Ukrayna, ABD Anlaşmasının Ardından Maden Verilerini Açıklamaya Başladı

KİEV – Ukrayna, Amerika Birleşik Devletleri ile nadir toprak metalleri ve diğer kritik hammaddelere erişim konusunda varılan anlaşmanın ardından, bu alanda önemli bir adım attı.

Ukrayna Ulusal Madencilik Endüstrisi Derneği (NADPU) Başkanı Kseniya Orinchak, hükümetin ve Güvenlik Servisi'nin (SBU), uranyum hariç neredeyse tüm kritik ve stratejik madenlere ilişkin rezerv verilerinin gizliliğini kaldırma kararı aldığını açıkladı.

Hangi Maddelerin Verileri Açıklanıyor?

Orinchak'ın açıklamalarına göre, artık kamuoyuyla ve potansiyel yatırımcılarla paylaşılacak veriler şu maden gruplarını kapsıyor:

  • Değerli metaller ve taşlar: Elmas, altın, platin, iridyum, osmiyum, paladyum.
  • Kritik teknoloji metalleri: Lityum, niyobyum, tantal, titanyum, zirkonyum, skandiyum.
  • Piezootik hammadde (ileri optik/elektronik için).
  • Dağınık elementler: Galyum, hafniyum, indiyum, kadmiyum, renyum, rubidyum, selenyum, talyum, tellür ve sezyum.

Tek istisna, uranyum ve uranyum cevherleri. Ancak Orinchak, Ekonomi Bakanlığı liderliğinde hazırlanmakta olan "Kritik Mineraller Stratejisi" kapsamında, uranyum için de gizliliğin kaldırılması seçeneğinin tartışıldığını belirtti.

Anlaşmanın Arka Planı ve Hedefler

Bu karar, Şubat 2025'te ABD Başkanı Donald Trump'ın duyurduğu ve Mayıs 2025'te nihai şeklini alan bir anlaşmanın doğrudan sonucu. Anlaşma, Ukrayna'nın doğal kaynaklarına erişim karşılığında ABD'den askeri ve finansal destek almasını öngörüyor. Taraflar, "Amerika-Ukrayna Yeniden Yapılanma Yatırım Fonu" adı verilen bir ortaklık kurdu.

NADPU Başkanı Orinchak, rezerv verilerinin gizli tutulmasının hem yabancı yatırımları geciktirdiğini hem de ABD ile yapılan bu anlaşmanın uygulanmasını zorlaştırdığını vurgulayarak kararın önemine dikkat çekti. Verilerin şeffaflaşmasının, uluslararası şirketlerin sahadaki potansiyeli değerlendirmesine ve yatırım yapmasına olanak tanıması bekleniyor.

Stratejik Plan ve Gelecek Adımlar

Ekonomi Bakanlığı öncülüğünde hazırlanan "Kritik Mineraller Stratejisi", 2026-2030 dönemini kapsayan operasyonel bir plan içerecek. Stratejinin temel amacı, bu hammaddelerin araştırılması, çıkarılması ve nihai ürüne dönüştürülmesi süreçlerini teşvik etmek. Orinchak'a göre, uranyum verilerinin de açıklanması bu stratejideki olası adımlardan biri.

Ukrayna'nın bu hamlesi, birkaç stratejik hedefe hizmet ediyor:

  1. ABD ile Anlaşma Taahhüdü: ABD ile varılan kaynak anlaşmasının önündeki idari engelleri kaldırarak işbirliğini hızlandırmak.
  2. Yatırım Çekmek: Şeffaflığı artırarak, savaş sonrası yeniden yapılanma dönemi için hayati önem taşıyan uluslararası sermayeyi madencilik sektörüne çekmek.
  3. Ekonomik Bağımsızlık: Uzun vadede, bu değerli kaynakları işleyerek ekonomisini çeşitlendirmek ve teknoloji üretiminde daha bağımsız hale gelmek.

Ancak, ülkenin önemli bir kısmının savaş altında olması ve altyapının zarar görmüş olması, bu stratejinin uygulanmasını zorlaştıran temel riskler olarak öne çıkıyor. Ayrıca, kaynakların bulunduğu bölgelerin güvenliği de yatırımcılar için en önemli endişe kaynağı olmaya devam edecek.

Sonuç olarak, Ukrayna elindeki yeraltı zenginliklerini savaş sonrası dönem için bir ekonomik kaldıraç ve stratejik ortaklık aracı olarak kullanmaya hazırlanıyor. Bu hamle, kaynakların küresel tedarik zincirindeki önemi düşünüldüğünde, hem ülkenin kaderini hem de jeo-ekonomik denklemleri etkileyebilecek bir adım.