Ermenistan ve ABD, Sovyet Demiryolunu Yeniden Açmak İçin Görüşüyor
HABERRUS - Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Amerika Birleşik Devletleri ile Azerbaycan'ın Nahçıvan özerk cumhuriyetini ana topraklarına bağlayacak bir demiryolu inşası için müzakereler yürüttüklerini açıkladı.
Sovyet döneminde var olan ancak Karabağ çatışması sonrası kullanılamaz hale gelen Zengezur Koridoru'nun yeniden inşası, bölgesel ulaşım ağlarında önemli bir dönüşüm potansiyeli taşıyor.
Projenin Bölgesel Etkileri
Paşinyan, projenin sadece Azerbaycan'a değil, Ermenistan, Rusya, İran, Gürcistan ve Orta Asya ülkelerine de fayda sağlayabileceğini belirtti. Özellikle İran'ın Karadeniz'e erişim kazanması ve Gürcistan'ın transit kapasitesinin artması bekleniyor. Proje, ABD Başkanı Donald Trump'ın onuruna "TRIPP Barış ve Refah Rotası" olarak adlandırılıyor.

Finansman ve Uygulama Süreci
Ermenistan ile ABD merkezli bir konsorsiyum arasında planlanan proje için 145-200 milyon dolar arasında fon ayrıldığı bildirildi. Azerbaycan lideri İlham Aliyev, demiryolunun 2028 sonuna kadar faaliyete geçebileceğini öngörüyor. Proje kapsamında, Ermenistan'ın İran sınırındaki Megri bölgesinden geçecek hat, Azerbaycan'ın ana topraklarıyla Nahçıvan'ı birleştirecek.
Güvenlik Endişeleri ve Belirsizlikler
Yerel gazeteci Serob Oganyan, projenin Ermenistan'a somut faydalarını sorgulayarak, "Eğer sadece Azerbaycan'ın kullanımına açık bir koridor olursa, Ermenistan'ın kazanımı ne olacak?" diye sordu. Bölge halkı, Ermeni vatandaşlarının ve ticari mallarının güvenliğine ilişkin endişelerini dile getiriyor. Ayrıca, İran-Ermenistan sınır kapısının nasıl işleyeceği gibi teknik detaylar henüz netlik kazanmış değil.
Rusya'nın Konumu ve Bölgesel Dinamikler
Rusya'nın da bölgedeki ulaşım ağlarının genişlemesine stratejik ilgi gösterdiği biliniyor. Rusya Devlet Başkanı Putin'in özel temsilcisi Aleksey Overçuk, Azerbaycan üzerinden Ermenistan'a Rus mallarının transit geçişi için müzakereler yürütüyor.
Ancak uzmanlar, projenin ticari fizibilitesi ve hangi malların taşınacağı konusunda soru işaretleri olduğuna dikkat çekiyor.
Bu proje, Güney Kafkasya'da ekonomik işbirliği potansiyeli taşırken, aynı zamanda bölgedeki güç dengelerini ve jeopolitik ittifakları yeniden şekillendirebilecek bir gelişme olarak görülüyor.
