Nezavisimaya: Erdoğan-Macron anlaşmazlığı akdenizdeki Türk donanmasını olumsuz etkileyebilir
Ankara ile Paris arasındaki çatışma nezaketin ötesine geçti
HABERRUS - Türkiye ile Fransa Cumhurbaşkanları arasında yaşanan atışmalar ve iki ülke arasında yaşanan gerginlik Rus basınınında gündeminde.
Rusya’nın önde gelen gazetelerinden Nezavisimaya Gazetesinin (NG) baş editörü ve uluslararası gözlemci Igor Subbotin, Ankara ile Paris arasında yaşanan çatışmanın nezaketin ötesine geçtiği tespitinde bulunuyor.
Bir çok bölgede Türkiye ve Fransa’nın çıkarlarının çatıştığını son günlerde Erdoğan-Macron anlaşmazlığının tetiklediği Fransa ile Türkiye arasındaki diplomatik skandal, resmi olarak NATO müttefiki olan iki ülkenin konumlarının çakışmadığı bazı bölgelerde durumu olumsuz etkileyebileceğini vurguluyor.
Haber analizede gazete, Libya ve Dağlık Karabağ sorunundan sonraki iki ülke arasındaki yeni gerginliğin sebebinin, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Fransız mevkidaşı Emmanuel Macron'un İslamcılar hakkındaki açıklamalarına cevaben Erdoğan’ın yaptığı nezaket kurallarının ötesinde açıklamaları sonucu, Fransa’nın Türkiye büyükelçisini Paris’e çağırarak Ankara’nın Fransa'ya karşı nefreti kışkırttığı açıklamalarına atıfta bulunuyor.
Conflans-Saint-Honorine'de bir radikal İslamcının bir öğretmeninin kafasını kestiği terör saldırısıyla iki ülke arasındaki anlaşmazlığı tetikleyerek, Erdoğan’ın Fransa’da yaşanan korkunç olay için kınama yada taziye mesajı yerine, Erdoğan’ın Macron’un şahsına yaptığı sert açıklamaların özellikle bir NATO müttefiki tarafından yapılmasının kabul edilemez olduğu görüşünün Fransa’da hakim olduğu vurgusu yapılıyor.
NG: Türk liderin edepsizliği, Türkiye'nin bir çok bölgede elde ettiği pozisyonlarına mal olacak
Elysee Sarayı, Türk liderin edepsizliğinin diğer bölgelerdeki pozisyonlarına mal olacağını açıkça belirtti. Örneğin, Fransız yetkililerin AFP’ye yaptığı açıklamalarda, Paris'in Ankara'dan "Akdeniz'deki tehlikeli maceraları durdurmasını" istediğini ve Dağlık Karabağ'daki "sorumsuz davranışını" kınadığını söyledi. Akdeniz'deki durumla ilgili yorum yapan Fransız yetkili, Türkiye'nin Fransız taleplerini yerine getirmek ve Yunanistan'ın tartışmalı bölgelerindeki araştırma faaliyetlerini durdurmak için iki ayı olduğunu söyledi. Ancak, 25 Ekim'de anlaşıldığı üzere, Ankara'nın hiçbir ültimatomu yerine getirmeyecek.
Ekonomi Yüksek Okulu Siyaset Bilimi Bölümü kıdemli öğretim görevlisi Grigory Lukyanov, Nezavisimaya Gazeta’ya yaptığı açıklamalarda, Fransa'nın Suriye, Irak, Dağlık Karabağ, Libya, Kıbrıs ve Akdeniz gibi Türkiye'nin dahil olduğu tüm bölgelerde, her zaman Türkiye ve Erdoğan ile çelişen konumunu gösterdiğini söylüyor.
Grigory Lukyanov, öngörülebilir gelecekte, Paris'in Türkiye karşıtı söylemi güçlendireceğini, ancak daha fazlasını yapamayacağını, çünkü kaynaklar ve imkanların çok kısıtlı olduğunu vurguluyor.
Paris'in etkisini gösterebileceği en önemli platformun Avrupa Birliği olduğunu söyleyen uzman, AB’nin Türkiye'ye yönelik yaptırımları için Fransa’nın ağırlığını göstereceğinin altını çiziyor.
Öte yandan Fransa’nın, birçok Arap ülkesini kasıp kavuran Türk mallarını boykot etme kampanyasının Türkiye ekonomisi için çok çok acı verici olabileceğini ve Türkiye'yi dış politikasını düzeltmeye zorlayabileceğini Fransa’nın fark etmemesinin imkansız olduğunu da söylüyor.
Bu bakımdan Fransa, AB'nin önde gelen üyelerinden biri olarak bu mekanizmaları etkili olarak Erdoğan aleyhine kullanacak.
Aynı zamanda Türkiye ile Fransa arasındaki doğrudan çatışma alanı Doğu Akdeniz bölgesi olabilir, yani onun Avrupa operasyonu İrini'nin sorumluluk alanına giren kısmı olduğunun altını çizen Rus uzman, ‘Bu, Libya'ya silah tedarikinin deniz yoluyla ablukaya alınmasını sağlamak için tasarlanmış bir deniz operasyonu" diye hatırlıyor. Ona göre, Libya’da ateşkes rejimi resmen yürürlükte olmasına ve partilerin siyasi çözüm sürecine katılmasına rağmen, Türk filosu Ulusal Mutabakat Hükümeti'ne askeri yardım sağlamaya devam ettiği için Irini'nin sorumluluğu alanında çatışmaların devam ettiğini vurguluyor.
Rus uzman Lukyanov Gazete haberinde, gündemde, Türkiye'nin oraya gönderdiği paralı askerler de dahil olmak üzere, tüm paralı askerlerin Libya topraklarından çekilmesi konusu olduğunu, ama bu koşullarda Libya’daki Türk askeri varlığının korunup korunmayacağı konusunun Türkiye için çözülmüş bir mesele olmadığını, bu durumun Fransızlar da dahil olmak üzere Irini Operasyonu güçleriyle yeni çatışmalara yol açacağı yorumunda bulunarak, Paris’in bu bakımdan yeteneklerini gösterebileceği ve güç gösterme faktörünü kullanabileceği sonucuna varıyor.