Kafkas bölgesine duvar mı örelim?
Terör eyleminin üzerinden iki gün geçti. Kurban sayısı belli, hastanelerde doktor ile psikiyatrlar yaralananlara yardım ediyor, ölenlerin akrabalarına tazminat ödeniyor. Politikacı, toplum eylemcisi, muhabir ve siyaset uzmanları sözü birbirinin ağzından kaparak bu konuda kendi görüşlerini sunuyor. Bu yazı, demeç ve monologlar, Kafkasya’daki ayrılıkçılık ve terörizme ilişkin sorunları çözme yollarını gerçekten bilmeyen, bölünen Rusya toplumunu gösteriyor. Ama bu sorunlar, 2014 yılında Soçi’de yapılacak Kış Olimpiyat Oyunları dolayısıyla hemen çözülmesi de gerekiyor.
Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev 25 Ocak’ta gerçekleştirilen Federal Güvenlik Servisi Kurulu’nun oturumunda terör eylemi konusunda fikrini söyledi. Oturumda terör eyleminin görüşülmesi planlanmadığı halde gizli servislerin dikkati, terörizmle ilgili sorunlara çekildi. Devlet Başkanı oturumda konuşma yaparken terörizmi, Rusya’nın ulusal güvenliği için başlıca tehdit olarak nitelendirerek 2010 yılında terör eylemi sayısının arttığını kabul etti. Faciadan havalimanının görevlilerini ve gizli servisleri sorumlu tutan Medvedev şunları belirtti: "Şirket ile ilişkili olanlar, şirkette karar alanlar ve havalimanının yönetimi bunun sorumluluğunu taşıyorlar."
Bu arada İçişleri Bakanı Raşid Nurgaliyev’e, ulaştırma güvenliğini sağlayanların listesini sunma görevi verildi. Devlet Başkanı’na göre terörizmle mücadelenin sadece bir yolu vardır. Birleşik Amerika ve İsrail’de gibi tüm umumi yerlerde kontrolün artırılması söz konusudur. Medvedev şunları kaydetti: "Bu faaliyetlerin Amerika veya İsrail’de nasıl organize edildiğini hatırlatalım. Çok kontrol noktası var. Hem yolcular hem eşyaları inceden inceye kontrol edilir. Sürekli olarak tehdit seviyesi artırılır, sonra topyekün yoklama düzenlenir. Ülkemizdeki terör tehdidi seviyesi Birleşik Amerika’ya kıyasla daha yüksek. Daha sert kontrol sistemini uygulamalıyız. Topyekün denetim hayata geçirilmeli. İhtimal bu denetim yolcular için uzun sürecek, ama bu, tek çıkış yol."
Rusya Devlet Başkanı’nın söylediği görüş, tüm Kremlin’in bu konudaki görüşüdür sanırım, çünkü ne Başbakan Vladimir Putin, ne Parlamentonun üst kanadı Federal Konsey Başkanı Sergey Mironov terör eylemi hakkında ayrıntılı yorum yaptı ve suçlulardan söz etti. Kremlin’in terör eylemi konusundaki görüşünü nasıl değerlendirmek mümkün? Havalimanının görevlileri ve gizli servisler suçlu, çünkü terör eylemini önleyemedi. Teröristler de suçlu, nereden çıktıkları belli değil. Rusya’nın Kafkasya’da yürüttüğü politika, yani ulusal politika ise, daha doğrusu bu politikanın yokluğu, Moskova’nın bölgelerde uzun vadeli stratejisi ideal olarak nitelendiriliyor ve hiç bir şey değişmiyor. Ayrı problemler sadece para ile ve kontrolün artırılması vasıtasıyla çözülecek.
Olay çıkarmayı seven politikacı Vladimir Jirinovskiy de aynı görüşte. Fikrince ABD iç güvenlik bakanlığından örnek alarak federal güvenlik servisini perçinlemekle yetinmek lazım. Komünist Parti ise, terör eyleminden söz ederken ülkenin yönetimini suçladı. Komünistler bu olayın, Putin’in kurduğu iktidar çizgisinin faydasız ve etkisiz olduğunu gösterdiği görüşünü savundu ama sorunun çözümüne herhangi bir önerileri yok.
Rusya sivil toplumu, artık düzenli olan terör eylemlerine aktif bir biçimde tepkiler gösteriyor. Milliyetçiler liberaller ile aynı görüşte. Bu görüşe göre Kafkasya’ya bağımsızlık sunmak, oradan Rusları tehcir etmek, yardım ödenekleri vermemek ve İsrail ile Filistin topraklarında gibi Rusya ile Kafkasya arasına duvar çekmek gerekiyor. Maalesef her yeni terör eylemi sonucunda bu görüş daha popüler oluyor.
İnsanlar, Kafkasya’dan ayrılıp Rusya toplumun tüm sorunlarını çözmeyi başaracaklarını düşünüyor. Ama küreselleşme çağında yaşadığımızı anlamıyorlar. Ve bu çağda sınırlar kurulmaz, tam tersine yıkılır. Çeçen Cumhuriyetine artık 1996’da bağımsızlık vermiştik, ama buna rağmen orada barış sağlanamamıştı. Tam tersine yerli aşiretler ile selefiler arasında iç savaş başlamış, sonuçta Dağıstan’a saldırı yapılmış ve yeni Çeçen savaşı başlamıştı.
Üniversitemizde çok Kafkasyalı öğrenci eğitim görüyor, herkes hem Çeçen Cumhuriyetinde, hem İnguş Cumhuriyetinde, hem Moskova’da, hem Sankt-Petersburg’da Rusya toplumunda ciddi problemlerin olduğunu söylüyor. Ama İnguş Cumhuriyetinden bir öğrenci bana şunu yazdı: «Rusya ile kaderimiz ortak». Sadece kader değil ülke de ortaktır diye eklemek istiyorum. Rus halkı ile Kafkasyalılar, Hristiyan ile Müslümanlar sadece ortak çabaları ile ülkemizde mutlu gelecek kurabiliriz.
Bu arada Birleşik Amerika’da enteresan bir etkinlik gerçekleştirildi. Amerikan Kongresinin Dışişleri Bakanlığı’nın bütçesinden para kullanarak finans ettiği ‘Demokrasi için ulusal fon’, İlyas Ahmadov’un ‘Çeçen savaşı: kazanılan ve kaybedilen bağımsızlık’ diye adlandırılan kitabının açık tanıtımını yaptı. Terörizmle suçlanan İlyas Ahmadov 10 yıldır Rusya tarafından aranıyor. Ahmadov, bağımsız Çeçen Cumhuriyeti’nin Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Çeçen selefilerinin lideri Şamil Basayev’in yaveriymiş. Kendisinin açıkladığı gibi, yüzlerce sivilin ölümüne yol açan bir dizi terör eylemi organize etmişti. Bilindiği gibi İlyas Ahmadov birkaç yıldır Birleşik Amerika’da oturuyor, mülteci statüsünü aldı. Bunun dışında fon, Ahmadov’a ofis ile burs sundu. Amerika’da Zbignev Bzejenskiy ve Madeleine Albright Ahmadov için lobi yapıyor. Rusya birkaç defa Amerika’yı Ahmadov’u iade etmeye çağırıyordu, ama her defasında red cevabı aldı.
St. Petersburg Devlet Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Uzmanı Aleksandr Sotniçenko www.haberrus.com için kaleme aldı