Alaska'daki Otelde Putin-Trump Görüşmesine Ait Gizli Belgeler Bulundu
HABERRUS - ABD'nin Alaska eyaletindeki Anchorage kentinde, 15 Ağustos'ta gerçekleşen Putin-Trump zirvesine ilişkin önemli belgelerin bir otel yazıcısında unutulduğu ortaya çıktı.
ABD Ulusal Kamu Radyosu (NPR) tarafından yapılan habere göre, Hotel Captain Cook'ta konaklayan misafirler tarafından bulunan belgelerin ABD Dışişleri Bakanlığı'na ait olduğu tahmin ediliyor.
Gizli Bilgilerin Savunmasız Kalması Güvenlik Endişelerini Artırdı
Bulunan belgeler arasında Rus heyetindeki isimlerin doğru telaffuzları ve "Ekselansları Vladimir Putin Onuruna" düzenlenecek öğle yemeği için hazırlanan oturma düzeni gibi kritik detaylar yer alıyor. Güvenlik uzmanları, bu hassas bilgilerin bu şekilde savunmasız kalmasını, Trump ekibinin güvenlik protokollerindeki ihmalkarlığı olarak yorumluyor.
İptal Edilen Yemek Menüsünde Neler Vardı?
Belgelerde, planlanan ancak sonradan iptal edilen resmi yemeğin menüsü de dikkat çekiyordu. Şampanya sirkeli yeşil salata, limonlu-biberiye aromalı ekmek, konak-biber soslu dana fileto mignon veya Alaska usulü geleneksel halibut balığı, tereyağlı patates püresi, fırınlanmış kuşkonmaz ve krem brüle ile dondurmalı tatlıdan oluşan menü, diplomatik buluşmaların protokol detaylarına ışık tutuyor.
Rus ve Amerikan basınında daha önce yer alan haberlere göre, görüşmelerin ardından planlanan resmi yemeğin iptal edilmesi, taraflar arasında tam bir mutabakat sağlanamadığı yönünde yorumlanmıştı. Putin ve Trump'ın görüşmesi, Alaska'daki Elmendorf-Richardson askeri üssünde gerçekleşmişti.
Bu olay, uluslararası zirvelerdeki güvenlik protokollerinin önemini bir kez daha gündeme getirdi.
Siyasi analistler, hassas bilgilerin bu şekilde korunmasız kalmasının, gelecekteki diplomatik görüşmelerde güvenlik önlemlerinin daha sıkı şekilde uygulanmasına yol açacağını belirtiyor.
Özellikle iki süper güç arasındaki bu tür görüşmelerde, en küçük bir bilgi sızıntısının bile uluslararası ilişkilerde öngörülemeyen sonuçlara yol açabileceği vurgulanıyor.
Güvenlik uzmanları, bu tür belgelerin genellikle "çok gizli" (top secret) olarak sınıflandırıldığını ve uygun şekilde imha edilmesi gerektiğini belirtiyor. Bu olayın, ABD'nin istihbarat ve güvenlik protokollerindeki zafiyetleri ortaya koyduğu dile getiriliyor.