Kadirov, 2026 Çeçenistan Seçimlerine Katılacak
HAEBRRUS - Çeçenistan Cumhuriyeti Başkanı Ramzan Kadirov, 2026 yılında düzenlenecek bir sonraki seçimlere katılabileceğini duyurdu.
Kadirov, halkla canlı yayında yaptığı bir bağlantı sırasında, bu adımı atması için iki şart öne sürdü: Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in teklifte bulunması ve halkın desteğini alması.
Koşullu Adaylık: "Eğer Halk ve Lider İsterse"
Kadirov, "Cumhurbaşkanı teklif ederse ve halk desteklerse, seçimlere giderim" ifadelerini kullandı. Ancak, aynı konuşmada, iktidardan ve halka hizmet etmekten "ağzına kadar doyduğunu" da ekleyerek, görevi sürdürme konusunda kişisel bir isteksizlik veya yorgunluk imasında bulundu. Bu açıklama, siyasi geleceğini tamamen Putin'in iradesine ve halkın teorik onayına bağlayan, geleneksel sadakat retoriğini yineledi.
Rekor Bir Görev Süresi ve Tartışmalı Seçim Sonuçları
Ramzan Kadirov, Çeçenistan'ın liderliğine 2007 yılında atanmış ve o tarihten bu yana bu görevi sürdürmektedir. Bu, Rusya Federasyonu'ndaki tüm bölge yöneticileri arasında en uzun kesintisiz hizmet süresi anlamına geliyor. Kadirov'un liderliği, ülkenin savaştan sonra yeniden inşası ve görece istikrarı ile sıkı bir kontrol ve insan hakları ihlali iddiaları arasında kutuplaşmış bir şekilde değerlendiriliyor.
En son 2021 yılında düzenlenen seçimlerde Kadirov, %99,7 gibi olağanüstü bir oranda oy alarak zafer ilan etmişti. Devlet Başkanı Vladimir Putin, bu sonucu yorumlarken, Kadirov'un liderliğinde cumhuriyetin geçirdiği değişim göz önüne alındığında bunun "oldukça mantıklı" olduğunu ifade etmişti.
Kadirov'un 2026 açıklaması, Çeçenistan'ın siyasi geleceğine dair net bir taahhütten ziyade, stratejik bir belirsizlik yarattı. Siyasi kaderini Putin'e ve "halkın iradesine" bağlayarak, hem bağlılığını göstermiş hem de kendi elinde bir çıkış kapısı bırakmış oldu.
Önümüzdeki iki yıl, Kremlin'in Kadirov'a olan güveninin derecesini ve Çeçenistan'daki uzun vadeli planlarını yansıtacak her türlü işaret yakından izlenecek.
Kadirov'un gücünün ve sağlığının devamlılığı, yalnızca Çeçenistan için değil, Kuzey Kafkasya'nın genel istikrarı için de kritik önem taşıyor.
