Şoygu:Teröristlerin Suriye'de yenilmesi, diğer ülkelere göç etmelerine neden oldu
HABERRUS - ‘IŞİD’in Suriye ve Irak’ta yenilgiye uğratılmasının ardından, eğitilmiş olan militanların başka ülkelere göçleri arttı. Bunların büyük kısmı çeşitli değişik ülkelere ve özellikle Libya’ya yerleşti. Terör hücreleri Mali, Orta Afrika Cumhuriyeti ve Mozambik’te de kendini gösteriyor.’
Bu ifadeler Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu’ya ait.
Rusya Savunma Bakanı, 22-24 Haziran tarihlerindeki 9. Moskova Uluslararası Güvenlik Konferansı çerçevesinde konuştu. Küresel ve bölgesel sorunlara ve oluşan yeni tehditlere dikkat çekti.
Çeşitli türden terör örgütlerinin Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da istikrara yönelik ana tehdit olmaya devam ettiğini söyledi.
IŞİD'in (Rusya Federasyonu'nda yasaklı) yenilmesinden sonra Suriye ve Irak'ta eğitimli militanların diğer ülkelere göçünün arttığını söyledi. Özellikle bir çok teröristin Libya’ya taşındığının altını çizdi.
Rusya Savunma Bakanı’nın açıklamaları akıllara Suriye’nin en büyük sınır komşusu Türkiye’yi ve Suriye’deki illegal terör yapılarıyla içli dışlı değişik ilişkiler kuran Erdoğan Rejimini getirdi.
Daha önce Rus güvenlik gücü yetkilileri ve Rus basını defalarca yaptığı haberlerde, Erdoğan Rejim güçlerininin Suriye’de kontrolündeki bölgelerden cihatçı terör gruplarını Libya’ya ve Dağlık Karabağ başta olmak üzere değişik bölgelere transfer ettiği iddialarını dile getirmişti.
Rus Savunma Bakanı’nın bu açıklaması sonrası akıllara acaba Türkiye’ye ne kadar IŞİD’li teröristin geçtiği sorularını getirdi.
Şoygu, terörist hücrelerin kendilerini Mali, Orta Afrika Cumhuriyeti, Mozambik'te gösterdiğini de sözlerine ekledi.
Terörist grupları cezbetme girişimlerinin tek tek ülkelerdeki egemen güç sisteminin sözde demokratikleştirilmesi, yeni sömürgeciliğin yeniden canlandırılması ve doğal kaynaklar üzerinde kontrol elde edilmesi için devam ettiğini belirtti.
“Teröristleri siyasi etki aracı olarak kullanmak çok tehlikeli bir oyundur. Suriye örneğinde de gördük. Askeri operasyonlarda deneyimli teröristlerin, kazandıkları becerileri kendi anavatanlarında terör saldırıları hazırlamak için nasıl kullandıklarına dair birçok gerçek gösterilebilir ”dedi.
Arap Cumhuriyeti Devlet Başkanı Beşar Esad'ın talebi üzerine Rus Havacılık Kuvvetleri'nin Suriye'deki askeri operasyonunun 30 Eylül 2015'te başladığını hatırlatan Şoygy, son yıllarda Suriye'de 130 binden fazla teröristin öldürüldüğünü hatırlattı.
Esad hükümeti, Rusya’nın Suriye’deki operasyonlara katılmasından önce Suriye’nin sadece yüzde 10’unu kontrol ederken, 2015 yılında Rusya’nın desteğini almasıyla birlikte bu oran yüzde 88’e çıktı.
Esad şu anda kendi ülke topraklarının yüzde 88’ini kontrol altına aldı.
‘Afganistan’da çözüm uluslararası işbirliği ile mümkün’
Son günlerde gündeme gelen Türkiye’nin Afganistan’a ek asker yollayacağı ve Kabil havalimanının kontrolünü ABD’den Türkiye’nin devralacağı iddialarına ilişkin de konuşan Şoygu, Afganistan’daki durumun çözüme kavuşturulması için acil kararların alınması ve uluslararası işbirliğinin gerektiğini vurguladı.
“Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü çerçevesinde yeni koşullarda üyelerin savunma kabiliyetlerinin artırılması için gerekli adımlar atılacak” diyen Şoygu, İran ve Pakistan da dahil, Afganistan’a sınırı olan tüm ülkelerin bulunduğu Şanghay İşbirliği Örgütü çerçevesindeki imkanların da harekete geçirilmesi gerektiğini vurguladı.
