Ukrayna Konusunda AB ve ABD Büyük Ölçüde Anlaştı; Top Kremlin'de

HABERRUS - Ukrayna krizinin barışçıl bir çözüme kavuşturulması yönündeki diplomatik çabalar, ABD Başkanı Donald Trump'ın "Noel'e kadar anlaşma" baskısının ardından tarihi bir ivme kazandı.

Berlin'de iki gün boyunca süren yoğun müzakerelerin ardından, Ukrayna ve ABD heyetlerinin barış anlaşmasının yaklaşık %90'ında uzlaşıya varan bir çerçeveye ulaştığı bildirildi.

Bu görüşmelere Avrupalı liderler ve üst düzey NATO temsilcileri de katıldı.

Çerçevenin Temel Taşları: Güvenlik Garantileri ve Toprak Meselesi

Sürecin merkezinde, Ukrayna'nın gelecekteki güvenliğini şekillendirecek iki kritik konu yer alıyor:

  1. NATO Benzeri Güvenlik Garantileri: ABD, Ukrayna'ya NATO'nun 5. Maddesi ruhuna yakın, "platin standartta" yükümlülükler içeren bir güvenlik paketi sundu. Bu, Ukrayna'ya yönelik bir saldırı durumunda çok uluslu silahlı güçlerin devreye sokulması, istihbarat paylaşımı ve ekonomik-diplomatik önlemleri içerebilecek. Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelensky, bu başlığın "zor ve acı verici" olduğunu kabul etti.

  2. Toprak Tavizleri ve Ukrayna'nın Egemenliği: Avrupalı liderler, toprak konusunda nihai karar verme yetkisinin yalnızca Ukrayna'ya ait olduğunu vurguladı. Ancak, ABD'nin sunduğu güvenlik paketi karşılığında Zelensky, Ukrayna'nın NATO üyeliği talebinden vazgeçmeye hazır olabileceği sinyalini verdi.

Trump'tan ve Avrupa'dan İyimser Açıklamalar

Diplomatik süreçle ilgili taraflardan beklentiyi yükselten açıklamalar geldi:

  • ABD Başkanı Donald Trump: C-Span'a verdiği demeçte, çözüme "her zamankinden daha yakın" olunduğunu söyledi. Avrupalı liderlerden büyük destek aldıklarını ve Başkan Vladimir Putin'in de çatışmanın bitmesini istediğini iddia etti.

  • Avrupa Birliği ve Liderler: Almanya hükümetinin yayımladığı ortak açıklamada, "kayda değer ilerleme" sağlandığı bildirildi. ABD'nin "adil ve kalıcı barış" arayışındaki adımları memnuniyetle karşılandı ve Washington ile Avrupa başkentleri ve Kiev arasında belirgin bir yakınlaşma yaşandığı belirtildi.

Kalan Zorluklar: AB Üyeliği ve Savaş Sonrası Finansman

Her ne kadar genel çerçevede mutabakat sağlansa da, önümüzdeki günlerde aşılması gereken önemli engeller bulunuyor:

  • Ukrayna'nın AB Üyeliği: Kiev için Avrupa Birliği üyeliği güvenlik mimarisinin ayrılmaz bir parçası olarak görülüyor. Ancak, Avrupa'nın büyük bölümü 2027'den önce hızlı bir üyeliğe sıcak bakmıyor.

  • Savaş Sonrası Yeniden İnşa ve Finansman: Ukrayna'nın savaş sonrası finansmanı, özellikle dondurulmuş Rus varlıklarının kullanımı konusunda Avrupa Birliği içinde görüş ayrılıkları devam ediyor. Belçika başta olmak üzere birçok üye ülke bu fikre karşı çıkıyor. Bu konunun geleceği, 18-19 Aralık'taki AB zirvesinde belirlenecek.

Analiz: "Zafer Havası" ve Kremlin Faktörü

BBC'nin Berlin muhabiri Yelizaveta Foht, ABD heyetinin müzakereler sonrasındaki tonunu "adeta zafer havasında" olarak nitelendirdi.

ABD delegasyonunun, sundukları güvenlik garantilerinden ve Ukrayna ordusuna verilen uzun vadeli destek sözlerinden memnun olduğu belirtiliyor.

En çarpıcı iddia ise, ABD'nin Putin'in 20 maddelik yeni teklifini kabul edeceğine dair güçlü bir inanca sahip olması.

Berlin'de varılan mutabakat, iki yıla yakın süren savaşın sona ermesi yönünde atılmış en somut ve umut verici adım olarak öne çıkıyor.

Taraflar, karmaşık güvenlik ve toprak meselelerinde kritik bir ortak zeminde buluşmayı başardı. Ancak, AB üyeliği ve finansman gibi konulardaki anlaşmazlıkların çözülmesi ve nihai metnin Moskova tarafından da kabul edilmesi gerekiyor.

Önümüzdeki günler, bu tarihi diplomatik hamlenin gerçek bir barış anlaşmasına dönüşüp dönüşmeyeceğini gösterecek.