi aday olarak gösterdi. 44 yaşındaki Margvelaşvili, siyasete yeni adım atmış bir isim. Akademisyen kökenli favori aday, 2012 itibarıyla yürüttüğü Gürcistan eğitim bakanlığı ve başbakan yardımcılığı görevleriyle kamuoyunda tanınıyor. Mihail Saakaşvili’nin en yakınındaki isimlerden olan David Bakradze ise 41 yaşında olmasına rağmen uzun yıllardır siyasetin içinde olan bir isim. Bu iki aday dışındaki en dikkat çeken isim ise eski parlamento başkanlarından Demokratik Hareket-Birleşik Gürcistan Partisi lideri Nino Burjanadze. İlk turda yüzde 50’nin üzerinde oy alan aday, yeni devlet başkanı olacak. Ancak hiçbir aday yüzde 50’nin üzerine çıkamazsa ikinci turda en çok oyu alan ipi göğüsleyecek.
Gürcistan’da demokratikleşme sürecini başlatan Gül Devrimi ile iktidara gelen Saakaşvili’nin son yıllarda güç kaybetmesinin siyasi ve ekonomik sebepleri bulunuyor. 2008 yılında yaşanan Gürcistan-Rusya Savaşı ve sonrasında ortaya çıkan hayat pahalılığından şikâyet eden halk Saakaşvili’ye verdiği desteği azalttı. Yeni muhalif hareketlerin güçlenmesine sebep olan bu gelişme geçen yıl Saakaşvili karşıtı İvanişvili liderliğindeki Gürcü Rüyası’nı iktidara taşıdı. Ancak Başbakan İvanişvili göreve geldiği günden itibaren 2013 yılında cumhurbaşkanının seçilmesinden sonra görevi bırakacağını açıklamıştı. Kendisini Gürcistan’daki demokratik güç değişimini sağlayan geçici başbakan olarak adlandıran İvanişvili’nin başbakanlık için kimi aday göstereceği ise seçimlerden sonra belli olacak.
Gürcistan anayasasında yapılan değişikliğe göre cumhurbaşkanının yetkileri sonuna kadar kısıtlanmış, başbakanın görevleri ise genişletilmişti. Bu seçimle birlikte ülke başkanlık sisteminden parlamenter demokrasiye geçiyor. Ülkenin dördüncü cumhurbaşkanı, yeni düzenlemeye göre ülkenin iç ve dış politikasına müdahale edemeyecek. Ordunun başkomutanı sıfatına sahip olan cumhurbaşkanı ülkenin dışarıda temsil edilmesi görevini yürütecek. Diğer ülkelerle yapılacak her türlü anlaşma ve atamaları hükümet istişaresiyle yapacak olan cumhurbaşkanının veto yetkileri de daraltıldı.