Kommersant, Ankara-Paris arsındaki 'Bozkurtlar' gerilimini Rusya penceresinden ele alıyor

Fransa'nın Bozkurtlar'ı yasaklaması Rus basınında da geniş yankı buldu.

HABERRUS - Son zamanlarda Türkiye ile Fransa arasında yaşanan gerginlik ve son olarak Fransa'nın Türk milliyetçi grubu "Bozkurtlar" ın ülkesindeki faaliyetlerine yasak getirmesi ve Ankara'nın bu karara "sert yanıt" vereceği yönündeki açıklamaları Rus medyasında da yakından takip ediliyor. Rus basının amiral gemisi Kommersant, Marianna Belenkaya ve Alexey Tarkhanov imzalı analiz haberinde, Ankara ve Paris arasındaki ilişkilerin tehdit edici hale geldiğini belirtiyor.

Kommersant haberinde özellikle Fransa İçişleri Bakanlığı'nın Türkiye ve yurtdışındaki aşırılık yanlısı faaliyetleri ile tanınan Türk milliyetçi grubu "Bozkurtlar" ın ülkesindeki faaliyetlerine yasak getirmesine projektör tutuyor.

Rus gazetesi, Fransa'nın Avrupa'daki hem Fransa hem de Avusturya'da bir dizi isyan ve terör saldırısını kışkırtan şeyin, Türkiye cumhurbaşkanının Paris'e yönelik saldırgan sözleri ve nefret söylemi olduğunu, Erdoğan'ın körüklediği bu nefrete ve bu şiddetin Fransız topraklarına ihraç edilmesine müsamaha göstermeyecekleri açıklamalarına yer veriyor.

Fransız Bakanlar Kurulu'nun, Ankara aleyhine alınan tedbirlerden biri olarak Çarşamba günü ülkedeki "paramiliter ve aşırı milliyetçi" Bozkurtlar "hareketini ve sembollerini yasaklama kararını değerlendiren Rus gazetesi, yasaklanan Bozkurtlar'ın Erdoğan'ın iktidar ortağı Milliyetçi Hareket Partisi ile doğrudan bağlantısı olduğunu, ama hiç bir zaman yanlız hareket etmediklerini ve Erdoğan ile beraber hareket ettikleri yorumunda bulunuyor. Rus gazetesinin Fransız kaynaklara dayandırdığı hanberinde, 'Bozkurtlar' eğitim kamplarının Fransa'da tespit edildiği belirtiliyor. Ayrıca hareketin sosyal ağlarda "saldırgan ve ayrımcı politikalar" yaydığı ve Fransız şehirlerinin sokaklarında Ermeni ve Kürt diasporalarına karşı provokasyonlar da dahil olmak üzere şiddet eylemleri düzenlediği belirtiliyor. Ekim ayı sonlarında Dijon'da göstericiler "Allahu Ekber" ve Ermeni karşıtı sloganlar attıkları ve ayrıca güvenlik güçlerine saldırdıkları ve Lyon yakınlarındaki Ermeni anıtına "Bozkurtlar" yazdıkları ve RTE (Recep Tayyip Erdoğan'ın adını taşıyan) kısaltmasını yazdıkları belirtiliyor.

Açıkça gerçek olanı reddetmek Türkiye'de yaygın bir uygulama

Kommersant'a konuyu değerlendiren Uluslararası ilişkiler ve Dünya ekonomisi enstitüsü öğretim üyesi RAN Türkolog Victor Nadein-Raevsky, herkesçe bilinen açık olan bir gerçeğin Türkiye tarafından reddedilmesinin Türkiye'de yaygın bir uygulama olduğunu vurgulayarak, 2015 yılında Suriye'de düşürülen Rus uçağının pilotunu Oleg Peşkov cinayetinin sorumluluğunu 'Bozkurtlar' grubunun üstlendiğinde, Ankara'nın herhangi bir 'kurt''un var olmadığı yönünde açıklamalar yaptığı ve gerçeği inkar ettiğini belirtiyor.

Yine Ankara yönetiminin aynı şekilde davranarak Fransız hükümeti tarafından yasaklanan 'Bozkurtlar' adlı hareketin olmadığı yönünde açıklamalarda bulunuyor diyor.

Batı ve Arap medyası, 'Bozkurtlar' hücrelerinin Avrupa'daki Türk İstihbarat Servisleri tarafından kullanıldığını defalarca yazdı

Aşırı sağcı gençlik örgütü Boz Kurtlar, Türk Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) tarafından 1960'ların sonlarında ve 1970'lerde kurulduğunu söyleyen Viktor Nadein-Raevsky, 'o sırada organizasyon sayısının 200 bin kişiye ulaştığını, çoğunun özel kamplarda eğitildiğini hatırladı. "Boz Kurtların" katıldığı eylemleri sonucunda günde 20-25 kişi hayatını kaybediyordu. Sol görüşlü politikacılar ve gazeteciler ana hedeflerdi. Türkiye'de 1980 askeri darbesinin ardından hem "Boz kurtlar" hem de MHP yasaklandı. Hareketin birçok üyesi Avrupa'ya sığındı. "Boz Kurtlar" hücreleri, yerel aşırı sağ gruplarla temas halinde olarak Almanya, Hollanda ve bu aya kadar Fransa'da açıkça faaliyet gösteriyor. 1981'de "Boz kurtlardan" Mehmet Ali Ağca, Vatikan'da Aziz Petrus Meydanı'nda Papa II. John Paul'e silahlı suiakat düzenledi, hayatına teşebbüs etti. Son aylarda, Azerbaycan-Ermenistan çatışmasının arka planında, Avrupa'daki "kurtların" faaliyetleri keskin bir şekilde yoğunlaştı.'

Bozkurt hareketi Erdoğan ile ittifak halinde

Rus gazetesine değerlendirmelerde bulunan Türkolog Victor Nadein-Raevsky, 'Bozkurtlar' hareketinin hiçbir zaman bağımsız tek başlarına bir varlık olmadığını, MHP ile doğrudan ilişkili olan Bozkurtlar ile Erdoğan liderliğindeki Adalet ve Kalkınma Partisi'nin müttefiki olduğunu ve AKP ile de doğrudan ilişki içinde olduklarını söylüyor.

'MHP olmasaydı Erdoğan, parlamentoda çoğunluk elde edemez ve 2017 referandumunu kazanamazdı. MHP ile yapılan ittifak sonrasında Türkiye Cumhuriyetçi parlamenter sistemden, cumhuriyetçi başkanlık sistemine geçiş yaptı. ”diyor.