Primakov uyardı: İsrail, İran’ın nükleer tesislerine saldırabilir

Rusya’nın duayen diplomatı ve eski başbakan Yevgeni Primakov İsrail’in İran’ın nükleer tesislerine saldırı düzenleyebileceğini, bunun da çok tehlikeli sonuçları olacağını söyledi. Russia Today’e özel açıklamada bulunan Primakov, Tunus ve Mısır’da ayaklanmaların dışarıdan bir müdahale olmadan gerçekleştiğini, ancak Libya ve Suriye’de silahlanan muhalefetin dış destek aldığını iddia etti.

Suriye’de özgür seçim olsa da Cumhurbaşkanı Beşşar Esed’in görevde kalmaya devam edebileceğini savunan Primakov, Libya’da muhtemel iktidar mücadelesi ile ilgili de ılımlı Müslüman bir yönetimin iktidara gelebileceği öngörüsünde bulundu.

İsrail’in politikaları tamamı ile yanlış

İsrail’in bir izolasyon sürecine itildiğini ve mantıksız adımlar atabileceğini ifade eden Primakov, Filistin’in UNESCO’da olduğu gibi uluslar arası organizasyonlarda varlık göstermeye başlamasını, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ile ABD Başkanı Barack Obama arasında Binyamin Netanyahu’nun yalancı olduğuna dair konuşmaların basına yansımasını örnek gösterdi. Tüm bunların İsrail’in politikalarının yanlış olduğunun göstergesi olduğuna değinen Primakov, “İsterseniz tamamı ile yanlış da diyebiliriz” eleştirisi getirdi.

ABD’nin Irak’ta kontrol sonrası İsrail’e saldırı izni vereceği iddiası

İsrail’in İran’a herhangi bir saldırı gerçekleştirme ihtimali ile ilgili soruyu yanıtlayan Primakov, “Maalesef, evet… Gerçekten bunun hiçbir zaman olmamasını istiyorum. Çünkü bu çok tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Bazıları ABD’nin Irak petrol üretim kapasitesini organize etmeyi beklediğini, bundan sonra da İsrail’e engeli kaldıracağını söylüyor. Bunun tam doğru olmadığını düşünüyorum. Eğer İran’a bir saldırı olursa, Tahran Irak’ta kontrolü ele geçirmek için her şeyi yapacaktır. Bundan sonra Irak’ta neler olabileceğini kimse bilemez. Şimdi, İran’ın Şia toplumu üzerinde büyük otoritesi var” değerlendirmesinde bulundu.

Suriye ve Libya’da ayaklanmalar dış destekli

Suriye’de adil bir seçim olması durumunda da Beşşar Esed’in iktidarda kalabileceği öngörüsünde bulunan Primakov, “Bir çok insan bu olayları gerçekten düşünmüyor. Libya ve Suriye’de ‘Arap Baharı’ silahlı insanların mevcut rejime karşı direnmesi ile başladı. Burada ben silah faktörüne vurgu yapmak istiyorum. Burada soru, kim bu insanlara silah verdi? Suriye ve Libya çerçevesinde ilişkiler bu kadar basit değil. Bu iki ülkede olayların kendi iç dinamiklerinden kaynaklandığını düşünmüyorum. Bahreyn’de bu zincire dahil olması gerekirdi. Ancak burada Amerika’nın donanması bulunuyor. Onların burada bir ayaklanmaya ihtiyaçları yok” eleştirisi getirdi.

Suriye’ye askeri müdahale olmaz

Suriye’nin NATO öncülüğünde herhangi bir askeri operasyondan kaçma ihtimali olup olmadığı ile ilgili soruya da yanıt veren Primakov şu tespitlerde bulundu: “Böyle olacağına inanıyorum. Batı’nın Güvenlik Konseyi’nin desteğini almadan herhangi bir saldırı gerçekleştirebileceğini düşünmüyorum. İlk Güvenlik Konseyi kararının kabul edildiği zamana göre daha akıllı olduğumuzu düşünüyorum. Muğlak ifadeler kullanarak güç kullanılmasını yasal hale getirecek bir başka karara izin vermeyiz. Gerçekten bunun olacağını düşünmüyorum. Arap Birliği de bunu desteklemekte istekli değil.”