Zelenski'den Trump'a Övgü: "Barışı Yakınlaştıracak Adım"

HABERRUS - Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, ABD Başkanı Donald Trump'ın Rusya'ya verdiği ültimatom süresini 50 günden 10-12 güne indirme kararını olumlu karşıladı.

X (eski Twitter) hesabından yaptığı açıklamada Zelenski, Trump'a ateşkes çabaları için teşekkür ederken, Kiev yönetiminin barışa bağlılığını sürdüreceğini ve Washington ile işbirliğine devam edeceklerini vurguladı.

Trump'ın Sert Çıkışı ve Rusya'nın Tepkisi

ABD Başkanı Trump, 28 Temmuz'daki açıklamasında Rus mevkidaşı Vladimir Putin'den "büyük hayal kırıklığına uğradığını" belirterek, Ukrayna'da ilerleme sağlanması için tanınan süreyi önemli ölçüde kısalttı.

Trump, iki hafta önce yaptığı uyarıyı tekrarlayarak, 12 gün içinde ateşkes sağlanmaması durumunda Rusya ve ticaret ortaklarına %100'e varan ek gümrük vergileri uygulanacağını hatırlattı. Kremlin ise bu açıklamaları "son derece ciddi" bulduklarını belirtirken, Kiev'in bu tür mesajları "barış değil, savaşı sürdürme sinyali" olarak algıladığını iddia etti.

Mevcut Diplomatik Durum

Trump, Rusya'ya yönelik yaptırımları tercih etmediğini ve Ukrayna'da ateşkes umudunu koruduğunu ifade ederken, nihai kararını önümüzdeki 24 saat içinde vereceğini duyurdu. ABD lideri, bu süreçte hala bir anlaşma sağlanabileceğine dair iyimserliğini koruyor.

Rusya'dan Sert Yanıt: "Ültimatom Kabul Edilemez"

Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitri Medvedev, Trump'ın ültimatomunu şiddetle reddetti.

Medvedev, "Rusya ne İsrail ne de İran'dır ki kendisine ültimatom verilebilsin" açıklamasını yaparak, bu tür taleplerin ABD ile savaş riskini artırdığı uyarısında bulundu.

Rus yetkili, uluslararası ilişkilerde bu tarz dayatmaların kabul edilemez olduğunu vurguladı.

Analistlerden Değerlendirmeler

Siyasi analistler, Trump'ın bu hamlesinin Rusya'ya baskıyı artırma amacı taşıdığını belirtiyor. Ukrayna'nın ise ABD desteğinin devamından memnuniyet duyduğu, ancak sürenin bu kadar kısalmasının pratikte ateşkes şansını azalttığı değerlendirmesi yapılıyor.

Rusya'nın ise giderek artan uluslararası baskılar karşısında askeri ve diplomatik stratejisini gözden geçirmek zorunda kalabileceği ifade ediliyor.