Rus Petrolü Alımını Hindistan Azaltırken Çin İki Kat Artırdı

HABERRUS - Çin, ABD'nin Hindistan'a uyguladığı ticari yaptırımların ardından Rusya'nın Urals ham petrolü alımlarını önemli ölçüde artırdı.

Bloomberg'in haberine göre, Çinli rafineriler Ağustos ayında günlük yaklaşık 75.000 varil Rus petrolü alımı yaparak bu rakamı yıllık ortalamanın neredeyse iki katına çıkardı.

Bu artış, Hindistan'ın Rus petrolü ithalatını günlük 1 milyon varilden 400.000 varile düşürmesiyle aynı döneme denk geldi.

ABD Yaptırımlarının Beklenmeyen Sonuçları

Hint-ABD ticaret gerilimi, Başkan Trump'ın Ağustos başında New Delhi'nin Rus petrolü alımlarına misilleme olarak Hint mallarına ek %25 gümrük vergisi getirmesiyle başlamıştı. Ancak Washington'un benzer tedbirleri Çin için uygulamayacağını açıklaması, Pekin'e stratejik bir manevra alanı yarattı. Trump geçen hafta yaptığı açıklamada, Alaska'daki Putin görüşmesinde kaydedilen ilerleme nedeniyle Çin mallarına zam yapmaktan şimdilik kaçınacağını belirtti.

Enerji Diplomasisinde Çin Hamlesi

Bağımsız analist Dmitri Lutyagin'e göre Çin'in bu hamlesi birden fazla stratejik hedefe hizmet ediyor: "Çin, ABD ile gelecekteki ticaret müzakerelerinden önce pazarlık gücünü artırmaya çalışıyor. Rus petrolünü indirimli fiyatlarla alarak hem ekonomik çıkar sağlıyor hem de Washington'a gözdağı veriyor." Lutyagin, Çin'in Orta Doğu'dan yaptığı alımları kısmen azaltarak Hindistan'ın bıraktığı boşluğu doldurabileceğini, ancak bu geçişin bir-iki çeyrek sürebileceğini belirtiyor.

Piyasa Dinamiklerinde Değişim

Bloomberg'in tüccar kaynaklarına göre, Urals petrolü son dönemde Brent petrolüne kıyasla varil başına 1 dolarlık primle işlem görüyor. Çinli rafinerilerin artan ilgisi nedeniyle Rus petrolündeki indirimlerin azalması dikkat çekici bir gelişme olarak yorumlanıyor.

Küresel Enerji Denkleminde Yeni Dengeler

Bu gelişmeler, küresel enerji ticaretinde jeopolitik gerilimlerin nasıl hızla yön değiştirebileceğini gösteriyor. Hindistan'ın kaybettiği pazar payını Çin'in alması, Rusya'nın enerji ihracatında yaşanan coğrafi kaymanın devam ettiğine işaret ediyor.

Çin'in Rus enerji kaynaklarına artan bağımlılığı ile ABD ile olan ticari ilişkileri arasında dengeleme politikası izlemesi, uluslararası enerji diplomasisinin önümüzdeki dönemdeki en kritik belirleyicilerinden biri olacak gibi görünüyor.

Uzmanlar, Çin'in bu hamlesinin hem ticaret savaşlarındaki konumunu güçlendirdiğini hem de Rusya'nın batı yaptırımlarına karşı elini güçlendirdiğini belirtiyor.