Rus Basını: Türkiye'nin Azerbaycan'daki üssü Rusya’ya tehlikeli bir meydan okuma olacak
HABERRUS - NATO üyesi Türkiye ve Aerbaycan’ın Karabağ savaşıyla birlikte askeri alanda birbirine yakınlaşması ve son olarak Türkiye’nin Azerbaycan’da askeri üs kurma planları Rusya’da geniş yankı buldu.
Rusya’nın önemli günlük gazetelerinden VZGLYAD’da yer alan haberde, NATO ülkesi Türkiye, eski SSCB topraklarında, Azerbaycan'da ilk askeri üssün kurulacağını duyurduğunu, Türk lider Erdoğan’ın Rusya'nın iradesine karşı Transkafkasya'da kendi askeri üslerini gerçekten kurabilecekler mi yoksa bunu pazarlık için bir koz olarak ellerinde mi tutacak sorusunu soruyor.
Rus gazetesi Karabağ savaşından sonra Azerbaycan'a Rusya'dan çok Türkiye'nin yön verdiğinin çok aşikar olduğu tespitini yapmış.
Haberde, Azerbaycan’ın, Rusya'ya karşı dost bir devlet olmaktan çıktığı iddiasını dile getiren Rus askeri analistin, “Ayrıca, son NATO zirvesinde Biden, esasen Erdoğan'a doğuya, Orta Asya'ya ve daha sonra Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ne siyasi hareket için tam yetki verdi. Bu, Washington'un Türklerin yardımıyla İpek Yolu'nun güney kara kolunun konuşlandırılmasında Çin için ciddi sorunlar yaratmasına izin verecek ”ifadelerine yer veriyor ve ekliyor: Yeni üssün yardımıyla Ankara, eski Sovyet coğrafyasında özellikle Kuzey Kafkasya'daki etkisini güçlendirecek.
Haberde, son yıllarda Erdoğan'ın köpürttüğü milliyetçilik duygularıyla birlikte Türkiye'de yeniden yükselen 'Büyük Turan' söylemine paralel politikaların izlendiği izlenimini güçlendiren bir adım olduğu bu durumu Rusya'nın kendisine bir tehdit olarak gördüğü ve yakından takip ettiği vurgulanıyor. Rusya'nın Erdoğan'ın bu hamlelerine karşılık eli kolu bağlı oturmadığı, Hazar Denizinde Astrahan'da bulunan Rus askeri deniz üssünün hazar denizinde Azerbaycan sınırına yakın bölgeye taşınmasının tesadüf olmadığının altı çiziliyor. Azerbaycan'da kurulacak olası Türk ve NATO üssünden her hangi bir tehdit algısında o bölgenin Rus füzelerinin menzili altında olacağı bilgisi paylaşılıyor.
Gazeteye göre Azerbaycan'daki uzmanlar, Türk askeri üssüne ihtiyaç olmadığını o yüzden inşa edilmeyeceğini iddia ediyor.
Bakü Uluslararası Çokkültürlülük Merkezi'nin bir uzman Tofig Abbasov, VZGLYAD gazetesine verdiği demeçte, son yıllarda Azerbaycan ordusu "büyük ölçüde gelişti, bölge içinde operasyonel ve taktik görevleri çözmek, sınırlarını korumak için büyük fırsatlara sahip" dedi. "Ermenistan'dan veya başka bir ülkeden gelen saldırıları püskürtmek için yeterli gücümüz var" ifadelerini kullanıyor.
Uzmana göre, Azerbaycan'ı eleştirenler geçen sonbaharda Türk ordusunun Karabağ savaşlarına katılımıyla ilgili "konuyu abartıyor". “Türkiye bize manevi ve siyasi destek sağladı. Bu ülke, ordumuzun ana silah tedarikçilerinden biridir. Ancak Rusya, Beyaz Rusya ve İsrail'den de silah alıyoruz. Abbasov, "Topraklarımızda Türk üslerinin oluşturulması için herhangi bir neden yok ”dedi.
Tofig Abbasov, Azerbaycan anayasasının ilke olarak yabancı birliklerin kalıcı olarak konuşlandırılmasını yasakladığını hatırlatarak “Ayrıca, 2010 yılında onaylanan Azerbaycan askeri doktrini de yabancı üslerin konuşlandırılmasını engellemektedir. Azerbaycan, bağlantısızlık rotasını kesinlikle takip ediyor, ”ifadelerini kullanarak Şuşa Deklarasyonu'nun sadece askeri-teknik işbirliğini içerdiğini, ancak üsler hakkında hiçbir şey söylemediğini vurguladı.
Yurt dışında asker bulundurmada Türkiye, ABD’nin ardından ikinci sırda
Bugün Türk birlikleri üç kıtada 10'dan fazla ülkede konuşlanıyor. Türk üsleri Irak, Suriye, Somali, Lübnan ve Katar'da bulunuyor. Bu tür askeri aktivitede, Türkiye Amerika Birleşik Devletleri'nden sonra ikinci sırada.
Perşembe günü, diğer NATO ülkelerinin askerlerinin Afganistan'dan çekilmesinin ardından Türk ordusunun Afganistan'da kalacağı öğrenildi.
Interfax'a göre Erdoğan, ABD Başkanı Joe Biden ile Kabil havaalanı çevresindeki mevzilerde Türk askerlerinin Amerikan askerlerinin yerini alması konusunda anlaştı.
Azerbaycan'a gelince, dolaylı verilere bakılırsa Türk ordusu, Karabağ savaşının öncesi ve sonrasında iki ülkenin birlikleri ortak tatbikatlar yürüttüğü için bir yıldır bu ülkeden ayrılmadı.
