Nazım Hikmet’in mezarında Gezi Parkı protestosu
Şair Nazım Hikmet ölümünün 50. Yıldönümünde Moskova’daki tarihi Novodeviçye Mezarlığı’nda mezarı başında anıldı. Etkinlikte bazı vatandaşlar Taksim Gezi Parkı’nda yaşanan olayları protesto etmek için pankart açtı. Programa katılmayan Türkiye Moskova Büyükelçiliği, Nazım için çelenk gönderdi. Konuşmacıların yoğun bir şekilde Taksim gösterilerine atıfta bulunması dikkat çekti.
Rusya’da faaliyet gösteren Rus-Türk İşadamları Birliği (RTİB), Nazım Hikmet’i Anma Komitesi ve Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı’nın organize ettiği anma törenine yaklaşık 200 kişi katıldı. Törene Tarık Akan, Hıfzı Topuz, Edip Akbayram, Zülfü Livaneli, Zuhal Olcay, Güvenç Dağüstün, Rutkay Aziz, Ahmet Mümtaz Taylan, Selçuk Yöntem gibi Türkiye’den gelen sanatçı ve aydınların yanı sıra Türk ve Rus vatandaşlar katıldı.
Nazım Hikmet Anma Komitesi Başkanı Ali Galip Savaşır açılış konuşmasında Nazım’ın sayesinde birlikte olmanın mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. Savaşır, “Nazım’ı anmak yıllardır yaptığımız bir gelenek. Görüşlerimiz farklı olabilir, ama Nazım’ın vatanseverliliği hepimizi kucaklaştırıyor. Bugün vatanseverler için büyük bir gün! Nazım’ı kalbimizde hissediyoruz. RTİB olarak Nazım’ı anma etkinliklerini yıllardır onurla yaparak ön ayak oluyoruz.” şeklinde konuştu. Nazım’ı anmanın Türk diasporası adına önemli bir görev olduğuna işaret eden Savaşır, şairin Rusya ve Türkiye halkları arasında birleştirici bir barış köprüsü olduğunu kaydetti. Anma Komitesi Başkanı, “Sen yanmasam, ben yanmasam, biz yanmasak nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa? sesini her gün duyuyoruz.” diyerek konuşmasını tamamladı.
“Işıklar içinde yat”
Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı Başkanı Rutkay Aziz, Moskova’da Nazım’ı anmanın büyük mutluluğunu yaşadıklarını belirtti. Aziz, “Yasamak bir agaç gibi, tek ve hür. Ve bir orman gibi kardeşçesine. Bu davet bizim! Şairin bu dizeleri bugün de demokrasi, barış ve özgürlük savaşımında yılların sesi olmaya devam ediyor. Yıllarca verilen mücadele sonucu, yurttaşlık hakkını kazandık. İnanıyorum ki Türkiye’de de şairin bu anlamlı mezarının Türkiye’ye getirilmesi tartışılıyor olabilir. Nazım Hikmet Vakfı olarak böyle yasal yetkimiz olmadığı halde buna şimdilik “Hayır” dedik. Daha geçmiş bir zamanda ustamız, hocamız Can Yücel’in mezarının katledildiğini düşünürsek, Yusuf hocamızın Zincirlikuyudaki mezarının nasıl kurşunlandığını düşünürsek diyoruz ki o kurşunlara hazır değiliz. Ama sana söz veriyoruz ki biz olmasak da gelecek kuşaklar gerçek anlamıyla demokrasinin, özgürlüğün ve barışın rüzgarları ülkem desteğinde senin de vasiyetin gereği Anadolu topraklarına mezarının gelmesini dileriz. Şimdilik burada ışıklar içinde yat.” dedi.
“Nazım’ın gençliği Taksim’de ayakta”
Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Hıfzı Topuz, “Sevgili dostum Nazım! Mezarının başında sana sesleniyorum. Sen bir büyük şairimizsin! Tanıdığın tüm dostların bu dünyadan teker teker ayrıldı. O zamanlar bütün Türkiye seni biliyordu, ama şiirlerini okuyamıyordu. Bugün ise sen bir dünya simgesi oldun! Bugün sınıflar üstü bir kimlik kazandın. Bugün seni her kes anıyor. Dünyada az bir insan senin gibi ün kazanmış Nazım. Türkiye’de sen bir anıt oldun! Bugün bütün dünya senin şiirlerini seslendiriyor Nazım!” şeklinde konuştu.
