Montrö anlaşması Ruslar için ne ifade ediyor?

HABERRUS - Son günlerde AKP rejimi tarafından gündeme getirilen Cumhurbaşkanı Erdoğan isterse Montro Boğazlar Sözleşmesi'nin bile iptal edilebileceği söylemiyle tartışmaya açılması, sadece Türkiye'de değil Rusya'da da dikkatle takip ediliyor.

Rusya zaman zaman özellikle ABD savaş gemilerinin sık sık Karadeniz'e çıkışları yüzünden Montrö Sözleşmesi'ne uyulamdığına dair uyarılar yayınlıyor.

Rusya'nın uyarılarında bölge dışı ülkelerin, savaş gemilerinin Karadeniz’de bulunma süresini artırmaya çalışarak Montrö Sözleşmesi’ni ihlal etmesinin kabul edilemez olduğunun altı çiziliyor.

Montro Boğazlar Sözleşmesi, sadece Türkiye'yi ve çıkarlarını koruyan bir anlaşma değil.

Anlaşmanın en büyük tarafı Rusya'nın Karadenizdeki haklarının da güvence altına alınmasını sağlıyor. Anlaşmanın Erdoğan rejimi tarafından tek taraflı iptali, Rusya'nın çıkarlarına zarar vereceği için öngörülemez sonuçlar doğurabilir.

Rusya açısından Montrö Boğazlar Sözleşmesi en önemli kısmı, başta ABD olmak üzere Karadenize sınırı olmayan ülkelere ait yabancı savaş gemilerinin Karadeniz’de tabi olduğu kısıtlamalar.

Karadenizde en büyük askeri donanmalara sahip olan Rusya, Soğuk Savaş döneminden sonra, göreceli olarak zayıf durumda bulsa da, Montrö düzenlemeleri sayesinde başta ABD olmak üzere diğer NATO üyesi ülkelerin savaş gemileri Karadeniz’de Ruslar için tehlike arz etmedi.

Ancak Kırım'ın Rusya'ya katılımından sonra Karadenizde Rusya'nın gücü gözle görülür biçimde arttı. Rusya modern ve güçlü bir donanma inşa etmeye başladı.

Suriye'de Esad rejimine yakınlığı ve savaşın seyrini değiştirmesiyle elde ettiği Akdeniz liman şehri Tartus'ta kurudğu deniz üssü ile ve ardından Somali'de yaptığı anlaşmalarla elde ettiği deniz üssü Rusya'nın Boğazları daha aktif kullanmasını zorunlu kılıyor.

Rusya, Karadeniz'deki deniz üsleri ile Suriye'nin Tartus arasında düzenli olarak kuvvet aktarımı yaparak savaş gemilerini boğazları kullanarak mobilize ediyor. Hatta bazı uzmanların iddiasına göre Türkiye ile iyi ilişkilerini kullanarak zaman zaman Montrö’nün denizaltılara yönelik kısıtlamalarını da kendi istediği şekilde kullanıyor.

Türkiye kadar Rusya için de Tüm dünyaya çıkış kapısı manasına gelen Boğazlar'ın yeni bir anlaşma ile ABD lehine yeniden düzenlenmesi, başta Rusya'yı çok rahatsız edecektir.

Rusya'nın yayılmacı ve saldırgan dış politikasına ket vurmak ve durdurmak için ABD'nin planladığı ve Erdoğan Rejimi'nin ABD'nin çıkarları doğrultusunda hareket ederek Montorö Sözleşmesini iptal etmek istiyorsa da her iki durumda da Rusya'nın egemenlik haklarına doğrudan saldırı olarak görecek ve Rusya'yı ciddi manada rahatsız edecektir.

Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin Rusya için de çok önemli olduğu söylemek gerekiyor.

Montrö’nün yerine gelebilecek ve savaş gemilerinin geçişi ve Karadeniz’de bulunuşlarına yönelik kısıtlamalarını yeniden düzenleyecek bir sözleşme ABD’nin etkisiyle her koşulda Montrö’den daha gevşek koşullar ihtiva edecektir.

Boğazlar Sorunun tarihi

"Boğazların Statüsüne İlişkin Montrö Sözleşmesi" 20 Temmuz 1936'da İsviçre'nin Montrö kentinde Türkiye, SSCB, İngiltere, Fransa, Bulgaristan, Romanya, Yunanistan, Yugoslavya, Avustralya ve Japonya'nın katılımıyla imzalandı.

Anlaşma, 1923 yılında Lozan Barış Antlaşması ile tanımlanan Karadeniz Boğazları rejimini revize etmek amacıyla Türkiye tarafından başlatıldı. Daha sonra modern Türkiye'nin yeni sınırlarının oluşturulmasıyla Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküşü yasallaştırıldı.

Ayrıca 1923'te Ankara'ya, İstanbul Boğazı ve Çanakkale Boğazı kıyılarını askersizleştirme emri verildi. Boğazlar üzerinde uluslararası bir komisyon da kuruldu. On üç yıl sonra, Montrö sayesinde Türkiye yeniden kontrolü ele geçirdi ve boğazlarla ilgili uluslararası komisyonu feshetti.

Sözleşme, gemilerin belirli boğazlardan geçiş şeklini düzenler. Tüm ülkelerin ticaret gemilerine hem barış zamanında hem de savaş zamanında boğazlardan serbest geçiş sağlanmaktadır.

Geminin Karadeniz devletine ait olup olmadığına göre savaş gemisi taşıma hakkı belirlenir. Kıyı dışı ülkelerin askeri gemileri, Karadeniz'de maksimum tonaj ve kalış süresine ilişkin özel kısıtlamalara tabidir.

Yüzey gemilerinin yer değiştirmesi 10.000 ton ile sınırlıdır, uçak gemilerinin geçişi yasaklanmıştır ve denizaltılar sadece su üzerinden geçebilir.

Karadeniz'de kalan Karadeniz dışı ülkelere ait tüm gemilerin 45.000 tonu, Karadeniz dışı bir ülkenin gemileri - 30.000 tonu geçmemelidir. Sayıları dokuzdan fazla değildir ve kalış süresi 21 günden fazla değildir.