İzvestia: Erdoğan’ın jeopolitik emelleri ülke ekonomisine zarar veriyor
"Türk Rüyası": Ankara, eski Sovyet Cumhuriyetlerinde nüfuz elde etmek için savaşıyor
HABERRUS - Rus basınının amiral gemilerinden İzvestia Gazetesi, Erdoğan’ın son dönem Ortadoğu ve Libya politikasının İngiliz Kraliyet Tacının bölgedeki etkisini artırmaya yardımcı olduğunu yazıyor.
İzvestia, haber analizinde, İngiliz İstihbaratı MI6’in Şefi “Moore’un Britanya politikasının temel enstrümanı olarak Türkiye üzerinden Rusya’ya baskı uygulama ve Kafkasya ile Orta Asya’da Rusya karşıtlığını organize ederek klasik XIX. yüzyıl İngiliz siyasi ekolünü temsil ettiği” iddia ediliyor.
Haberde, Erdoğan yönetimindeki Türk politikasının her geçen yıl müttefikleri ve komşuları daha fazla şaşırttığı, Ankara ve Erdoğan’ın gerçekleştirmeye çalıştığı "Türk rüyası”nı ve Ankara’nın müdahil olduğu çatışmaların perde arkasındaki güçler değerlendirilmiş.
Dezenformasyon kampanyası
Russia Today TV kanalının yaptığı araştırmanın detaylarının paylaşıldığı haberde, Dağlık Karabağ çatışmalarının başlamasından önce ve çatışmalar esnasında internette yayılan yalan bilgilerinin ve dezenformasyon kampanyasının detaylarına yer veriliyor. Yanlış bilgilerin yayıldığı iddia edilen Ermeni kullanıcılar adına sahte hesaplar genellikle çatışmanın başlamasından önce oluşturulduğu ve Eylül ayından çatışmanın sonuna kadar toplamda yaklaşık 6 bin 5 yüz hesap tespit edilmiş ve 20 milyonun üzerinde kullanıcı etkileşimi gerekleşmiş.
Sahte trol hesaplarla insanlar arasında panik havasının yaymak ve İnternet kullanıcılarını birbirine düşürmek ve Ermeni kullanıcıları “Ermeni ordusunun kendi başına güçlü olduğuna” ve Erivan'ın “Rusya'nın yardımını reddetmesi” gerektiğine ikna etmek amacında olduğu belirtiliyor.
Sahte bilgilerin yayıldığı internet trafiğinin kaynaklarının yüzde 31'iyle Azerbaycan, yüzde 21'iyle Türkiye’de gerçekleşirken üçüncü ülke ise beklenmedik bir şekilde, sahte kanalların yüzde 19'unun bulunduğu İngiltere tarafından yayıldığı anlaşılıyor.
Yapılan dezenformasyon ile Rusya karşıtlığı körüklenirken, Rusya’nın işgalci olduğu Rusya'nın yardımının reddedilmesi gerektiğini ve ana hedef Rusya'yı bir tür tiran olarak sundukları ifade ediliyor.
İzvestia, haberinde bu arka plana karşı, Birleşik Krallık'ın katılımına özellikle dikkat çekiyor. Bu durumun kesinlikle tesadüfi olmadığı, bu yılın Ağustos ayı başlarında, İngiltere'nin eski Türkiye Büyükelçisi Richard Moore’un, MI6'nın yeni başkanı olarak atandığı bilgisi paylaşılmış.
Analizde “Moore’un Bakü siyasi elitiyle de sıkı bağlara sahip olduğu, Azerbaycan-Ermenistan ve Gürcü-Abhaz çatışmalarıyla yakından ilgilendiği, Britanya’nın da el attığı Türki halkların birleşmesini amaçlayan ‘Büyük Turan’ idealinin aktif destekçilerinden biri olduğu” söyleniyor.
Aynı yazıda, İngiliz İstihbaratı MI6’in Şefi “Moore’un Britanya politikasının temel enstrümanı olarak Türkiye üzerinden Rusya’ya baskı uygulama ve Kafkasya ile Orta Asya’da Rusya karşıtlığını organize ederek klasik XIX. yüzyıl İngiliz siyasi ekolünü temsil ettiği” iddia ediliyor.