Ekim ayında basın, Azerbaycan'da 600 Türk askeri eğitmeninin görevlendirildiğini bildirdi.
Görevleri sadece Azerbaycan'ın Karabağ'a yönelik taarruzunun koordinasyonunu değil, aynı zamanda istihbaratı da içeriyor. Gabala hava üssünde 120 uçuş personeli, Yevlakh askeri havaalanında 50 eğitmen ve Dallar havaalanında 20 drone operatörü çalıştı. Ayrıca, iki ülke yetkililerinin Karabağ'daki eski cephe hattındaki ateşkes rejimini ortaklaşa izlediği Ağdam şehrinde yılın başından beri bir Rus-Türk izleme merkezi faaliyet gösteriyor.
Karabağ savaşından sonra Bakü, açık bir şekilde Türk yanlısı bir yol izliyor
Rus askeri analist ve Askeri Bilimler alanında doktorusu olan Konstantin Sivkov, Karabağ savaşından sonra Bakü'nün açık bir şekilde Türk yanlısı bir yol izlediğini ve bugün ciddi şekilde Ankara'ya bağımlı olduğunu hatırlatıyor.
Azerbaycan’ın, Rusya'ya karşı dost bir devlet olmaktan çıktığı iddiasını dile getiren askeri analist, “Ayrıca, son NATO zirvesinde Biden, esasen Erdoğan'a doğuya, Orta Asya'ya ve daha sonra Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ne siyasi hareket için tam yetki verdi. Bu, Washington'un Türklerin yardımıyla İpek Yolu'nun güney kara kolunun konuşlandırılmasında Çin için ciddi sorunlar yaratmasına izin verecek ”diye belirtiyor.
Rusya’nın, Azerbaycan'da Türk üssü inşasını engellemeye çalışacağını ama büyük olasılıkla, o üssün orada inşa edileceğini söylüyor ve ekliyor: Ermenistan, Rusya’nın müttefiki olarak kaldığı için Ermenilerle yeni bir askeri çatışma riskini artıracak.
Üs, Türkiye’nin Kuzey Kafkasya’daki etkisini güçlendirecek
Rus askeri analist, yeni üssün yardımıyla Ankara'nın eski Sovyet coğrafyasında özellikle Kuzey Kafkasya'daki etkisini güçlendireceğini belirtiyor.
“Büyük Turan kavramı” Türkiye'nin egemen çevrelerinde hala popüler olduğunu, bu da tüm Türklerin ve Türkçe konuşan halkların birleşmesini ima ettiğini, Kuzey Kafkasya da dahil olmak üzere bu süper konfederasyon Büyük Turan anlayışına Rusya Federsayonu’nda bulunan, Başkırdistan ve Tataristan'ı da içerdiğini vurgulayan Rus askeri analist, üstelik, başlangıçta askeri bir istiladan söz edilmediğini, öncelikle mevcut tüm yollarla kültürel bir istila olacağı iddiasında bulunuyor.
Anavatan Arsenal (Anavatan cephaneliği) dergisi editörü Aleksey Leonkov, VZGLYAD’a Erdoğan'ın açıklamasının ciddiye alındığını ve kibirli şekilde yapılan bu açıklamalara vurgu yaparak aslında burası bir NATO üssü olacak diyor ve ekliyor: ‘Bu kibirdir. Aslında burası bir NATO üssü olacak. Üş oluşturulduktan sonra füzelerin güneyden sınırımıza uçması için gereken süre en aza indirilecek. Böyle bir uyum hiçbir şekilde bize uyamaz. Bu, Ukrayna'da bir NATO üssünün ortaya çıkmasıyla eşdeğerdir. Erdoğan'ın fikri hayata geçirilirse Rusya Savunma Bakanlığı karşı önlem almak zorunda kalacak.’ ifadelerini kullanıyor.
Leonkov, Rus deniz üssünün Astrahan'dan Azerbaycan sınırına daha yakın olan Kaspiysk'e transferini hatırlattı. Bu üssün taşınmasının tesadüfen yapılmadığını, Erdoğan fikrini hayata geçirirse Azerbaycan'daki Türk ve NATO üssünün, Rus füzelerinin menzili içerisinde olacağını, herhangi bir düşmanca harekete güçlü bir tepki verecek kabiliyette olacağını vurgulayarak ‘Türkiye bunu anlamalı’ uyarısnda bulundu.
Valday kulübünün uzmanlarından Stanislav Tkachenko VZGLYAD gazetesine verdiği demeçte, Şuşa'da imzalanan anlaşmanın Erdoğan'ın bölgedeki etkisini güçlendirme girişimi olarak görülebileceğini söyledi.
Tkachenko, " Elbette, Güney Kafkasya işlerine hem Türk hem de Rus müdahalesinin ölçeği artacaktır." diyen uzman, Moskova ve Ankara bu yönde daha aktif işbirliği yapacağını belirtiyor.
Bu anlaşmaların imzalanması, gelecekte Türkiye ile Azerbaycan arasında tam teşekküllü bir askeri ittifakın kurulması anlamına gelecek.
Öte yandan Ankara, fırtınalı bir diplomatik faaliyetine devam ediyor. Komşu İran'ın Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, "Güney Kafkasya'da, Basra Körfezi bölgesi ve Afganistan'da barış ve güvenliğin sağlanması konularını görüşmek üzere Perşembe günü Türkiye'ye geldi.
Erdoğan da yakın gelecekte Rus mevkidaşı Vladimir Putin ile temas kurmayı planladığını söyledi. Bu arada Kremlin henüz böyle bir toplantıya ilişkin planlamaları olduğu yönünde bir açıklama yapmadı.