Rusya için Karabağ diplomatik zafer mi jeopolitik hata mı?
HABERRUS - Bazıları Dağlık Karabağ anlaşmasını Rusya için diplomatik bir zafer olarak görürken, diğerleri ise Rusya için jeopolitik bir hata, bir taviz, neredeyse bir yenilgi olarak görüyor.
Her iki görüşü savunanların anlaştığı tek konu ise, Rusya’nın, kafkaslardaki gereksiz ve tehlikeli bir çatışmayı kendi topraklarına sürüklenmesine izin vermediği yorumu.
Rusya’nın önde gelen gazetelerinden Nezavisimaya Gazeta, Karabağ barışının Rusya için gerçekten bir zafer mi olduğu yoksa varılan anlaşma ile Erdoğan yönetimine kafkasların kapısını açan bir araca mı dönüşeceği sorunarına mercek uzatmış.
Moskova'nın kimseyi desteklemeyerek Aliyev ve Erdoğan'ın kazanan gibi hissetmesine izin vererek doğru bir seçim mi yaptı? Sorusuna cevaben, Rusya’nın yeni bir jeopolitik mücadele için ne ekonomik olarak ne de manevi güce sahip olmadığı yorumunda bulunan Rus gazetesi, aksi davranışın ne iç ne de dış politikada Moskova'ya puan kazandırmayacağını, aksine, bölgede yaşanan bir çatışmada barış sağlama ve barışı tahkim girişimi, Rusya için imaj temelli bir kazan-kazan seçeneğidir: ‘kan dökülmesi durdurulmuştur, diğer ülkelere bir örnek verilmiştir.’ İfadelerine yer veriliyor.
Nezavisimaya Gazeta, Karabağ barışının Rusya için jeopolitik bir hata, bir taviz, neredeyse bir yenilgi olarak gören ikinci görüşe bağlı olanların, çatışmayı Bakü'nün kazanmasından ve Bakü'nün Türkiye'yi bölgesel bir süper güç haline getirmeyi hayal eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la Ankara olduğu gerçeğinden hareket ederek, artık Türkiye’nin, Transkafkasya'daki etkisini kaçınılmaz olarak artıracağı görüşünde.
Moskova bunu hesaba kattı mı? Böyle bir senaryoyu görmezden gelemezdi. Ancak Karabağ özel bir durumdur. Şimdi Bağımsız Devletler Topluluğu alanında Rusya'nın barışın garantörü veya hakem olarak hareket edebileceği tek çatışma bölgesi burası. Moskova 30 yıldır Erivan ya da Bakü ile tartışmadı, oysa Abhazya, Güney Osetya, Donbass ve hatta Transdinyester'de konumu Gürcü, Ukraynalı ve Moldovalı yetkililerin siyasi yönelimlerine bağlıydı. Bu yönelim Batı yanlısı ise, Rusya için çatışma alanları otomatik olarak stratejik öneme sahip alanlara dönüşür.
Türkiye bir NATO üyesi ama Erdoğan'ın jeopolitik oyununu oynadığını herkes anlıyor. Karabağ sorununda ABD veya Avrupa Birliği taraf olursa ne olur tahmin edilebilir. Ancak Batı fiilen kendini geri çekerek Moskova ve Bakü-Ankara'nın bölgede "kimin sorumlu" olduğuna kendilerinin karar vermesine izin verdi. Rusya, bir provokasyonun tüm özelliklerini taşıyan bir olay olan düşürülen helikopter nedeniyle Azerbaycan ile doğrudan çatışmaya girmedi. Rus yetkililer bir barış gücü statüsünü tercih ettiler. Açıkçası, son yıllarda Rus dış politikasında pek fazla bulunmayan bir kısıtlama örneği.
Rus kamuoyunun başka bir senaryoya hazırlıklı olmadığı unutulmamalıdır. 9 Kasım'da yayınlanan FOM araştırmasına göre, ankete katılan Rusya Federasyonu vatandaşlarının ezici çoğunluğu (% 71) Karabağ sorununda taraflara eşit mesafede davranıyor. Yüzde 57'si Rusya'nın mücadelenin dışında kalmasını ve tarafsız statüde kalarak kimseyi desteklememesi gerektiğine inanıyor. Diğer bir deyişle, Moskova'nın Bakü ve Ankara ile bölgesel çatışmaya girmesi veya onlara destek olması için herhangi bir talep yok. Rus yetkililer bunu planlamadı, devlet propagandası halka yansımadı "işlemedi".
Rusya'nın 30 yıldır "çatışmalar üstü" konumunu korurken, Karabağ sorununun çözümü için önemli bir şey yapmadığı söylenebilir. Savaş görüntüsü her zaman havada asılı kaldı. Ancak, "Barışın" demek bunu hayata geçirmekten çok daha kolay. Çatışmanın 2020 sonbaharında tırmanması - ve bu ancak pişmanlıkla söylenebilir - yalnızca savaşın, yalnızca öldürülen ve yaralıların devletleri en az beş yıl boyunca bir konuda anlaşmaya zorlayabileceğini gösterdi. Atışlar ses çıkarana ve kan dökülene kadar, herhangi bir müzakere diplomatik oyunlar ve ritüeller olarak kalır ve Rusya bunlara sürekli olarak katıldı.
Ancak, Karabağ’da istikrarlı barış için hiçbir garantinin olmadığını, tarafların her an birbirlerine hücum etmeye hazır olduğunu, bunu engelleyen şeyin ise Rus barış gücü olduğu yorumlarının yapıldığı haberde, Ermenistan hükümetine ne olacağı, ülkede muhalefetin galip gelip gelmeyeceği belirsizliğini korurken, aynı zamanda Azerbaycanlı yetkililerin elde ettiği ‘Barış kredisinin’ uzun süre devam edip etmeyeceği bilinmemektedir. Ancak, daha kötüsü olma ihtimali düşünüldüğünde tarafsız davranan Rusya, kendisini daha da kötüleştirmedi.