Ankara ve Bakü arasındaki askeri işbirliği Rusya’yı rahatsız ediyor
HABERRUS - Türkiye Büyük Millet Meclis Başkanı Mustafa Şentop’un Azerbaycan ziyaretinde yaptığı açıklamalar Rusya’da geniş yankı buldu.
Şentop Bakü’de yaptığı açıklamada Azerbaycan-Pakistan-Türkiye arasında ilişkiler bulunduğunu, kurulan üçlü mekanizmanın ilişkileri bölgesel düzeye taşıma anlamında önemli bir adım olacağını söyledi. Bakü Beyannamesi hakkında bilgi veren TBMM başkanı Türkiye, Azerbaycan ve Pakistan arasında oluşturulan üçlü mekanizma mekanizmanın kurumsallaşmasını istediklerini vurgulayarak "Bu üç ülkenin uluslararası alandaki iddialarını, tezlerini destekleyen, birlikte hareket etme niyeti olan ülkeleriz" diye konuştu.
Rus basınında TBMM başkanı Şentop’un ‘Türkiye ve Azerbaycan'ın ortak ordu kurma fikrini değerlendiriyor’ şeklinde çevrilen açıklamaları Rusya gündemine bomba gibi düştü.
Rusya Devlet Duması ve Federasyon Konseyi yetkilileri ardı ardına açıklamalar geldi.
Rusça yayın yapan gazeta.ru'da yer alan "Türkiye'nin rövanş duyguları": Ankara ve Bakü ordusu hakkında Rusya ne düşünüyor? Başlıklı haberde TBMM başkanı Şentop’un yaptığı açıklamaların çeviri hatası yapılarak ‘Türkiye ve Azerbaycan'ın ortak ordu kurma fikrini değerlendiriyor’ şeklinde çevrildiği ve ‘iki ülkenin ortak bir Türk ordusunun oluşturulmasına ilişkin bir açıklama’ şeklinde medyaya yansıdığı ve bunun Rus Devlet Duması ve Federasyon Konseyi'ni alarma geçirdiği bildiriliyor.
Türkiye ve Azerbaycan’ın ortak askeri tatbikatlara hazırlandığı ve Türk Parlamentosu Başkanı Mustafa Şentop'un söylediği gibi bu alanda daha fazla işbirliğini müzakere ettiği açıklamaları, Rusya'ya karşı Türkiye'de rövanşçı duygularının arttığı şeklinde yorumlanıyor.
Uzmanlar son zamanlarda iki ülkenin ortak ordu oluşturulması konusunun sıkça konuşulduğu bun yanı sıra Bakü ile Ankara arasında askeri alanda yüksek düzeyde işbirliğinin de çok sık dile getirildiği vurgulanıyor.
Haberde, çevirideki hata nedeniyle medya, Şentop'un Türkiye ve Azerbaycan ortak ordusunun kurulması için müzakereleri açıkladığını yazdı. Ama bu tez Ankara tarafından reddedildi.
Rus basınına yansıyan habere göre Türkiye bu iddiayı reddederek sözlerin ‘çeviri hatası’ olduğu açıklamasını yaptığı bilgisini paylaşıyor. Açıklamada tarafların sadece ortak askeri tatbikatlar çerçevesinde konuştukları bilgisi paylaşılmış.
Gazeta.Ru'nun görüştüğü Devlet Duması ve Federasyon Konseyi temsilcileri, Türkiye ve Azerbaycan'ın ortak bir ordusunun olası görünümü konusunda farklı görüşlere sahipler. Örneğin, Devlet Duma Savunma Komitesi Birinci Başkan Yardımcısı Alexander Şerin, böyle bir olayın Bakü'nün fiilen NATO üyesi olacağı gerçeğine yol açacağından emin.
“Fiziksel olarak Azerbaycan NATO’ya üye olamaz, ama aslında olabilir. Çünkü ortak bir ordu ortaya çıkarsa, ortak bir askeri üs ortaya çıkar. Türkiye'de bir Azerbaycan üssü olması pek mümkün değil, daha çok Azerbaycan'da bir Türk üssü olur. Rusya Federasyonu'nun henüz her taraftan NATO birlikleri tarafından kuşatılmadığı yerlerden biri olan Hazar Denizi'ne NATO’nun Azerbaycan üzerinden dolaylı erişimi olur.” dedi.
Ankara ve Bakü arasındaki etkileşimden bahseden Şerin, Osmanlı İmparatorluğu döneminden bu yana Türkiye'nin 18.-19. yüzyıllarda Karadeniz'e yakın toprakların kaybedilmesi de dahil olmak üzere Rusya'ya karşı intikamcı duygular beslediğini intikamcı fikirlerin uygulanmasının küçük adımlarla başladığını ve bunun bir güç testi olduğunu iddia ediyor.
