Ukrayna Müzakereleri: İlerleme Var, Ancak Sonuç Yok
HABERRUS - Berlin'deki yoğun diplomatik temaslara rağmen, Ukrayna barış müzakerelerinde kilit konularda uzlaşma sağlanamadı.
ABD Başkanı Trump'ın temsilcileri Steve Witkoff ve Jared Kushner'ın, Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelensky ve Avrupalı liderlerle yaptığı görüşmelerde "kayda değer ilerleme"den söz edilse de, toprak meselesi ve güvenlik garantileri gibi en zorlu başlıklarda taraflar arasında derin bir uçurum devam ediyor.
Zelensky'nin Tavizleri ve Sınırları
Müzakerelerde Zelensky, ABD'den alınacak ikili güvenlik garantileri karşılığında Ukrayna'nın NATO üyeliği hedefinden vazgeçmeye hazır olduğu sinyalini verdi. Ancak, bu garantilerin ABD Senatosu'nda nasıl onaylanacağı ve NATO'nun 5. Maddesi'ne ne ölçüde benzeyeceği belirsizliğini koruyor.
Ayrıca, Zelensky seçimlere evet derken, bunun ancak ateşkes sonrası mümkün olabileceğini savunuyor.
Donbas'ın Statüsü ve Askerden Arındırılmış Bölge
En büyük anlaşmazlık Donbas'ın geleceği etrafında dönüyor. Rusya'nın ön koşulu, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri'nin (VSU) Donbas'ın tamamından çekilmesi. Rusya Devlet Başkanlığı Yardımcısı Yuri Uşakov'un, bölgede düzenli Rus ordusu yerine Rusya Ulusal Muhafızları (Rosgvardiya) bulunabileceği yönündeki açıklaması, Kiev tarafından "Ukrayna ordusunun teslimiyetine eşdeğer" olarak görülüyor ve kesinlikle reddediliyor.
ABD'nin önerdiği askerden arındırılmış bölge ve serbest ekonomi bölgesi fikri ise, tarafların bu köklü anlaşmazlığı nedeniyle havada kalıyor.
Kremlin'in Şartları ve Ukrayna Kamuoyu
Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov, müzakerelerin "köşe taşını" Ukrayna'nın NATO'ya katılmama yükümlülüğünün yasal olarak bağlayıcı bir belgeye dönüşmesi olarak tanımlıyor. Oysa Kiev, anayasayı değiştirmek yerine siyasi bir taahhütten yana.
Zelensky'nin bu sert tutumunun arkasında, Ukrayna kamuoyunun baskısı yatıyor. Anketlere göre, halkın %75'i Donbas'ın terk edilmesine karşı çıkıyor ve seçimlerin ancak nihai bir barış anlaşmasından sonra yapılabileceğini düşünüyor. Zelensky, Donbas'ı kaybetmenin siyasi sonunun başlangıcı olacağını biliyor.
Avrupa'nın Finansal Umudu ve Kiev'in Hesabı
Kiev'in pazarlık gücünü artıran bir faktör de, 18-19 Aralık'taki AB zirvesinde görüşülecek olan dondurulmuş Rus varlıklarının Ukrayna lehine kullanılması planı. Bu planla Ukrayna'ya 140-165 milyar Euro tutarında kaynak sağlanması ve savaşın finansmanının iki yıl daha sürdürülmesi hedefleniyor. Bu beklenti, Kiev'in "daha fazla savaşabiliriz" düşüncesiyle masada daha az taviz vermesine neden oluyor.
Başarı Şansı Düşük, Süreç Tıkanma Noktasında
Politik analist Georgiy Bovt'un değerlendirmesine göre, mevcut tablo barışa değil, bir çıkmaza işaret ediyor. Tarafların temel pozisyonları arasında hâlâ aşılmaz görünen farklar var:
- Rusya: Donbas'tan tam Ukrayna çekilmesi ve yasal NATO reddi istiyor.
- Ukrayna: Toprak bütünlüğünden vazgeçmiyor ve askeri olmayan bir güvenlik modelini kabul etmiyor.
- ABD: İki tarafı da uzlaşmaya zorluyor, ancak özellikle toprak konusunda Kiev'i ikna edemiyor.
Bu koşullar altında, tarafların Moskova'ya sunulacak ortak ve kabul edilebilir bir barış planında uzlaşma ihtimali oldukça düşük.
Berlin görüşmeleri, bir atılımdan ziyade, derinleşen anlaşmazlıkların teyidi oldu. Süreç, diplomatik bir tıkanma noktasında ve önümüzdeki günlerde ya bir mucize ya da tamamen kesilmeyle sonuçlanabilir.
