Rusya'yı kızdıracak gelişme: İŞİD'lilerin mahkeme tutanaklarında İstanbul'da nasıl örgütlenip korundukları ortaya çıktı

IŞİD hücresinin iddianame ve duruşma tutanakları İstanbul'da ortaya çıktı.

HABERRUS - Türkiye'de terör örgütü IŞİD (Rusya Federasyonu’nda yasaklı terör örgütü) hücresinin iddianame ve duruşma tutanakları, Rusya, Özbekistan, Azerbaycan ve Çin'in Sincan Uygur bölgesinden gelen cihatçıların, iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) güçlü bir destek tabanına sahip olduğu İstanbul'un Sultanbeyli ilçesindeki bir medresede nasıl eğitildiğini ortaya çıkardı.

Nordic Monitör’ün elde ettiği mahkeme tutanaklarına dayandırdığı habere göre, IŞİD militanları ve yabancı savaşçıları, İstanbul'un muhafazakar bir mahallesinde bulunan, iktidardaki İslamcıların ve milliyetçilerin kalesi olan bir medresede kaldıkları ve bu dini okulu diğer yabancı militanlarla buluşmak için bir merkez olarak kullandığı ve Nordic Monitor tarafından elde edilen belgelerin yabancı savaşçıların Türkiye üzerinden Suriye’ye hangi yollardan gittiğini gözler önüne seriyor.

Ekim 2016'da başlayan dava, bir kısmı Türkiye-Suriye sınırına seyahat eden, İstanbul içinde ve dışında operasyon yapan yarım düzine yabancı savaşçıyla ilgili.

Çoğu, duruşma başlamadan önce gözaltına alınıyor ancak ardından daha mahkemeye çıkartılmadan serbest bırakılıyor. Bazıları kaçak olarak izlerini kaybettiriyor.

Duruşmalarda şüphelilerin ifadeleri, cihatçıların Suriye'de IŞİD'e katılmadan önce Türkiye'de nasıl bir ağ oluşturduğuna ve İstanbul'da yasal olarak faaliyet gösteren bir medresede kendilerine yapılan telkinleri nasıl aldıklarına ışık tuttuyor. Dava, Türk yetkililerin IŞİD'in Türkiye ve Suriye güzergahındaki hareketlerini soruşturma savcısı tutuklama emri çıkarmadan çok önce bildiklerini, ancak silahlı IŞİD gruplarının faaliyetlerine uzun süre göz yumduklarını da ortaya çıkartıyor.

31 yaşındaki Özbek uyruklu Bunyod Babanazarov (diğer adıyla Müslim) adlı şüpheli, 9 Mayıs 2017'de mahkemeye, Kuran Kursuna gitmek için Türkiye'ye geldiğini ve Sultanbeyli'de bir medreseye yönlendirildiğini söyledi. İhlas İlim adlı medresede üç ay eğitim gördü ve daha sonra diğer şüphelilerle birlikte Pendik'te bir apartman dairesine taşındı. Spor öğretmeni olduğunu söyledi.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü kayıtlarında yer alan istihbarat raporuna göre Babanazarov, İŞİD liderleriyle intihar bombacısı olarak kayıt altına alındı. 22 Ekim 2016'da polis IŞİD tarafından tutulan iki hücre eve baskın düzenledi ve şüphelileri gözaltına aldı. Bazıları bir ay süren gözaltında tutulduktan sonra resmi olarak tutuklanırken, diğerleri serbest bırakıldı.

13 Şubat 2017'deki ilk duruşmasında Bekraev, aslında Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nin başkenti Urumçi'den bir Uygur olduğunu söyledi. Daha sonra Özbek vatandaşı oldu ve Türkiye'ye taşındı. Yargıçlara, ailesinin Çin'deki güvenliğinden korkarak Çin vatandaşlığını polisten sakladığını söyledi. Mahkemeden, Özbek makamlarının onu kesinlikle Çin'e teslim edeceğini söylediği için onu Özbekistan'a sınır dışı etmemesini istedi.

Aralarında Rus vatandaşının da olduğu bir grup İŞİD’li yabancı militan Suriye sınırında gözaltına alınıp serbest bırakılmış

Davut takma adını kullanan ve aşçı olarak çalışan 32 yaşındaki Kırgız asıllı Rus vatandaşı Navruz Kasımov, 10 Şubat 2016'da İstanbul'a ulaştıktan sonra Sultanbeyli'deki aynı medresede DAİŞ (İŞİD) telkinlerine maruz kaldı. Medresede beraber kaldığı Çin, Tacik ve Cezayir vatandaşları da dahil olmak üzere 16 diğer IŞİD adayı ile birlikte Suriye'ye geçmeye çalışırken, 2 Mart 2016'da Kahramanmaraş'ta terörle mücadele polisi tarafından gözaltına alındı ardından İŞİD grubu, serbest bırakıldı.

Kırgız asıllı Rus vatandaşının iki farklı cep telefonunda yapılan inceleme sonucu IŞİD materyallerinin yanı sıra arşivlenen sohbetlerde, Kasımov'un silah almakla ilgilendiği ve Türkiye sınırına yakın başka bir yerde gözaltına alınan dört DAİŞ şüphelisinin serbest bırakılmasını sağlamaya yardım etmek istediği tespit edildi.

Nordic Monitör’ün elde ettiği mahkeme tutanaklarında, buna benzer yabancı ülke vatandaşlarının Türkiye’de hani adreslerde kaldığı, kimlerle ne şekilde irtibatlı olduğu ve yabancı ülkelerden finansal olarak nasıl desteklendiği, tüm bu bilgi ve belgelerin Polis ve MİT’te olmasına rağmen, AKP’nin kontrolündeki mahkemelerce nasıl gözardı edilerek serbest bırakıldıkları gözler önüne seriliyor.

Polis kayıtlarında intihar bombacısı listesinde olduğu belirtilen Babanazarov’un yanı sıra, 22 Kasım 2016'daki duruşmada yargıç Hasan Basri Savaş, Bakraev ve Kasımov dışındaki tüm şüphelilerin serbest bırakılmasına karar verdi.

Polis kayıtlarında intihar bombacısı olarak listelenen Babanazarov'un serbest bırakılmasına yönelik mahkeme kararını, 18 Ocak 2017'de 23. Ağır Ceza Mahkemesi bozdu ve Babanazarov için yeni bir tutuklama emri çıkardı. Ancak serbest bırakılan şüpheliler bir daha yakalanamadı.

Mahkeme, Türk istihbarat teşkilatı MIT'den bazı İŞİD şüphelilerinin yerini tespit etmesini istedi, ancak MİT hukuk müşaviri Ümit Ulvi Canik, 8 Haziran 2016'da gizli bir mektupla mahkemeye, teşkilatın bu şüphelilerin nerede olduklarına dair hiçbir bilgisi olmadığını söyledi.

Yargıtay kayıtlarında söz konusu dava ile ilgili herhangi bir temyiz başvurusu yapıldığına dair kayıt olmadığı için davanın sonunda ne olduğu net değil.

Bu durum, davanın halen ya alt mahkemede olduğu ve hiçbir zaman sonuçlandırılmadığını ya da tüm sanıkların mahkemede beraat ettirildiklerini ve savcı tarafından Yargıtay'a temyiz başvurusunun yapılmadığını gösteriyor.

resim tanımı girin

https://nordicmonitor.com/2021/01/turkish-madrasa-in-istanbul-functioned-as-springboard-for-isis-militants-from-russia-china-central-asia/