İslamabad ile Tahran arasında işbirliği olmadan ‘Afganistan düğümünü’ çözmenin imkansız olduğunu belirten Şoygu, NATO’nun 20 yıldır ülkede bir sonuca ulaşamadığını, İttifak’ın güçlerini çekmesinin ardından iç savaş çıkma ihtimalinin yüksek olduğunu ifade etti. Şoygu, ayrıca sivillerin hayatlarının daha da kötüleşmesi, toplu göç ve aşırıcılığın komşu ülkelere yayılmasının da olasılıklar arasında olduğunu kaydetti.
‘NATO’nun füze savunma sistemi konuşlandırmasını Rusya’yı zapt etmekle gerekçelendirmesi güvenlik için tehlike oluşturuyor’
Rusya Savunma Bakanı, NATO’nun bölgesel olarak aktif şekilde füze savunma sistemi konuşlandırmasını Rusya’yı zapt etmekle gerekçelendirdiğini, bunun güvenlik için tehlike oluşturduğu belirtti.
“Son yıllarda giderek daha da büyük çaplı bir şekilde füze savunma sistemleri konuşlandırıldığını, bu sistemlere saldırı silahlarının eşlik ettiğini görüyoruz. Rus uzmanlar Asya-Pasifik bölgesinde füze savunma sistemlerinin istikrarsızlaştırıcı rol oynadığı konusunda birçok kez uyardı. Duruma ilişkin değerlendirmelerimiz, Avrupa’da da tamamıyla doğrulandı. Bölgedeki füze savunma sistemleri NATO tarafından Rusya’yı zapt etme unsurlarından biri olarak sunuluyor” ifadelerini kullandı.
Şoygu, bu nedenle sistemlerin Rusya ve Çin’i hedef almadığı açıklamalarının inandırıcı olmadığını ifade etti.
Şoygu, ABD’nin Asya’da orta menzilli füze konuşlandırmasının Rusya’nın doğu bölgelerini tehdit ettiğini kaydetti.
Şoygu, “Kuzey Atlantik İttifakı, yüksek hazırlıklı birlik sayısını artırıyor, Rusya ve Belarus Birlik Devleti sınırlarına hızlıca asker göndermeye yönelik güzergahlar geliştiriyor” dedi.
‘Avrupa’daki silahların kontrolü büyük ölçüde ABD’de’
Şoygu, “Silah kontrolü konusu da dahil olmak üzere Avrupa’daki durumun ne yönde gelişeceği büyük ölçüde ABD’ye bağlı. Rusya ve ABD liderlerinin kısa süre önce Cenevre’de yaptığı görüşmede elde edilen sonuçlarla stratejik diyaloğun yeniden başlatılmasının mümkün olduğu doğrulandı. Bu alanda birçok sorun birikti ve bunların çözümü için iki tarafın da endişe ve çıkarlarının dikkate alınması gerekiyor” dedi.
‘Birçok ülke uzayda saldırı operasyonlarına hazırlanıyor’
Şoygu, birçok ülkenin başlıca görevleri uzay ve siber ortamda saldırı operasyonları gerçekleştirmek olan birimler kurduğunu belirtti. Şoygu, yeni silahların geliştirilmesinde hipersonik, dijital ve robotik teknolojilerin öne çıktığını, uzay ve siber ortamın askeri alanda giderek daha fazla yer bulduğunu söyledi.
Şoygu, “Birçok ülke silahlı kuvvetleri bünyesinde uzay ve siber birimler kuruyor, bu birimlerin başlıca görevi savunma değil, söz konusu alanlarda saldırı operasyonları planlamak ve gerçekleştirmek” ifadelerini kullandı.
Uluslararası yükümlülüklere saygının yerini tek taraflı yaptırımlar ve birilerinin kendi kurallarına göre uydurduğu belirli bir düzenin aldığını belirten Şoygu, “Dünya hızla Soğuk Savaş dönemindekinden daha tehlikeli yeni bir cepheleşmeye sürükleniyor” dedi.
‘Kiev, NATO zirvesi öncesine Donbass’taki krizi kışkırttı’
“Ukrayna, Brüksel’deki zirve öncesinde Donbass’ta yeni bir krizi kışkırttı” diyen Şoygu’ya göre, böylelikle Brüksel’in Rusya-NATO Konseyi çerçevesinde sürdürülmesini teklif ettiği resmi diyaloğun ikili ilişkilerdeki gerginliği azaltmadığı görüşü doğrulanıyor. Bazı Avrupa ülkelerinin de Rusya ile gerginliğin tırmanmasından yana olduğu görülüyor.