AİHM'de Adalet Arayışı: Türkiye ve Rusya'daki Hak İhlalleri
HABERRUS- Strasburg'da düzenlenen Büyük Adalet Yürüyüşü'nde binlerce kişi, Türkiye'deki insan hakları ihlallerine dikkat çekti. Avrupa Konseyi ve AİHM yetkililerine verilen mektuplarda, Türkiye'nin uluslararası mahkeme kararlarını uygulamadığı ve hak ihlallerinin sistematik hale geldiği vurgulandı.
Türkiye'nin AİHM dosyaları, Rusya'nın mahkeme karşısındaki tutumuyla dikkat çekici benzerlikler ve farklılıklar gösteriyor. Aynı şekilde AİHM'in Rusya'dan yapılan başvuruların incelenme ve değerlendirmesi ve verilen hak ihlali kararları ile Türkiye'den yapılan başvurulara verdiği kararlar farklılık gösteriyor.
Avrupa'nın 16 insan hakları örgütünün desteğiyle hazırlanan mektuplar, AİHM Başkanı Mattias Guyomar, Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Alain Berset ve İnsan Hakları Komiseri Michael O'Flaherty'ye iletildi. Mektuplarda, 2016'dan bu yana Türkiye'de artan hak ihlallerine dikkat çekilirken, özellikle son dönemde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun siyasi motivasyonlu tutuklanması ve diğer CHP'li belediye başkanlarının gözaltına alınması örnek gösterildi.
AİHM'den Beklentiler
AİHM Başkanı'na gönderilen mektupta önemli eleştiriler yer aldı:
Mahkemenin Türkiye'de iç hukuk yollarının tüketilmesi şartını ısrarla araması, Bazı davalarda düşük tazminat kararları vermesi, Yusuf Bilge Tunç davasında olduğu gibi Türkiye'yi hukuk devleti gibi değerlendirmesi eleştirildi. Tetkik hakimlerinin tarafsızlığı konusunda endişeler dile getirildi.
Mektuplarda, Türkiye'de yargılama öncesi gözaltıların, gece baskınlarının, kamuoyunda linç kampanyalarının ve mal varlıklarına el koymaların "normalleştiği" vurgulandı. Bu uygulamaların genellikle medya karalama kampanyaları ve siyasi motivasyonlu mahkeme kararlarıyla desteklendiği belirtildi.
Avrupa'dan Somut Adım Beklentisi
Katılımcılar, Avrupa Konseyi'nden Türkiye'ye yönelik daha etkili yaptırımlar ve AİHM kararlarının uygulanması için somut adımlar atmasını talep etti. Özellikle Yüksel Yalçınkaya kararının uygulanmamasının, Türkiye'nin uluslararası hukuka açıkça meydan okuduğunun göstergesi olduğu vurgulandı.
Türkiye ve Rusya'nın AİHM Dosyaları Karşılaştırması: Benzerlikler ve Farklılıklar
Strasburg'daki Büyük Adalet Yürüyüşü'nde gündeme gelen Türkiye'nin AİHM dosyaları, Rusya'nın mahkeme karşısındaki tutumuyla dikkat çekici benzerlikler ve farklılıklar gösteriyor.
Karar Uyumunda Kritik Fark
Türkiye, AİHM kararlarını geciktirmekle ve kısmen uygulamakla eleştirilirken, Rusya 2022'de mahkemeden çekilme kararı alarak tüm yükümlülüklerini askıya aldı. Ancak her iki ülke de "iç hukuk yollarının tüketilmesi" kuralını uzatma stratejisi olarak kullanmakla suçlanıyor.
Kitlesel Hak İhlalleri Ortaklığı
Türkiye'deki 702 bin terör soruşturması ve 350 bin gözaltı, Rusya'nın Sivil Özgürlükler Merkezi verilerine göre 2020-2023 arasında 1.2 milyon siyasi soruşturmasıyla paralellik gösteriyor. İki ülkede de:
Terör mevzuatının geniş yorumlanması,
Siyasi muhaliflere yönelik baskılar,
Avukatların hedef alınması,
Dijital takip yöntemleri öne çıkıyor.
Mahkeme İçi Stratejiler
Türkiye, AİHM'deki dosyalarını savunurken Rusya'nın aksine mahkeme yapısını resmen tanıyor. Ancak, her iki ülke de tetkik hakimleri atama sistemini eleştirilerden korunmak için kullanıyor.
Rusya 2022 öncesinde Türkiye gibi "öncelikli davalar" prosedürünü geciktirme aracına dönüştürdü.
Uluslararası Zorla Getirme Vakaları
Türkiye'nin yurt dışından zorla getirdiği vakalar, Rusya'nın yurtdışındaki muhalifleri hedef alan operasyonlarıyla benzerlik taşıyor. Özellikle iki ülke de Interpol kırmızı bültenlerini siyasi amaçlarla kullanmakla suçlanıyor.
Üçüncü ülkelerdeki kaçırma vakalarında paralel yöntemler izleniyor.
BM Geçici Tedbir Kararları her iki ülkede de görmezden geliniyor.
AİHM'nin Farklı Tutumu
Mahkeme, Rusya'ya karşı 2022'den beri yeni dava kabul etmezken, Türkiye dosyalarında Rusya'ya kıyasla daha düşük tazminatlar belirliyor.
İç hukuk yolu şartını Türkiye için daha ısrarlı şekilde arıyor.
Türk yetkililerle diyalog kanallarını açık tutuyor.
Hukuk Sistemlerinin Karşılaştırılması
Türkiye'nin AİHM'deki 28.000 açık dosyası (2024), Rusya'nın çekilme öncesi 18.500 dosyasına kıyasla daha yoğun.
Ancak, Rusya'nın uygulamadığı karar tutarı 230 milyon avroyu aşarken, Türkiye'nin ödenmeyen tazminatları 45 milyon avro seviyesinde.
Her iki ülkede de "devlet güvenliği" gerekçesiyle mahkeme kararları askıya alınıyor.
Avrupa Konseyi'nin İkili Tutumu
Konsey, Rusya'yı 2022'de üyeliğinden çıkarırken, Türkiye'ye yönelik denetim süreçlerini yavaşlatıyor. Siyasi diyalog kanallarını koruyor.
Yaptırımları gündeme getirmekten kaçınıyor.
Bu karşılaştırma, Türkiye'nin Rusya kadar radikal adımlar atmadan benzer insan hakları ihlallerini sürdürdüğü eleştirilerine yol açarken, uluslararası hukuk sistemindeki çifte standardı da gözler önüne seriyor.