Putin, BDT Liderlerini Hermitage Müzesi'nde Ağırladı
HABERRUS - Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 22 Aralık'ta Sankt-Peterburg'daki dünyaca ünlü Hermitage Müzesi'nde Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) gayriresmi zirvesine ev sahipliği yaptı.
Zirve, geleneksel toplantı salonları yerine, tarihi bir atmosferde gerçekleşti ve liderler arasındaki ilişkilerin karmaşık dinamikleri, müzenin koridorlarına yansıdı.
Zirvede Bir Eksik: Aliyev'in Yokluğu
Liderlerin Hermitage'e gelişi öğleden önce başladı. Ancak, zirveye katılamayacağı önceden belli olan bir isim vardı: Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev. Aliyev, "yoğun iş programını" gerekçe gösterdi. Bu durum, Rusya-Azerbaycan ilişkilerindeki ve Putin-Aliyev arasındaki son gerilimlerin ardından yorumlandı. Her ne kadar tarafların en son Tacikistan'daki buluşması samimi görünse de, sorunların devam ettiği anlaşıldı.
Aliyev'in belki de Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ile tekrar karşılaşmak istememiş olabileceği de düşünüldü. Katılımı için ön mutabakat alınmış ve hazırlık yapılmış olması, yokluğunu daha da dikkat çekici hale getirdi. Hermitage'in Büyük Taht Salonu'ndaki dev masada, Aliyev için ayrılan bölüm boş kaldı. Bu boşluk, doğrudan karşısında oturan Putin'in tam önündeydi ve "yoğun program" açıklamasıyla birlikte, toplantının havasını etkileyen bir unsur oldu.
Geçmişten Kalan Kırgınlıklar ve Yeni Katılımlar
Buna karşılık, Kazakistan, Belarus, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan ve Özbekistan cumhurbaşkanları zirvedeydi. Dikkat çeken bir katılım ise Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan'dan geldi. Paşinyan, Belarus Lideri Aleksandr Lukaşenko ile yaşadığı gerginlik nedeniyle uzun süredir bu tür toplantılara katılmıyordu. Geçen yıl, video konferansla katıldığı bir toplantıda Lukaşenko ile televizyon ekranı ve ulaşım konusunda yaşadığı sert diyalog, Paşinyan'ın Lukaşenko'nun olduğu toplantılara gelmeyeceği yönünde bir izlenim bırakmıştı. Ancak bu kez, Lukaşenko'nun olduğu ama Aliyev'in olmadığı bir ortamda bulunmayı tercih etti. Bu durum, BDT içindeki hassas ilişkiler ağını ve "dostane kolektifin" ardındaki gerilim hatlarını gözler önüne serdi.
Hermitage'de Tarih ve Siyaset İç İçe
Liderlerin kısa bir buluşmasının ardından, Putin'in rehberliğinde müze turu başladı. Lukaşenko henüz gelmemişken, diğer liderler hızlı adımlarla ilerledi. Gazeteci Andrey Kolesnikov'un gözlemlerine göre, grubun hızlanmasının sebebi belli oldu: Putin, onları doğrudan İskit altınlarının sergilendiği salona götürüyordu. Putin'in özellikle bu koleksiyonu seçmiş olması dikkat çekiciydi.
Tur, Hermitage'in görkemli merdivenlerinde, "Aurora Kruvazörü'nün top atışı ve Kışlık Saray'ın fethi" anısına konulmuş bir plakayla başladı. Putin'in basın sözcüsü Dmitriy Peskov'un da yanında bulunduğu sırada, "zaten o fethin yaşanmadığını" söylemesi ilginç bir andı. Ancak plaka, büyük bir "fake" (sahte) olayın bile tarihin bir parçası haline gelebileceğinin kanıtı olarak duruyordu.
Kolesnikov, Putin'in coşkuyla anlattığı tarihi hikayeleri en dikkatle dinleyen ve zaman zaman yorum yapan kişinin Nikol Paşinyan olduğunu belirtti. Paşinyan, özellikle kilise çan kulelerindeki haçların savaş sırasında indirilmediğine dair bir konuşma sırasında, "Ne demek istiyorsunuz?" diyerek sıkı bir şekilde soru sormuştu.
