Rusya'da Vatandaşlık Başvurularında Keskin Düşüş

HABERRUS - Rusya'da yabancılara verilen vatandaşlık sayısında belirgin bir düşüş yaşanıyor. İçişleri Bakanlığı verilerine göre, 2025 yılının ilk dokuz ayında Rusya vatandaşlığına kabul edilen kişi sayısı, bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yaklaşık yüzde 30 azalarak 110 bin 800'e geriledi.

Göç Politikasında Sıkılaşma Etkili Oldu

Uzmanlar, bu düşüşün temel nedenleri arasında son dönemde uygulamaya konulan sıkı göç mevzuatının yer aldığını belirtiyor. Geçici oturma izni ve sürekli ikamet şartlarının ağırlaştırılmasının yanı sıra, evlilik yoluyla yapılan vatandaşlık başvurularında daha uzun süreli ve detaylı denetimler getirildi. Yetkililer, hızlı ve kitlesel vatandaşlık verme politikasından, güvenlik, toplumsal uyum ve sadakat kriterlerini öne çıkaran daha seçici bir yaklaşıma geçiş yaptıklarını ifade ediyor.

Eski Sovyet Ülkeleri Başı Çekiyor

Rusya vatandaşlığı alanların büyük çoğunluğunu eski Sovyet cumhuriyetlerinden gelenler oluşturuyor. En fazla Rus pasaportu verilen ülkeler arasında Tacikistan, Kazakistan, Ukrayna, Ermenistan ve Özbekistan başı çekiyor. Bunun yanı sıra, bazı Batılı ülkelerden gelen ve özel yeteneklere sahip bireylerin de istisnai durumlarda vatandaşlık aldığı görülüyor.

Vatandaşlıktan Çıkarmalar da Arttı

Aynı dönemde, mevzuata aykırılık ve güvenlik gerekçeleriyle 1300'den fazla kişi hakkında vatandaşlıktan çıkarma kararı alındı. Bu durum, Rusya'nın göçmenler üzerindeki denetimini artırma yönündeki kararlılığını gösteriyor.

İş Gücü İhtiyacı Devam Ediyor

Vatandaşlık başvurularındaki düşüşe rağmen, Rusya'nın yabancı iş gücüne olan ihtiyacı sürüyor. 2025'in ilk dokuz ayında Bağımsız Devletler Topluluğu ülkeleri vatandaşlarına verilen çalışma patentleri yüzde 32 artarak 2 milyona yaklaştı. Vizeyle gelen yabancılara verilen çalışma izinleri de yüzde 52'lik bir artış gösterdi.

Yeni Model: Vatandaşlık Yerine İstihdam Denetimi

Uzmanlara göre, bu veriler Rusya'nın göç politikasında önemli bir değişime işaret ediyor. Yabancılar artık daha çok geçici ve kontrollü bir iş gücü kaynağı olarak görülüyor. "Vatandaşlık yerine istihdam denetimi" eksenli bu yeni modelle, ülkenin ekonomik ihtiyaçları ile güvenlik ve sosyal uyum endişeleri dengelenmeye çalışılıyor.