Gezi Parkı’nda yaşanan olaylara destek veren Topuz, “Nazım sen geleceğe umutla bakıyordun. O gençlik bugün ayakta! Atatürk devrimleri gençliğe emanet etti. Sen her zaman gençliğe güvendin! Bunu şiirlerinle dile getirdin. Ama ne yazık ki son günlerde Taksim’de, Beşiktaş’da, Ankara’da, Eskişehir’de ve İzmir’de olanları göremedin. Olsaydın, onların arasına katılsaydın, kim bilir gümbür gümbür sesinle çoşkulu sesinle şiirler yazardın! Ama onlar seni arıyor! Onlar sana layık olmaya çalışıyor ve Türkiye sana layık olacak! İstediğin bir gençlik yetişiyor Nazım. Burada rahat uyu!” dedi.
“Nazım Komünistti”
Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Zeynep Oral da, “Nazım Komünistti, şairdi ve cesurdu! Diyordu ki dünyada Türk dili konuşuldukça, benim şiirim yaşayacak, ben yaşayacam. Ben diyorum ki, yer yüzünde savaşlar, baskı, sömürü, haksızlık, adaletsizlik, vicdansızlık sürdükçe direnç gösterenler Nazım’ın dizeleriyle her zaman güçlü olacaklar. O yüzden Nazım her zaman yaşayacak!” şeklinde konuştu.
Livaneli, “Aslında neler söyleyeceğimizi herkes biliyor. Geceleri gök yüzüne baktığım zaman aklıma Nazım geliyor. Özellikle şehirlerden uzak yerlerde. Nazım’ı şöyle görüyorum, dünyada karanlık gece bir gök yüzü, her taraf kapkaranlık. Bu karanlığın, kötülüğün örgütlü olması. Ama o karanlığı aydınlatmaya çalışan tek tek yıldızlar var. o yıldızlardan biri Nazım Hikmet. Aynen bu dünyaya gelmiş büyük insanlar gibi. Nazım’ın en büyük özelliği edebiyat tarihinde sadece şair olmayışı.” şeklinde konuştu.
“Gezi Parkı’ndakiler Nazım’a layık olmak için orada”
Nazım’ın bugün de sevenleri tarafından saygıyla çok sevildiğini belirten Livaneli, şairin günümüzün internetin sosyal ağlarında eserlerinin paylaşıldığını övdü. Nazım’ın sayesinde gençlerin devrim yaşadığını kaydeden Livaneli, “Bu teknoloji devrimi ve Nazım devrimidir. Bugün bazı iktidarlar “Aman bu twitter başa beladır!” diye yakınmalar ortaya çıkıyor. Nazım halen yaşayan bir şair olduğu için, şiirinin etkisinin halen güçlü olduğu için halen geçmişte kalan bir şair olarak mücadelenin içinde kalan bir şair olarak anıyoruz. Onun sevenleri de var, kızanları da var. Kızanlara bakıyoruz, onlara halen Nazım’a kızgınlar. Çünkü onun şiiri halen savaşta. Nazım halen savaşıyor. Bu savaşına layık olalım. Gezi Parkı’ndakiler ona layık olmak için ordalar!” dedi.
RTİB Başkanı Naki Karaaslan, “Nazım 50 yıl sonra bizi bir araya getirdi. Eminim ki bir 50 yıl sonra da çocuklarımızı, torunlarımızı bir araya getirecek. Burada aşk, özgürlük, vatanseverlilik ve bağımsızlık ruhu var! Ne yazık ki ülkemiz bir kaç gündür sıkıntılı dönemden geçiyor. Ama her ülke kendi kaderini yaşayacak. Bu kaderi yaşayacak ülkelerin hayatında beş ve 10 yılların çok kıymeti yok. Çünkü ülkeler sağlıklı yapıya bu demokratik tartışmalardan, yarışmalardan bir az omuz omuza mücadelelerden geliyor. Güzel günler göreceğiz! Buna inanıyoruz!” dedi.
Anma töreninde Çellistanbul müzik topluluğu, dünyaca ünlü klasik müzik bestecilerin eserlerini çalarak müzik ziyafetinde bulundu. Nazım anısına güvercinler uçurulurken, eylemciler pankart açarak hükümet ve medyayı protesto etti. Bir eylemci, “Ülke kan ağlıyor, bizim burada açtığımız pankart provokasyon oluyor. Şuraya bir bakın! Burada üstünde tulumu olan, başında baret olan bir işçi var mı? Nazım işçi dostuydu, sermaye dostu değildi. Bir tana işçi göremezsiniz.” eleştirisi getirdi. Bunun üzerine bir vatandaş kendisinin işçi olduğunu söyleyerek tepki gösterdi.
Katılımcılar Nazım’ın mezarına İstanbul ve Anadolu’dan getirilen toprakları bırakırken, mezara baklava ve kavanozda reçel bırakılması da dikkat çekti.