Avrupa ve ABD Ukrayna'ya hangi garantileri verebilir?

HABERRUS - ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun yaptığı açıklamaya göre, hem Moskova hem Kiev'in barış anlaşması için taviz vermesi gerekecek - hiçbir taraf %100 istediğini alamayacak.

Bloomberg'in kaynaklarına göre, ABD ve Avrupa'nın Ukrayna'ya sağlayacağı güvenlik garantileri, Rusya'nın gelecekteki bir barış anlaşması kapsamında Kiev'in silahlı kuvvetlerinin sayısını sınırlama taleplerinden kaçınmak amacıyla Ukrayna'nın askeri kapasitesini güçlendirmeye yönelik olacak ve herhangi bir kısıtlama içermeyecek.

Amerikan ve Avrupa Garantilerinin Doğası

Amerikanist politolog Malek Dudakov'a göre, olumlu nokta Trump'ın Ukrayna'nın NATO'ya alınmayacağını resmen kabul etmesi. Ancak Ukrayna lobicileri, Amerikalılardan NATO üyeliği ve NATO Antlaşması'nın 5. Maddesi'ne benzer güvenlik garantileri talep ediyor.

Dudakov, ABD'nin Japonya ve Güney Kore gibi ülkelerle ikili anlaşmaları olsa da Ukrayna'nın Trump yönetimi için bu kadar öncelikli olmayacağını düşünüyor.

Dudakov, "Eğer Ukraynalılarla anlaşmalar olursa, bunlar muğlak karakterde olacak. Tıpkı ABD'nin Tayvan'la olan anlaşması gibi - teoride Tayvan'ı savunmaya hazırlar ama pratikte değiller. Ayrıca, Ukraynalıların Avrupa hibelerini kullanarak Amerikan silahları satın alacağı sözü de soru işaretleri barındırıyor. Avrupa'nın bütçe sorunları var ve Ukrayna finansmanı orta vadede kesinlikle azalacak" diye ekliyor.

Zamanlama Baskısı ve İç Politika Dinamikleri

Trump'ın müzakere sürecini hızlandırmak istemesinin ardında iç politik zaman kısıtlamaları yatıyor: Kongre'nin Ağustos sonu-Eylül başındaki tatilinin bitimi, bütçe süreci, Kasım'daki yerel seçimler ve 2026 ara seçimleri hazırlıkları. Ayrıca Trump'ın sonbaharda Çin'le ticari anlaşmazlıklar görüşmeleri planlanıyor.

Üçlü Zirve ve Diplomatik Hazırlık

Valday Kulübü uzmanı Andrey Kortunov, Zelenski'nin toprak sorununu yalnızca Putin'le görüşmek istediğini, ancak Ukrayna Anayasası'nın toprak tavizlerini yasakladığını belirtiyor. Kortunov, "Zelenski'nin pozisyonu tutarsız: Bir yandan toprak konusunu sadece Putin'le görüşeceğini söylüyor, diğer yandan anayasanın toprak tavizlerine izin vermediğini iddia ediyor" diye açıklıyor.

Herhangi bir zirvenin daha düşük düzeydeki hazırlık çalışmalarıyla öncelenmesi gerektiğini vurgulayan Kortunov, "Liderlerin görece az sayıda çözülmemiş soruna odaklanabilmesi için önemli miktarda ön çalışma yapılmalı" diyor.

Güvenlik Garantilerinin Belirsizliği

Kortunov, Trump'ın güvenlik garantileri konusunda belirsiz yanıt verdiğini, ABD'nin Ukrayna'yla İsrail, Japonya veya Güney Kore'dekine benzer bir ilişki modeli oluşturma istekliliğinin net olmadığını söylüyor. Avrupalılar, ABD katılımı olmadan herhangi bir garantinin etkisiz olacağını düşünüyor.

Toprak Tavizi Çıkmazı

Kortunov'a göre Ukrayna, topraklarından vazgeçmeye ilişkin yasal olarak bağlayıcı kararlardan kaçınmaya çalışacak. "Kiev, bu konuyu gri bölgede bırakmaya çalışacak - Rusya'nın kontrol ettiği eski Ukrayna topraklarını fiilen tanımayı, hatta bu toprakları askeri güçle geri almama taahhüdü verebilirler, ancak statü değişikliğini hukuki olarak tanımaya yanaşmayacaklar."

Avrupa ülkelerinin de askeri güçle elde edilen toprak kazanımlarını tanımayacaklarını önceden beyan ettiklerini hatırlatan Kortunov, "Rusya'nın fiili tanımayla yetinip yetinmeyeceği veya hukuki tanıma ısrar edip etmeyeceği temel sorulardan biri olacak" diye ekliyor.

Uluslararası Basının Yorumları

İspanyol El Pais, Trump-Zelenski görüşmesinin "rahatlama ve iyimserlik" taşıdığını, Şubat'takinden çok farklı olduğunu yazdı. Liderlerin şakalaştığı ve güldüğü, rahat bir atmosferin olduğu belirtildi. Zelenski'nin içeriği belirsiz olsa da güvenlik garantisi sözü aldığı vurgulandı.

İngiliz Daily Mail ise Macron'un Trump'ın "Putin anlaşma istiyor" açıklamasına şüpheyle yaklaştığını, Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb'ın Rus lideri "güvenilmez" olarak nitelendirdiğini aktardı.

Bu diplomatik gelişmeler, Ukrayna krizinin çözümünde kritik bir eşiğe gelindiğini gösterirken, taraflar arasındaki derin güvensizlik ve uzlaşmaz pozisyonların aşılmasının kolay olmayacağını da ortaya koyuyor. Önümüzdeki günlerde yapılacak teknik düzeydeki görüşmeler, olası bir liderler zirvesinin zeminini hazırlayacak.