Trump’ın Gümrük Tarifeleri Dünya, ABD ve Rusya İçin Ne Anlama Geliyor?
HABERRUS - ABD eski Başkanı Donald Trump’ın yeniden Beyaz Saray’a dönmesinden sonra açıkladığı yeni ithalat vergileri, küresel ticaret dengesini ciddi şekilde etkileme potansiyeline sahip.
Trump yönetimi, 5 Nisan’da yürürlüğe girecek olan %10’luk temel ithalat tarifesine ek olarak, bazı ülkelere %50’ye varan “karşılık” tarifeleri uygulayacağını duyurdu.
Bu yeni tarife hamlesi, ABD’nin ticaret açığı verdiği ülkelerle ticaret ilişkilerinde radikal bir değişikliğe işaret ediyor.
ABD ve Dünya İçin Etkileri: Ekonomik Sarsıntı mı Geliyor?
Fitch Ratings ve eski ABD Maliye Bakanlığı yetkilileri, bu tarifelerin enflasyonist baskıları artıracağını ve ekonomik büyümeyi yavaşlatacağını öngörüyor. Bazı ekonomistler bu durumu “küresel ticaret savaşı” olarak nitelendiriyor. Özellikle ABD ekonomisinin 2025’in ilk çeyreğinde %3’ten fazla daralabileceği öngörülürken, art arda iki çeyrek küçülme yaşanması ABD’yi teknik resesyona sürükleyebilir.
Trump’ın savunucuları ise bu tarifelerin “adil ve açık bir küresel ticaret sistemi” kurmak adına müzakere aracı olarak kullanıldığını ileri sürüyor. Ancak uygulanan tarifelerin, ülkelerin ABD’ye ihracatını pahalılaştırarak kısa vadede tüketiciler ve ithalatçı firmalar üzerinde baskı oluşturması bekleniyor.
Hangi Ülkeler Etkilendi?
Kamboçya (%49), Laos (%48), Madagaskar (%47), Vietnam (%46) ve Şili gibi ülkeler en yüksek tarifelerden etkilenenler arasında. Çin’e %34, Avrupa Birliği’ne ise %20 oranında gümrük vergisi uygulanacak. Buna karşın, Rusya, Meksika, Kanada ve Hong Kong gibi bazı ülkeler yeni tarife listesinin dışında tutuldu.
Beyaz Saray, bu ülkelerin halihazırda ağır yaptırımlara tabi olduğunu ya da ABD ile “kritik ilişkiler” içinde olduğunu belirtiyor. Örneğin, Rusya’ya yönelik ithalatın büyük bölümü (uranyum, paladyum ve gübre gibi) zaten yaptırımlar dışında kalıyor.
Rusya İçin Anlamı Ne?
Rusya’nın yeni tarife listesinde yer almaması, Moskova açısından görünürde olumlu gibi görünse de ticaret hacmi zaten oldukça sınırlı. 2024 yılında ABD, Rusya’dan 3 milyar dolarlık mal ithal ederken, ihracatı yalnızca 526 milyon dolarda kaldı. Uzmanlara göre ABD’nin bu ticaretteki mevcut yüksek vergi ve yaptırımları, ilave tarifelere gerek bırakmıyor.
Ancak küresel arz-talep zincirlerinde yaşanacak sarsıntı, Rusya’yı dolaylı yoldan etkileyebilir. Özellikle metaller, enerji ve tarım ürünleri gibi homojen ürünlerde, ABD pazarına giremeyen üreticilerin dünya pazarına yönelmesiyle fiyatlar düşebilir. Bu durum Rusya’nın ihracat gelirlerinde baskı yaratabilir.
Küresel Tepkiler ve Olası Senaryolar
Yeni tarifelere yüksek oranlarla maruz kalan ülkelerin misilleme adımları atması, korumacılık eğilimlerini artırabilir. Güney Kore gibi ülkeler kendi sanayicilerini destekleme planlarını devreye alırken, bazı ülkeler ise re-export (yeniden ihracat) yolları ile ABD pazarına girmeye çalışabilir. Bu, küresel lojistik ve tedarik zincirlerinde yeniden yapılanmayı beraberinde getirecek.
Özellikle Çin gibi büyük üreticilerin, Kanada ve Meksika gibi tarifeye tabi olmayan ülkeler üzerinden ürünlerini ABD’ye yönlendirme çabaları artabilir. Bu da ticaret zincirlerinde şeffaflığı daha da azaltabilir.
Sonuç: Rusya İçin Fırsat mı, Risk mi?
Yeni ticaret politikaları, kısa vadede Rusya’yı doğrudan etkilemese de küresel ekonomik yavaşlama beklentisi nedeniyle enerji ve hammadde talebindeki düşüşle dolaylı etkiler yaratabilir. Bazı ülkelerin ABD yerine Rusya ile daha fazla ticaret yapmayı değerlendirmesi ise Moskova için sınırlı da olsa fırsat alanı yaratabilir. Ancak bu fırsatlar, büyük bir dış ticaret patlaması getirmekten çok, mevcut zorlukları biraz hafifletme potansiyeli taşıyor.
Özetle, Trump’ın tarifeleri küresel dengeleri sarsacak bir hamle olarak öne çıkıyor ve dünya, tıpkı 2018’deki ticaret savaşlarında olduğu gibi, yeni bir belirsizlik dönemine girmiş durumda.