Uzmanlar Putin-Trump Zirvesinin Sonuçlarını Nasıl Değerlendiriyor?
HABERRUS - Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD Başkanı Donald Trump arasında Alaska'nın Anchorage kentinde gerçekleşen ve üç saat süren zirve, uluslararası kamuoyunda geniş yankı buldu.
Altı yıl aradan sonra ilk kez bir araya gelen liderlerin görüşmesini uzmanlar farklı perspektiflerle analiz etti.
Kortunov: Beklentileri Tam Olarak Karşılamadı
Valday Kulübü uzmanı Andrey Kortunov, zirvenin beklentileri tam olarak karşılamadığına dikkat çekti: "Delegasyonların bir kısmı yedekte bekletildi, ortak yemek iptal edildi. Rus borsalarındaki düşüş de bu hayal kırıklığının yansıması." Kortunov, ABD'nin ikincil yaptırımlarla baskıyı artırma ihtimaline karşı uyarıda bulunurken, Trump'ın "kişisel siyasi sermayesini korumak için süreci tamamen terk etmeyeceğini" öngördü.
Diyalog Kapısı Aralandı, Ancak Somut Adım Yok
İSKRAN Direktörü Natalya Tsvetkova'ya göre, zirve "deklaratif ve sembolik" bir nitelik taşıyordu. "Her iki lider de diyaloğa açık olduklarını gösterdi, ancak somut bir anlaşmaya varılamadı" diyen Tsvetkova, Trump'ın "mekik diplomasisi"ni sürdüreceğini ve Avrupa'nın sürece dahil edilmesi gerektiğini vurguladı.
Öne çıkan bir diğer detay ise Putin'in basın toplantısında ilk konuşma hakkını almasıydı: "Bu, Trump'tan güçlü bir iyi niyet jestiydi."
Tarihsel Paralellikler ve Gelecek Senaryoları
Tsvetkova, zirveyi 1986'daki Reagan-Gorbaçov Reykjavik görüşmesine benzetti: "O zirvede de anlaşma imzalanmamıştı ancak sonrasında önemli adımlar atıldı."
Öte yandan İSKRAN araştırmacısı Pavel Koşkin ise liderlerin "Krylov'un masalındaki karakterler gibi birbirlerine övgüler yağdırdığını" söyleyerek ihtiyatlı bir iyimserlikle "ilerlemenin ancak üçlü zirve (Putin-Trump-Zelenski) ve Avrupa'nın dahil edilmesiyle mümkün olacağını" ifade etti.
Politik teknolog Pavel Dubrovski, Trump'ın "yorgun ve hayal kırıklığına uğramış" bir görüntü sergilediğini iddia etti: "Trump ya Ukrayna'dan tamamen çekilerek seçmenine küçük bir zafer sunacaktı ya da ateşkes gibi büyük bir anlaşma sağlayacaktı. İkisini de başaramadı." Rus tarafının ise diplomatik nezaketle uluslararası arenada güçlü bir duruş sergilediğini belirten Dubrovski, Putin'in "Ukrayna'nın güvenliği" vurgusunun dikkat çekici olduğunu kaydetti.
Rusya'nın Diplomatik Kazanımları
RGGÜ öğretim üyesi Oleg Hlopov, Putin'in "ulusal çıkarları net bir şekilde ortaya koyduğunu" belirterek, "Rusya artık Ukrayna gündemiyle sınırlı bir diplomasi yürütmüyor. Enerji, Arktik ve stratejik istikrar gibi konular masaya geldi" değerlendirmesini yaptı. Trump için ise bu zirvenin "propaganda değeri taşıdığını" vurgulayan Hlopov, "Barış arayışındaki bir lider imajını pekiştirdi" yorumunu ekledi.
Uzmanlar, Alaska'daki buluşmanın "buzların kırılması" anlamına geldiği konusunda hemfikir olsa da, özellikle Ukrayna savaşının sona erdirilmesi konusunda somut adımların atılabilmesi için Avrupa'nın daha aktif rol alması gerektiğinin altını çiziyor.
Önümüzdeki günlerde Trump'ın Moskova ziyareti ve olası üçlü zirve, diplomasi sahnesinin yeni odak noktaları olabilir.