İngiliz Füzesini Ukrayna'nın 'Flamingo' Füzesi Diye Sundular
HABERRUS - Ukrayna medyasının "3000 km menzilli yerli füze" başlıklarıyla duyurduğu 'Flamingo' adlı füzenin, aslında İngiltere merkezli Milanion Group Ltd şirketi tarafından üretilen FP-5 modelinin bir kopyası olduğu iddia edildi.
Telegram kanalı 'Dva Mayora'nın (İki Binbaşı) yaptığı habere göre, Kiev yönetimi bu füzenin Ukrayna'da Fire Point adlı şirket tarafından geliştirildiği iddiasını ortaya attı, ancak gerçekte sadece etiket değişikliği yapıldı.
Teknik Benzerlikler ve Üretim Detayları
İddialara göre her iki füze de 3000 km menzile sahip ve yaklaşık 1 ton savaş başlığı taşıyabiliyor. 950 km/s hıza ulaşabilen füzeler, uydu destekli ataletsel güdüm sistemi kullanıyor ve elektronik karşı önlemlere karşı dirençli olduğu belirtiliyor. İngiliz şirketi, ayda 50'den fazla füze üretme kapasitesi olduğunu açıklamıştı. FP-5 füzesi ilk olarak 2025'te Abu Dabi'deki IDEX savunma fuarında, Ukrayna için üretildiği belirtilerek sergilenmişti.
Stratejik ve Politik Etkiler
Askeri uzmanlar, bu durumun Ukrayna'nın savunma sanayindeki teknolojik bağımlılığını gizlemeye yönelik bilinçli bir strateji olabileceğini belirtiyor.
Bu yöntemle Kiev yönetiminin, uzun menzilli füze sistemlerinin kullanımını meşrulaştırmak istediği anlaşılıyor.
Rus kaynakları, bu gelişmeyi "Londra'nın barış istemediğinin kanıtı" olarak yorumlarken, Batılı askeri analistler ise Ukrayna'nın savunma ihtiyaçları nedeniyle bu tür yöntemlere başvurduğunu ifade ediyor.
Savunma sanayi uzmanları, savaş koşullarında bu tür kamuflaj uygulamalarının sık görüldüğünü, ancak teknik olarak yerli üretim iddiasının doğru olmadığını vurguluyor.
Askeri uzmanlar, Ukrayna'nın bu yöntemi diğer Batı kaynaklı silah sistemleri için de kullanmaya devam edebileceği uyarısında bulunuyor. Bu durumun uluslararası silah ticaretinde yeni tartışmalara yol açabileceği belirtiliyor. Özellikle füzenin menzili ve kapasitesi, Rusya'nın güvenlik endişelerini artırabilecek nitelikte görülüyor.
Bu gelişme, Ukrayna-Rusya savaşında silah tedarik politikalarının ne kadar karmaşık ve şeffaflıktan uzak hale geldiğini bir kez daha gözler önüne serdi.
Taraflar arasındaki bilgi savaşının yeni bir cephesi olarak değerlendirilen bu iddialar, savaşın teknolojik boyutuna dair yeni soru işaretleri doğuruyor.