Avrupa Birliği, Ukrayna için NATO Olacak
HABERRUS - Avrupa Birliği (AB), Ukrayna’yı silahlandırmak, korumak ve yeniden inşa etmek için Avrupa askeri ittifakı kapsamında harekete geçiyor.
Brüksel’de 20 Mart’ta başlayan iki günlük AB zirvesinde, Ukrayna ile değişen koşullar altında stratejik iş birliği yönü tartışılıyor.
NATO’nun kapıları Ukrayna’ya kapandı, ancak AB liderleri, Ukrayna’nın AB üyesi olması durumunda Rusya’ya karşı benzer güvenlik garantileri alabileceğini belirtiyor.
Rusya ile ABD arasında başlayan diyalog ve ABD ile yaşanan zorluklar, AB liderlerinin planlarında değişiklik yapmasını zorunlu kılıyor. Geçtiğimiz yıl, Ukrayna’nın entegrasyon hedeflerinin zirvesi NATO üyeliği olarak görülüyordu.
Ancak Donald Trump, Rusya-Ukrayna çatışmasını sona erdirmek adına Ukrayna’nın NATO’ya üyeliğinin kapalı olduğunu açıkça belirtti.
Bu durum, AB’yi zor bir seçimle karşı karşıya bıraktı: Ukrayna’yı Avrupa’nın dışında bir tampon devlet olarak mı bırakmak yoksa tüm risklere rağmen AB’ye entegre etmek mi?
“Hazırlık 2030” Stratejisi
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, zirve öncesinde “Hazırlık 2030” adlı Avrupa güvenlik stratejisini sundu. Bu stratejinin dört temel unsuru bulunuyor:
1. Savunma harcamalarının önemli ölçüde artırılması.
2. Savunma sanayiine ve askeri altyapıya yatırımların büyütülmesi.
3. Askeri birliklerin Avrupa kıtasında hızlı bir şekilde sevk edilmesini sağlayacak altyapının güçlendirilmesi.
4. Avrupa’nın savunma sanayisinin ABD’ye bağımlılığını azaltarak kendi kendine yeter hale gelmesi.
Von der Leyen, Ukrayna ile askeri iş birliğinin artık bir teori değil, bir pratik olması gerektiğini vurguladı. Bu strateji kapsamında, Ukrayna’nın AB’ye katılması durumunda tüm savunma programlarına dahil edilmesi öngörülüyor.
Ukrayna’nın AB Üyeliği Tartışmaları
Zirvede, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski’nin çevrimiçi olarak yaptığı konuşma dikkat çekti. Zelenski, Trump ile yaptığı görüşmenin detaylarını paylaştı ve Kırım ile Zaporijya Nükleer Santrali’nin durumunun konuşulmadığını belirtti. Ancak, Zelenski’nin AB üyeliğini Ukrayna’nın dış politika öncelikleri arasında değerlendirmediği görülüyor. Çünkü bu üyeliğin, Rusya-Ukrayna çatışması sona ermeden gerçekleşmesi olası görünmüyor.
Finlandiya Başbakanı Petteri Orpo, Ukrayna’nın AB üyeliği konusunda en iyimser liderlerden biri olarak öne çıkıyor. Orpo, Ukrayna’nın “en geç 2030 yılına kadar” AB’ye katılmasını savunuyor. Baltık ülkeleri, Danimarka, İsveç ve Finlandiya da Ukrayna’nın hızlandırılmış üyelik süreci için AB Komisyonu ve Avrupa Konseyi’ne çağrıda bulundu.
Trump ve Orban’ın Rolü
Zirve öncesinde ABD Başkanı Trump, Rusya ile kendi görüşmelerini sürdürdüğünü belirtti. Macaristan Başbakanı Viktor Orban ise Ukrayna ile ilgili zirve kararlarını veto ederek bu konuda ayrı bir tutum sergiledi. Ancak, Orban’ın vetolarının AB’nin kararlarını tamamen engellemediği, diğer üye ülkelerin mutabakatı sağlandığında çözüm üretildiği biliniyor.
Avrupa Birliği’nin Ukrayna’ya NATO yerine benzer bir güvenlik şemsiyesi sunma çabası, Ukrayna’nın gelecekteki konumunu ve AB’nin güvenlik politikasını yeniden şekillendirme potansiyeline sahip. Zirveden çıkacak sonuçlar, Avrupa’nın Rusya’ya karşı nasıl bir duruş sergileyeceğini belirleyecek.