Rus Basını: Ankara’dan Gürcistan Üzerinden Erivan’a Riskli Teklif
HABERRUS - Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yakın zamanda Gürcistan’ın başkenti Tiflis’i ziyaret etmesi bekleniyor.
Bu bilgi, Gürcistan Dışişleri Bakanı Maka Boçorişvili’nin Ankara ziyareti sırasında açıklandı.
Türkiye, Gürcistan ile stratejik ortaklığının önemini vurgularken, Erivan’a da Tiflis’in izinden gitmesi yönünde bir mesaj verdi.
Rusya'nın önde gelen gazetelerinden Nezavisimaya'da çıkan haber analizde, Ankara’nın Erivan’a sunduğu stratejik iş birliği modelinin, Gürcistan ile olan ilişkiler temel alınarak şekillendirildiğine vurgu yaparak, Türkiye'nin Ermenistan’dan çok daha büyük tavizler beklediği belirtiliyor.
Türkiye ve Azerbaycan’ın taleplerine uyum sağlamak, Erivan için ciddi siyasi ve toplumsal sonuçlar doğurabilir.
Haberde, bu nedenle, Türkiye-Ermenistan normalleşme süreci kısa vadede büyük ilerleme kaydetmekte zorlanabileceği yorumu yapılıyor.
Türkiye-Gürcistan İlişkileri ve Ekonomik İş Birliği
Boçorişvili’nin Türkiye’ye gerçekleştirdiği ilk resmi ziyarette, iki ülke arasındaki güçlü ekonomik ilişkiler öne çıktı. Türkiye, Gürcistan’ın toplam ticaret hacminin %13,9’unu oluşturuyor. 2023 yılında ticaret hacmi 3 milyar doları aşarken, bu rakamın 2025 yılına kadar 4 milyar dolara ulaşması hedefleniyor. Çin ile Avrupa’yı birbirine bağlayan Orta Koridor ve Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Projesi, bu hedefin gerçekleşmesine katkı sağlayacak. Gürcistan ayrıca Türkiye’nin NATO üyelik sürecine desteğini sürdüreceğini umuyor.
Boçorişvili, Ankara ve Tiflis’in bölgedeki sorunlara karşı temkinli ve akılcı bir yaklaşım sergilemesi gerektiğini vurguladı. Gürcistan’ın Türkiye ve Azerbaycan ile üçlü iş birliğini stratejik olarak önemli gördüğünü belirterek, bu ortaklığın pek çok faydalı projenin hayata geçirilmesini sağladığını ifade etti.
Türkiye’den Ermenistan’a Mesaj
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Gürcistan’ın izlediği dış politikayı bölgedeki diğer ülkelere örnek göstererek, Türkiye, Azerbaycan ve Gürcistan arasındaki stratejik iş birliğinin önemine dikkat çekti. Fidan, üç ülkenin ekonomik ve siyasi projelerde birlikte hareket ettiğini belirterek, bu modelin diğer bölge ülkeleri için de uygulanabilir olduğunu dile getirdi.
Türkiye’nin bu açıklamalarında hedef aldığı ülkenin Ermenistan olduğu açıkça görülüyor. Erivan, 2023’ten itibaren Güney Kafkasya’da “Dünya Kavşağı” adlı bir proje geliştirmeye çalışıyor ve bu projeye Türkiye’yi de dahil etmek istiyor. Ankara, Erivan’ın girişimine karşı olmadığını belirtse de, doğrudan ulaşımın yeniden açılması gibi adımlar için henüz kesin bir ilerleme sağlanmış değil.
20 Şubat’ta Viyana’da gerçekleşen AGİT toplantısında Ermeni ve Türk yetkililer bir araya gelerek ilişkilerin normalleşmesi ve bölgedeki ulaştırma yollarının açılması konularını ele aldı. Ancak Ankara, ilişkilerin ilerleyebilmesi için Ermenistan’ın önce Azerbaycan ile bir barış anlaşması imzalaması gerektiğini vurguluyor.
Barış Anlaşması ve Ermenistan’ın Geleceği
Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Azerbaycan ile yürütülen barış müzakerelerinde 17 maddelik anlaşmanın yalnızca iki maddesinin üzerinde uzlaşı sağlanamadığını açıkladı. Azerbaycan ise, Ermenistan’ın yeni bir anayasa kabul ederek, Dağlık Karabağ’ın bağımsızlığıyla ilgili tüm taleplerinden vazgeçmesini bekliyor.
Uzmanlara göre, Ermenistan’ın Türkiye ve Azerbaycan ile ilişkileri normalleştirmesi kolay olmayacak. Kafkasya Enstitüsü’nden Grant Mikaelyan, Gürcistan-Türkiye ilişkilerinin de bazı zorluklar içerdiğini belirterek, Ermenistan’ın benzer bir düzeye ulaşmasının zor olduğunu ifade etti. Türkiye’nin, Azerbaycan’ın desteğiyle Ermenistan üzerinden Orta Asya’ya erişim sağlamayı hedeflediğini belirten Mikaelyan, Ankara’daki iktidar değişikliğinin bile bu politikayı değiştirmeyeceğini öne sürdü.
Rusya Bilimler Akademisi’nden Aleksandr Krylov ise, Ermenistan’ın Türkiye ile tam anlamıyla normalleşmesi için sadece Azerbaycan ile barış anlaşması imzalamasının yeterli olmayacağını savundu. Krylov’a göre, Erivan’ın Fransa ve Hindistan ile olan askeri iş birliğini sonlandırması ve ülkesinin silahsızlanması gerekecek. Ayrıca, Türkiye’nin Ermenistan üzerindeki baskısını artırarak, soykırımın tanınması gibi ulusal kimlikle ilgili konuların da gündemden çıkarılmasını talep edebileceğini dile getirdi.
Krylov, Gürcistan’ın da benzer bir süreçten geçtiğini ve özellikle Acara bölgesinde Türk nüfusunun ve etkisinin arttığını belirtti. Gürcistan hükümeti, bu durumun dengelenmesi için daha muhafazakâr ve ulusalcı bir politika izlerken, Ermenistan’daki mevcut yönetimin açık ve demokratik dünya düzenine uyum sağlama çabasının riskler taşıdığını ifade etti.