Türk lider Erdoğan'ın arkadaşı olarak bilinen ve İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden çıkması öncesinde Türkiye ile İngiltere arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesine yardımcı olan Richard Moore’un iyi derecede Türkçe bildiği ve yerel diplomatik çevrelerde kısa sürede popülerlik kazandı, 2014 yılında diplomatik misyon başkanı olarak Ankara'ya gönderildiği ve iki yıl sonra Türkiye'de darbe teşebbüsünde bulunulduğu ve Erdoğan darbe girişimini, daha önce eylemlerini eleştiren muhalif siyasetçiler ve gazetecilere baskı yapmak için kullandığını ve ardından, ülkede anayasanın değiştirilmesi konusunda referandum yapılarak rejimin değiştirildiği vurgulanmış.
Bu eylemlerin, Erdoğan ile Avrupa devletlerinin liderleri arasındaki ilişkilerde ürperti yarattığı ve bu resimde arka planda Büyük Britanya öne çıktığı, diğer AB ülkeleri, meşru otoriteleri desteklemekten söz etseler de Türk lidere uygun yardımı sağlamazken, Londra’nın darbe teşebbüsü sonrası Ankara ile dayanışma ilan ettiğinin de gözlerden kaçmadığı belirtilmiş.
Diğer AB ülkelerinin Ankara ile arasına mesafe koyduğu dönemde İngiltere’nin Türk yetkililerle yan yana pozlar verdiği vurgulanan haberde, önde gelen İngiliz medya kuruluşlarının yayınları ile diğer Avrupa medyasından farklı olarak, Erdoğan'ı ve onun politikalarını eleştirmede daha kısıtlı davrandıkları aktarılmış.
Haberde, ’Moore, özellikle Bakü'deki üst elit temsilcileriyle oldukça yakın ilişkiler kurmayı başardı ve Ermenistan-Azerbaycan ve Gürcü-Abhaz çatışmalarının ayrıntılarıyla ilgileniyordu. Yeni bir MI6 başkanının atanmasının, Büyük Britanya Parlamento İstihbarat ve Güvenlik Komitesi raporunun yayınlanmasından kısa bir süre sonra gelmesi dikkat çekicidir. Belgede, ülke yetkililerinin "Rus tehdidini yeterince ciddiye almadığı" belirtildi. Dolayısıyla Moore'un Rusya üzerindeki baskıyı artırmaya yardımcı olacak adımlar atması bekleniyor. Bakü ve Ankara'daki bağlantıları göz önüne alındığında, oradaki durumun Moskova için hoş olmayan değişikliklere uğrayabileceği göz ardı edilemez. Bu nedenle Reuters, eski İngiliz büyükelçisinin Birleşik Krallık'ın dış istihbarat servisinin başına atanmasının "İngiltere'nin Rusya ve Çin'den gelen düşman casusluğa karşı savunmasını güçlendireceğinden" emin.’ İfadeleri kullanılıyor.
Ankara ve Erdoğan rejiminin, sert ve yumuşak gücünü üç kıtada göstermeye çalışarak, saldırgan bir dış politika çizgisi izlemeye devam etmeyi planlıyor: eski Osmanlı (neo-Osmanlıcılık politikası), İslami ve pan-Türkizm hedeflerini gerçekleştirmek için Türkiye’nin, farklı devletlerle, özellikle Yunanistan ve Fransa ile kasıtlı olarak ilişkileri gerdiği ancak Türk liderin jeopolitik hırslarının ülke ekonomisine zarar verdiği iddia ediliyor.
Ülke ekonomisinde durgunluk yaşadığı, enflasyonun arttığı, işsiz sayısının giderek daha fazla arttığı ve Türkiye için geleneksel olan tarım sektörü ciddi bir kriz içinde olduğu ayrıca salgın, önemli bir döviz kaynağı olan ülkenin turizm sektörünü de vurduğu buna bağlı olarak sermaye akışlarındaki keskin düşüş, lira kurunda keskin bir düşüşe neden olduğu vurgulanmış. Yılın başından bu yana, para birimi dolar karşısında yaklaşık dörtte bir düştü. Bu bağlamda Erdoğan’ın jeopolitik emelleri ülke ekonomisine yıkıcı ve telafisi çok zor zararlar veriyor deniliyor.