İskit Altınları ve Ortak Kökler
İskit altınları salonunda en uzun süre kalındı. Hermitage Müzesi Müdürü Mihail Piotrovski, Büyük Petro'nun, kurganlarda bulunup eritilen altınları toplatmasıyla arkeolojinin ve anıtların korunmasının başladığını anlattı. Piotrovski, bu koleksiyonun İran, Çin gibi geniş bir coğrafyaya uzandığını ve İskitlerin ardından gelen Sakalar, Sarmatlar ve Türklerin izlerini taşıdığını belirtti.
Putin, koleksiyonun Karadeniz ve Hazar Denizi arasındaki bölgeden geldiğine dikkat çekti. Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev ise Aleksandr Blok'un "Evet, biz İskit'iz, evet, biz Asyalı'yız" dizelerini hatırlattı. Bu bölüm, BDT ülkelerinin ortak tarihi ve kültürel köklerine yapılan bir vurgu olarak yorumlandı.
Zirvenin Resmi Gündemi: Taziye ve İşbirliği
Müze turunun ardından liderler, Büyük Taht Salonu'nda bir araya geldi. Putin'in kısa açılış konuşmasının ardından, ikili görüşmeler gerçekleştirildi. Bu görüşmelerden en dikkat çekici olanı, Tacikistan Cumhurbaşkanı İmamali Rahman ile yapılandı.
Putin, Moskova yakınlarındaki Gorki-2 yerleşkesinde bir Tacikistanlı okul çocuğunun öldürülmesi olayından derin üzüntü duyduğunu ifade ederek, "Çocuklara yönelik terör eylemleri iğrenç bir suçtur. Soruşturma sonuna kadar götürülecek ve suçlular şüphesiz en ağır şekilde cezalandırılacaktır" dedi. Rahman da olayın şok edici olduğunu belirterek, Rus ve Tacik kolluk kuvvetleri arasındaki yakın işbirliğine güvendiğini söyledi.

Akşam Yemeği ve "Şaman"ın Sürprizi
Akşam yemeği, Hermitage Tiyatrosu'nda verildi. Yemekte, Moskova'dan özel uçakla getirildiği bildirilen bir dizi ünlü Rus şarkıcı ve müzisyen bir konser verdi. Nikolay Rastorguyev, İgor Krutoy, Tayisiya Povaliy, Naşa Korolyova, İgor Nikolayev, Mihail Şufutinski, Stas Mihaylov, Mihail Turetski ve Aleksandr Marşal gibi isimler sahne aldı.
Ancak geceye damgasını vuran sürpriz isim, sahne adıyla "Şaman" oldu. Şarkıcı, geceye, yüksek perdeden söylediği "Vatan Nerede Başlar?" (S çego naçinayetsya Rodina) adlı vatansever şarkı ile başladı. Bu seçim ve performans, özellikle içinde bulunulan dönem göz önüne alındığında, dikkat çekici bir mesaj olarak algılandı.
Hermitage'deki bu "gayriresmi" zirve, BDT liderleri arasındaki kişisel ve siyasi gerilimleri, tarihi bir mekanda sembolik jestlerle yumuşatma çabası olarak görülebilir. Putin'in İskit altınları üzerinden yaptığı ortak köklere vurgu, topluluğun birliğini pekiştirmeyi amaçlıyordu. Ancak Aliyev'in yokluğu ve Paşinyan-Lukaşenko arasındaki geçmiş gerginlik, bir arada bulunmanın, derin anlaşmazlıkları çözmekten ziyade onları yönetmek anlamına geldiğini gösterdi. Zirve, diplomasinin bazen resmi masalardan çıkıp, tarihi koridorlarda, sanat eserleri eşliğinde ve şarkılar arasında da yürüdüğünün bir örneği oldu.
