Rus Haber Ajansı RiaFan: Erdoğan, yüzlerce gazetecinin hapsedildiği bir ülkede “İslam Medya Enstitüsü” kurdu
HABERRUS - Kremlin’e yakın Rusya Devlet Ajansı RiaFan Türkiye ve Erdoğan’ın medyayla olan ilişkisi ve Türkiye'deki hapisteki gazeteciler hakkında yeni bir dosya haber yayınladı. Haberde Türkiye’de hapisteki 165 gazeteciyi ve İslam Konferansı Teşkilatı ile kurulan ‘İslam Medya Enstitüsü’ konu ediliyor.
Erdoğan, yüzlerce gazetecinin hapsedildiği bir ülkede “İslam Medya Enstitüsü” nü kurdu
İslam İşbirliği Teşkilatı (İKT) üyeleri ortak bir Medya Forum oluşturmaya karar verdiler. Forum’un idare merkezinin Türkiye’de olmasına karara verdiler.
Demir Parmaklıklar ardında 165 gazeteci
Şaşırtıcı olan şey bir medya enstitüsü oluşturma kararı alıp o medya enstitüsünün yönetimini Başkanın kontrolüne vermek değil, asıl şaşırtıcı olan, Türkiye yüzden fazla gazetecinin hapiste olduğu bir ülke ve son yıllardan yüzlerce medya kuruluşu kapatılmışken böyle bir merkezin yine Türkiye’de düşünülmesi ve açılacak olması.
Bu arada, Stockholm Center For Freedom (SCF), hapishanede veya mahkeme öncesi gözaltında tutulmaya devam eden 165 gazetecinin vakalarının detaylarını anlattı. Temmuz 2016'da gerçekleşen darbe girişiminin ardından yaklaşık 200 yayın kuruluşu (ajanslar, gazeteler, radyo ve televizyon kanalları) kapatıldı ve varlıklarına hükümet tarafından el konuldu.
"Trollerin babası" tarafından yönetilen forum
Nordic Monitör Araştırma Merkezinin ulaştığı ve yayınladığı belgelere göre, Medya forum Türkiye Cumhurbaşkanlığı İdaresi Başkanlığı’na bağlı Halkla İlişkiler Ofisi liderliğinde oluşturulacak. ‘Bu yapı Türk medyasını kontrol ediyor ve Erdoğan'ın İnternet trollerini yönetiyor. OMF İcra Direktörü de Türkiye Cumhurbaşkanı tarafından atanacak’ diye açıklıyor Nordic Monitor.
Rus RiaFan haberinde Nordic Monitor’dan alıntı yaparak “Bu yapı Türk medyasını kontrol ediyor ve Erdoğan'ın İnternet trollerini yönetiyor. Medya Forum İcra Direktörü de Türkiye Cumhurbaşkanı tarafından atanacak ”diye açıklıyor.
RiaFan haberinde, İslam İşbirliği Teşkilatı Medya Forumu’nun tüzüğünün ilk maddesi “İİT bölgesinde faaliyet gösteren İKT üye devletlerinin uluslararası medya kuruluşlarını ve devlet kurumlarını birleştiren uluslararası, kar amacı gütmeyen, yanlı olmayan bir şemsiye medya kuruluşu olduğunu” belirtmektedir. Tüzüğe göre genel merkezi İstanbul'da olacak.
Yazının devamında İslam İşbirliği Teşkilatına neden böyle bir enstitünün ihtiyaç duyulduğu anlatılırken örnekler verilerek Türkiye’nin en büyük ‘Gazeteciler Hapishanesi’ olduğu anlatılıyor. Şaşırtıcı olan ise, Uluslararası Af Örgütü'ne göre, dünyanın en büyük gazeteciler hapishanesi olan Türkiye, İKT üye ülkelerine ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğünün desteklenmesinde öncü bir rol sunacak.
RiaFan, Erdoğan'ın eleştirmenleri ve gazetecileri baskılama ve Türk anayasası ve ülkenin ilgili yasaları tarafından güvence altına alınan özgürlükleri yok etme stratejisi ve eğiliminin 2013 yılında Gezi Parkı'ndaki protestoların ardından ivme kazandığını ve 15 Temmuz 2016'daki başarısız darbe girişiminin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Türk medyası üzerindeki kontrolünü daha da güçlendirmesine izin verdiğini belirtiyor.
Stockholm Center For Freedom (SCF) verilerine göre Türkiye'de 165 gazeteci hapse atıldı ve 167 medya çalışanı hakkında çıkarılan ‘Terör ve terörizm’ suçlaması ile uygulanan baskı ve tehditler sonucu Türkiye’yi terk ederek sürgünde yaşamaya zorlandı. Erdoğan rejimi 2015 yılından bu yana, ülkenin en büyük gazetesi ve popüler televizyon kanalları da dahil olmak üzere yaklaşık 200 medya kuruluşu ele geçirdi.
RiaFan haberinde, 2016 yılındaki darbe girişimi sonrası hükümetin, uygun bir adli veya idari soruşturma yapılmadan 130.000'den fazla devlet memurunu işten attığını, 2016 ve 2017 yıllarında yapılan tasfiyelerin yanı sıra 4.560 hâkim ve savcının hapsedilmesinden sonra hukukun üstünlüğü etkili bir şekilde askıya alındığı ve Erdoğan Hükümeti’nin Türk yargı sistemini hükümeti eleştirenleri ve muhalifleri terörizmle suçlamak için kötüye kullandığı bir araca dönüştüğünü vurguluyor.
Gazeteciler için en büyük hapishane Türkiye
Türkiye'yi "dünyanın en büyük profesyonel gazeteci hapishane" olarak tanımlayan Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütü tarafından derlenen 2020 Küresel Basın Özgürlüğü Endeksi'nde 180 ülke arasında Türkiye, 154’üncü sırada yer alıyor.
'Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hükümetinin medyadaki rakiplerine karşı yürüttüğü cadı avı, Temmuz 2016'da başarısız bir darbenin ardından doruğa ulaştı. Düzinelerce medyanın tasfiyesi ve hükümet yanlısı şirket tarafından Türkiye'deki en büyük medya grubunun satın alınmasından sonra, baskılar arttı ve rejim kontrolüne girmeyen dışlanan ve sürekli taciz edilen geriye bir avuç özgür basın ve gazeteci kaldı.'
RiaFan Uluslararası Af örgütü verilerine göre Türkiye’nin en büyük ‘Gazeteciler Hapishanesi’ olduğu iddiasına haberinde ‘Libya'da ölen Türkiye Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) çalışanları ile ilgili yaptıkları haberler dolayısıyla tutuklu yargılanan ODATV ve diğer gazetecilere ve onların hikayelerine bakmak yeterlidir diyor ve ODATV kurucusu gazeteci Soner Yalçın’ın yazılarından da alıntılar veriyor.