Türkiye aleyhinde sert açıklamalarda bulunan Devlet Duma Savunma Komitesi Birinci Başkan Yardımcısı Alexander Şerin daha da ileri giderek 2015'te düşürülen Rus savaş uçağının, geçen yıl Azerbaycan'da düşürülen Rus helikopteri ile benzer bir durum olduğu ve hatta Ortodokslar için kutsal sayılan Ayasofya Katedrali'nin yeniden camiye dönüştürülmesinin Rusya’ya karşı açıkça saldırı anlamına geldiğini zaten Rusya’nın tüm bunlara sessiz kaldığını söylüyor.
Rusya tüm bunlara sert cevaplar verebilirdi ama yapmadı diyen Şerin, tüm bunların zayıflık olarak algılandığını vurgulayarak; ‘Bir zamanlar Adolf Hitler bir ülkeyi işgal etti, dünya topluluğu sessiz kaldı, sonra ikincisini işgal etti, dünya topluluğu müzakere etmeye çalıştı Ve bu nedenle, Adolf Hitler, adını tarihe yazabileceğini düşündü. Adını yazdı. Ama en iğrenç, kanlı mürekkep ile. Ve şimdi [Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip] Erdoğan da aynı duygulara sahip. Onu Hitler ile karşılaştırmıyorum, ancak Rusya'nın o kadar da güçlü bir ülke olmadığı fikrine kapılmış olabilir ”dedi.
Türkiye'nin, Orta Asya da dahil olmak üzere çeşitli ülkelere desteğini sunarak etkisini artıracağını ve Rusya'nın bile hesap vermesi gerektiği gerçeğine başvuracağı iddiasında bulunuyor.
“İlgi alanlarını daha da genişletecekler. Ve Ağustos ayında, Ukrayna'da Kırım hakkında ortak bir konferans düzenlenecek ve ardından Türkiye, Rusya ile bu yönde rekabet edebilmek ve bir şekilde Rusya'ya baskı yapabilmek için Ukrayna'da SİHA üretimi için tesis açacak.” İfadelerini kullanıyor.
Öte yandan Rusya Federasyon Konseyi Uluslararası Komitesi Birinci Başkan Yardımcısı Vladimir Jabarov, Ankara'nın NATO'nun bir parçası olması ve Bakü'nün BDT'de olması nedeniyle Türkiye ile Azerbaycan arasında ortak bir ordu oluşturma fikrini çok garip olarak nitelendiriyor.
“Neden ortak bir orduya ihtiyaçları var? Kime karşı savaşacaklar? Tek bir ordunun (Türkiye ve Azerbaycan) yaratılmasına gerçekten inanmıyorum, her ülkenin kendi çıkarları var. Bana öyle geliyor ki Bakü, eski Sovyet cumhuriyetlerinden olanlar da dahil olmak üzere tüm komşu ülkelerle ilişkiler geliştirmek istiyorsa, bu iyi bir hareket değil ”dedi.
Aynı zamanda Gazeta.Ru'nun görüştüğü uzmanlar, birçok açıdan Azerbaycan ile Türkiye arasındaki askeri-politik işbirliğinin zaten yeterince derin olduğu konusunda hemfikir. MGIMO'da araştırmacı olan Vadim Mukhanov'a göre, iki devlet arasındaki etkileşim düzeyi uzun süredir askeri-politik ittifak tanımıyla eşleşiyor.
“Azerbaycan birçok alanda Türkiye'den neredeyse tam diplomatik, siyasi ve askeri destek alıyor. Türk askeri birliğinin defalarca Azerbaycan topraklarında bulunduğu ve şu anda da bulunduğu bir sır değil. Türk subayları Azerbaycan subay kolordu ve generallerine talimat veriyor ”dedi.
Uzmanlar zaten sorunlu olan bu bölgede bu tür söylemlerin açıkça barışa ve sükunete hizmet etmediğini, Ankara’nın, yaptığı açıklamalarla Kafkasya'daki varlığının güçlendiğini ve bölgedeki çizgisini sürdürmeye devam edeceğini teyit etmekte olduğu yorumunda bulunuyor.
Bölgede diğer büyük oyuncuların ortaya çıkması ve Kafkasya'da etkinleştirilmesi, genel olarak Rusya'nın çıkarları için doğrudan bir tehdit haline gelebileceği çünkü Türkiye’nin sadece bölgedeki oyunculardan biri olmadığı, aynı zamanda bir NATO üyesi olduğunun altı çiziliyor.