Moldova Cumhurbaşkanı: "Rus Askerleri Transdniester'den Çekilmeli"
HABERRUS - Moldova Cumhurbaşkanı Maia Sandu, başkent Kişinev'de düzenlenen diaspora kongresinde yaptığı konuşmada, ülkenin en büyük tehdidinin Rusya olduğunu iddia ederek Eylül'deki parlamento seçimlerinde iktidardaki PAS partisinin desteklenmesi çağrısında bulundu.
Sandu, "Rusya'nın uluslararası düzeni altüst etmeye çalıştığı tehlikeli bir dönemden geçiyoruz" dedi ve Dniester bölgesindeki Rus barış gücünün çekilmesi gerektiğini savundu.
1992 Anlaşmasına Rağmen Artan Gerilim
Rusya'nın bölgedeki askeri varlığı, 1992'de dönemin Moldova Cumhurbaşkanı Mircea Snegur'un emriyle başlayan silahlı çatışmaları sona erdiren anlaşmayla düzenlenmişti. Anlaşmaya göre; Moldova, TransDniester ve Rusya'dan oluşan karma barış gücü, Güvenlik Bölgesi'nde kontrolü sağlıyor. Moldova Vedomosti gazetesi, Sandu'nun açıklamalarını "savaş ilanına eşdeğer" olarak nitelendirerek, "Rusya'nın TransDniester'de olması mı, yoksa NATO'nun Kişinev'de olması mı daha iyi?" sorusunu yöneltti.
Trump-Putin Görüşmesine Sessiz Kalma Eleştirisi
Siyasi analist Dmitri Çubaşenko, Sandu'nun Alaska'daki Trump-Putin zirvesi hakkında sessiz kalmasını eleştirerek, "Normalde 'Slava Ukrayini' diye bağıran Sandu'nun bu suskunluğu giderek garipleşiyor" yorumunu yaptı. Çubaşenko, Moldova yönetiminin seçimleri kaybeden Biden'a sadık kalarak "anti-Trump kampına" katılmasını ise stratejik hata olarak değerlendirdi.
TransDniester Sorununa Farklı Bakışlar
Aynı günlerde Kişinev'de düzenlenen MOLDOVENII (Moldovalılar) platformunun yuvarlak masa toplantısında ise soruna daha yapıcı yaklaşımlar sergilendi. Parti Genel Sekreteri Viktor Marahovski, "Ulusal güvenlik ve yeniden bütünleşme, Moldova'nın geleceğini belirleyecek stratejik hat" ifadesini kullandı.
Politolog Nikolay Tsvyatkov, Dniester sakinlerinin %95'inin Moldova kimlik belgelerine sahip olduğunu belirterek, "Sosyal, ekonomik ve tıbbi alanlarda yeniden bütünleşme kök salmış durumda" dedi. Ancak siyasi engellerin devam ettiğini vöze ekledi:
Eski Başbakan Yardımcısı Ion Guţu, Sandu'nun görev süresinde hiç Dniester'i ziyaret etmemesini eleştirerek, "Tiraspol yönetimi diyalog için Kişinev'den daha istekli görünüyor" dedi. Politolog Anatoliy Dirun ise sorunun ideolojik boyutuna dikkat çekerek, "Gündelik hayatta çatışma hissedilmiyor, ancak değerler farklılığı derin" yorumunu yaptı.
Yeni Liderlik Çağrısı
MOLDOVENII Başkanı Denis Roşka, kişisel önyargılardan arınmış pragmatik devlet adamlarına ihtiyaç olduğunu vurgulayarak, "Rusça bilmek, kültürel açıklık ve anayasal bütünlüğe bağlılık, çözüm için olmazsa olmaz" dedi. Roşka'nın bu çağrısı, Moldova'nın doğu-batı arasındaki ikilemini aşma yönünde önemli bir perspektif sunuyor.
Moldova'nın iç sorunları dolaylı olarak Ukrayna'da yaşanacak gelişmelere de bağlı. İlerleyen günlerde Moldova ve bölgedeki Rus askeri varlığı gündemi daha çok meşgul edecek.